Olaylar Ve Görüşler

Teğmenlerin andı - PROF. DR. DOĞAN SOYASLAN

24 Aralık 2024 Salı

30 Ağustos 2024 tarihinde düzenlenen Kara Harp Okulu’nda mezuniyet töreninde teğmen adayları, 1995 yılından beri okunan geleneksel subay andını okumak ve kılıç çatmak istemiş, komutanlık izin vermemiştir. Törende 211 Sayılı İç Hizmet Kanunu’nun 37. maddesinde düzenlenen, “Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve Cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle, hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu Türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, Cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğime namusum üzerine ant içerim” yemin metni okundu.

Tören saat 18:30’da bitti, tören alanına girilebileceği, komutanlıkça ilan olundu ve protokol dağıldı. Dönem birincisi Ebru Eroğlu, son kez subay andını okumak istediklerini, velilerin tören alanını boşaltmalarını söyleyerek ve teğmenlerin alanda toplanmalarını anons etti ve teğmenler geleneksel olan “Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene” andını içip kılıç çatarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” haykırışında bulundular.

Bu olaydan sonra bu teğmenler hakkında devletin ve “TSK’nin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda veya ağır suç veya disiplinsiz teşkil eden fiillerde bulunmaktan” dolayı 6413 sayılı kanunun 20. maddesi uyarınca görevden ihraç amacıyla soruşturma açıldı.

ASKERİN HAKKI

Teğmenlerin andı, kılıç çatmaları, Mustafa Kemal’in askerleri olduklarını söylemeleri, devletin ve silahlı kuvvetlerin itibarına zarar vermemiştir. Teğmenler sarhoş halde askerliğin onuru ile bağdaşmayan sözler sarf etmemiş, hayasızca hareketlerde bulunmamış, kimseyi ölümle tehdit etmemiş, silahlı kuvvetleri küçük düşürecek bir hareket yapmamıştır. Emre itaatsizlik etmemiştir. Tören esnasında komutanlığın emri uyarınca 211 sayılı kanunun 37. maddesinde belirtilen yemin edilmiştir. Tören bittikten ve komutanlıkça tören alanına girilebileceği ilan edildikten sonra teğmenler toplanmış, 1995 yılından beri yapılan subay andını içmişler, kılıç çatmış ve Mustafa Kemal’in askerleri olduklarını ifade etmişlerdir. Törende içilen resmi yemin ile geleneksel yemin arasında ülke bütünlüğünü ve laik Cumhuriyeti korumak açısından fark vardır.

Teğmenlerin mezun olarak mesleğe ilk adımlarını attıkları coşku dolu günlerinde protokol ve velilerin alanı boşaltmasından sonra toplanarak subay andını içmeleri ordunun itibarına zarar veren bir disiplinsizlik değildir. Subay andı rastgele bir caddede düzensizlik içinde söylenmemiş, tören alanında söylenmiştir. Tören alanı askeri alandır. Yemin askere yakışır şekilde gerçekleştirilmiştir. Askeri alanda, bahçede, askerlerin dinlenme, eğlenme, kendilerini ifade etme hakları mevcuttur.

SUÇ UNSURU YOK

Askeri alanda tören bittikten sonra geleneksel subay andını içmek, teğmenler için bir haktır. Disiplin cezasını gerektiren bir fiil değildir. Anayasaya göre herkes birey olarak veya topluca kendi düşüncelerini ifade edebilir (AY md. 25, 26, 34). Teğmenler haklarını icra etmişlerdir. Haklarını icra ederlerken sınırı aşmamışlardır. Kimseye hakaret etmemişler, suça tahrik etmemişler, halkı kin ve düşmanlığa veya halkın bir kısmını diğerine karşı düşmanlığa tahrik etmemişler, devlet sırlarını açıklamamışlardır. Bu nedenlerle olay suç oluşturmamaktadır.

Avrupa normları açısından bakıldığında da olayda disiplinsizliğin kanuni unsuru gerçekleşmemiştir. Çünkü emre itaatsizlik söz konusu değildir. Subay andını içmenin cezalandırılmasının kamu barışını korumak gibi meşru bir amacı yoktur.

Soruşturma ve cezalandırma demokratik toplumda gerekli değildir. Olay ile ordudan ihraç cezası arasında orantı yoktur. Soruşturma konusu olan ant, teğmenler ile Türk milletini özdeşleştirmektedir. Andı içen teğmen gücünü ardındaki Türk milletinden, milletinin geçmiş ve geleceğinden, ecdadından ve Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’den almakta, milleti, laik Cumhuriyeti ve vatanının bütünlüğü için hayatını feda ederek milletin bağrında sonsuzluğa ulaşacağını haykırmaktadır. Bu haykırış içeriği, yapıldığı yer, zaman ve yapılma şekli itibarıyla disiplin soruşturmasını gerektiren bir fiil değildir. Askerin özgürlükçü, laik Cumhuriyet ve ülke bütünlüğü için canını feda etmeye hazır olması insanlara güven ve umut vermektedir.

PROF. DR. DOĞAN SOYASLAN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları