Mehmet Şakir Örs

Laiklik çağrısı

24 Aralık 2024 Salı

Cumhuriyet değerlerinin çokça örselendiği ve Cumhuriyetin ana damarını oluşturan laiklik ilkesinin sıkça çiğnendiği ilginç bir dönemden geçiyoruz. İktidar çevreleri bu gelişmeleri, hem kendi siyasal tasarımları hem de gündemin değiştirilmesi adına olabildiğince kullanıyorlar. Ülkede tam bir “gündem kirlenmesi” yaşanıyor. Sorumlu ve yönetsel konumlarda bulunanlar, maalesef bu olumsuzluklara ses çıkarmayıp destek veriyorlar.

Kimi çevrelerden hilafet ve şeriat çağrıları yükseliyor. Hayatın farklı alanlarında, şimdiye kadar hiç duymadığımız kavramlar ve yaklaşımlar, çağdaş ve evrensel ilkelerin üstüne çıkarılıyor. Anayasanın temel değiştirilemez ilk dört maddesi tartışmaya açılıp aşındırılıyor ve kaldırılmaya çalışılıyor. Tarikatlar ve cemaatler, hayatın birçok alanında etkin konuma geliyorlar. Kamu yönetiminde de artık çoğunlukla onların sözü geçiyor.

LAİKLİĞİN ÖNEMİ

Tutucu çevrelerin baskısı, sosyal ve kültürel hayatı da etkisi altına alıyor. Kadınların, gençlerin ve çocuklarımızın eğitim ve kültürel yaşamı da bu baskılardan alabildiğine etkileniyor. Kültür ve sanat çevrelerine, onların ürettikleri sanat yapıtlarına/ürünlerine saldırılar artıyor. Toplumca karanlık bir girdaba doğru sürükleniyoruz. Böylesine karanlık ve baskıcı ortam, ülkemizin yarınlarını da tehdit ediyor/karartıyor. Geleceğe yönelik endişelerimiz artıyor.

Sözün özü; ülkemiz, halkımız ve geleceğimiz için yaşanan olumsuzluklar tam anlamıyla bir “örgütlü kötülük” halidir. Bütün bu gerici saldırılara, çağdışı olumsuzluklara ve örgütlü kötülüklere karşı, net tavır alınmalı ve ilkesel duruş sergilenmelidir. Başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet değerlerinin sahiplenilmesi ve savunulması temel, öncelikli, ortak görevdir.

EĞİTİMDE GERİCİLEŞME

Son dönemlerde hemen her eğitim yılında, gerici uygulamalar eğitim alanına dayatılmaya ve uygulanmaya çalışılıyor. Ülkemizin ve halkımızın geleceği demek olan gençlerimiz ve çocuklarımız, tarikatların cemaatlerin müdahalesine açık hale getiriliyor. ÇEDES benzeri birtakım tartışmalı projelerle, eğitim alanı tümden karartılmak isteniyor.

Eğitim alanında yaşanan olumsuzluklar, bilimsel laik eğitim ve laik yaşam anlayışının önemini ortaya koyuyor. Bu anlayışı savunan eğitimciler, veliler ve yurttaşlar; alanlara çıkarak kamuoyunun dikkatini bu konulara çekmeye çalışıyorlar. Öyle anlaşılıyor ki laiklik, önümüzdeki yılın ve dönemin çok konuşulan/tartışılan konularından biri olacak. Ayrıca ülkemizde yaşanan olumsuzluklara ek olarak, hemen yanı başımızda Suriye’de yaşananlar, insanlarımızı oldukça tedirgin etti.

KUBİLAY’I UNUTMAMAK

İşte tam da böylesi kritik bir dönemde, devrim şehidi Kubilay anılıyor. 94 yıl önce Menemen’de yaşanan gerici kalkışma, belleklerde yeniden canlandırılıyor. Bunca yıl sonra Kubilay’ı anmanın, Menemen olayını hatırlamanın ve hatırlatmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Hele içinde bulunduğumuz ulusal ve uluslararası koşullar, bu dönem Kubilay’ın anılmasını daha da anlamlı kılıyor ve yaşamsal hale getiriyor.

Bu bağlamda, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Cumhuriyet gazetesi işbirliği ile İzmir’de Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde ilginç bir sergi açıldı. Yazarımız Işık Kansu’nun hazırladığı, Cumhuriyet gazetemizin çağrısı ve öncülüğü ile oluşturulan Kubilay anıtının hikâyesinin anlatıldığı sergi; 31 Ocak’a kadar açık kalacak.

İZMİR’DEN YÜKSELEN SES

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Menemen’deki konuşmasında, “Kubilay’lar bize umut olmalıdır” dedi. İzmir’deki anma etkinliklerinde laikliğin anlamı ve önemi anlatıldı. Eğitim alanında, öncelikle İzmir’de uygulanmak istenen ÇEDES projesine karşı verilen mücadeleye dikkat çekildi. Karabağlar örneğinde olduğu gibi yasadışı olarak inşa edilip faaliyet gösteren ama hâlâ yıkılamayan tarikat/cemaat yurtları konusunda ilgililer, yetkililer ve tüm muhalif siyasetçiler göreve çağrıldı.

Kısacası, devrim şehidi Kubilay’ın gericilerce katledilmesinin 94. yılında; İzmir’den güçlü bir laiklik çıkışı yapıldı. Anma etkinliklerine katılanlar; başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet değerlerine her koşulda sahip çıkacaklarını bir kez daha kararlı biçimde gösterdiler.

Emperyalizme karşı direnişin, karanlığa karşı aydınlanmanın kenti İzmir’den yükselen güçlü sese ve laiklik çağrısına kulak verilmelidir. Unutulmamalıdır ki Türkiye’nin aydınlık geleceği, mutlaka laiklik ilkesi korunarak/savunularak ve güçlendirilerek sağlanacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik çağrısı 24 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları