Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Siz niye böylesiniz?

09 Eylül 2022 Cuma

Başarılı muhabirimiz Sefa Uyar’ın haberine göre, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, Diyanet TV’de düğünlerden söz ederken kadınları hedef alıp şöyle demiş:

“Salona bir giriyorum, hanım kardeşlerimiz bana kızmasınlar, sanki giyecek elbise yok, perişan. Niye böylesiniz? Allah camiye girerken örtün, düğün salonuna girerken açıl diye bir emir mi verdi?”

Ben de soruyorum: 

Allah, kadınların ne giydiği ile aklınızı bozun ama çocuklar taciz, istismar ve tecavüze uğrarken susun mu dedi?

Birileri yolsuzluk yaparken gıkınız çıkmasın; kamu kaynakları kepçe ile beşli çeteye aktarılırken susun mu dedi?

Halk yoksullukla mücadele ederken iktidarı her durumda alkışlayın mı dedi?

Allah, size adaletsizlikler ve hukuksuzluklar, karşısında sessiz kalın mı dedi?

Siz niye böylesiniz?

Tek derdiniz kadınların her yerini örtmesi mi?

Yağ kuyrukları konusunda “Marketlerdeki görüntüler hiç bize yakışmıyor” derken açlık sınırında yaşayan insanlar için ne yaptınız?

Tarikat ve cemaatlerdeki sömürü, zulüm, dolandırıcılık hakkında niye konuşmuyorsunuz? 

Niye böylesiniz? 

Kadınlar örtününce ahlaklı oluyorsunuz da kadınlar katledilirken, halkın birikimi peşkeş çekilirken, kamu kaynakları yağmalanırken, mafya-siyaset-ticaret ilişkilerine dair ihbarlar ayyuka çıkarken susunca ne oluyorsunuz?

HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK

Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi İdris Bozkurt’un, Diyanet TV’de dile getirdiği, “Bütün örtüleri açmış, sınırları ihlal etmiş, haramları işlemeye başlamış. Bir Müslüman bunu yapamaz” şeklindeki sözlerinden hareketle, bir gerici, sokakta kolsuz tişört ile gezen bir kadına saldırırsa, bunun sorumlusu kim olacak?

Örtünmeyen kadınların “ahlaksız” olarak damgalanması anlamına gelen bu sözler, anayasasında laik bir devlet olduğu yazan bir ülkede suç niteliğindedir. Bir devlet kurumunda çalışan bir kamu görevlisinin, halkın bir bölümünü kıyafetleri nedeniyle “dine aykırı” diye nitelemesi suçtur; halkı kin ve düşmanlığa tahriktir.

İşliyen’in de Bozkurt’un da Diyanet TV’de kadınları hedefleyen sözleri, çağdışı bir saldırıdır.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi, halkın vergileriyle oluşur; orada çalışanların maaşlarını ödeyen halktır. Vatandaşlar arasında inanç üzerinden yaratılmak istenen kavga, son dönemde belirgin şekilde kışkırtılıyor. Diyanet görevlilerinin açıklamaları, sürekli bir huzursuzluk kaynağı oluyor. 

Bir önerim var:

Madem bir kadın kolu görmekten bu kadar rahatsızsınız, size göre el, yüz ve ayak dışındaki yerlere bakmak haram, o zaman bakmayın. Kadının bedenini kapatan örtü üzerinden kendi ahlakınızı tanımlıyorsunuz ya, önce kendinize hâkim olun ve ahlakınızı kendi bedeniniz üzerinden tanımlayın. 

ARA Kİ AHLAK BULASIN...

21. yüzyılda kadın bedeni üzerinden tarif edilen “ahlak” anlayışı, kadını erkeğin güdümüne sokan ataerkil kültürün yansımasıdır.

Oysa gerçek ahlaksızlık hırsızlıktır, yoksuldan alıp zengine aktarmaktır, iktidarı kendi yakınlarını zenginleştirmek için kullanmaktır, doğayı yağmalamaktır, elindeki gücü zulmetmek için kullanmaktır, iftira atmaktır, yolsuzluk yapmak ve yapanlara göz yummaktır, sömürmektir, toplumda düşmanlık tohumları ekmektir, yaşam hakkına saygısızlıktır. 

Ahlaksızlığın yarattığı kötülüklerle dibe çöken; yolsuzluk yoksulluk ve yasaklara boğulan bir ülkede, 2022 yılında bu tür gerici saldırılarla uğraşmak ise toplum için gerçek bir utanç kaynağıdır. 

Önemli olan, kolu ya da bacağı örtmek değil, görünür olmayan zihni eğitebilmektir. Bunu yapamayan, istediği kadar bedeni örtsün, kadını cendereye alıp yaşarken burkaya gömsün, fayda etmez. 

Ahlak, kendi zihninizdedir, başkasının örtülen kolunda, bacağında değil!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ruh ikizleri! 20 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları