Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ege kıyıları ve deprem kardeşliği
İzmir’de ve Ege ‘de, son günlerde, deprem haberleriyle adeta yatıp kalkar olduk. Ege denizi kaynaklı deprem fırtınası, halen etkinliğini sürdürüyor. Doğal olarak Ege kıyılarında yaşayanların deprem korkusu ve tedirginliği de sürüyor.
Konu ile ilgili uzmanlar, giderek deprem sayısının düştüğünü ve olma aralığının uzadığını ifade etseler de, İzmir ve Ege kıyıları için deprem ve tusunami riski halen devam ediyor.
EGE DENİZİ VE İKİ KOMŞU HALK
Tarihsel, sosyal ve kültürel özellikleri ile oldukça birbirine benzeyen, Ege denizinin iki kıyısında yaşayanlar olarak pek çok ortak yanımız var. Türk ve Yunan halkının tarihsel geçmişleri de birbirine benzeyen çok sayıda olayla ve gelişmeyle dolu.
Kısacası, Ege denizi, bu iki kıyının insanlarını birçok yönden ortaklaştırıyor. İşte son günlerde, karşı kıyılarda, Santorini adasında yaşanan deprem ve volkanik hareketlilik de tedirginliklerimizi, korkularımızı buluşturuyor.
ORTAKLIK VE BENZERLİKLER
Aslında yakın geçmişte yaşanan siyasal ve toplumsal olaylarda da benzerlikler var. Örneğin ulusal kurtuluş savaşında bizim çektiğimiz acılara benzer acılar, ikinci dünya savaşı yıllarında Nazi güçlerinin işgalinde oralarda yaşanmış. Yine yakın tarihlerde bizde yaşanan darbeler - baskılar, cunta dönemlerinde karşı kıyılarda da görülmüş. Nazilerin ve cuntacıların zulmünden kaçan komşu halkın evlatlarına, bizim kıyılarımız kucak açmış.
İki komşu halkın ortak bir başka kardeşliği de deprem konusunda. 1990’lı yılların sonlarında iki ülkede ardı ardına yaşanan depremlerde, ilk yardıma koşanlar komşu iki ülkenin kurtarma ve destek ekipleri olmuş. Buna örnek olarak, 1999 büyük depremi sonrasında yaşanan yakınlaşmayı ve yardımlaşmayı çok iyi anımsıyoruz. O dönemlerde karşılıklı yaşadığımız deprem acıları, aynı zamanda iki ülkenin ve halkın acılarının sağaltımı yanında ilişkilerinin sağaltımını da sağlamış.
GÖZÜMÜZ KULAĞIMIZ SANTORİNİ’DE
Bugünlerde gözümüz, kulağımız yine karşı kıyılarda; özellikle de Santorini adasında. Bu adayı geçmiş dönemlerde birçok defa biz de görmüş ve gezmiştik. Volkanik bir yapıya sahip adada, tarihin farklı dönemlerinde depremler ve volkanik patlamalar yaşanmış. Hatta çok eski dönemlerde püsküren lavların oluşturduğu küllerin bizim Ege kıyılarına kadar gelip, höyükler meydana getirdiği biliniyor.
Santorini’de ardı ardına meydana gelen depremlerin yaratabileceği bir başka tehlike tsunami. Olası büyük bir depremin Ege denizinde yaratacağı tusunami dalgalarının, bizim Ege kıyılarına kadar ulaşıp kıyı kentlerimizi vurabileceği uzmanlarca ifade ediliyor. Dolayısıyla, hem deprem ve hem de tusunami riskine karşı, dikkatimiz Santorini’ye odaklanmış durumda. Sözün özü, Ege kıyılarında deprem kardeşliği günümüzde de yaşanıyor.
***
Gericiliğe karşı mahalle kürsüleri
Geçen hafta sonu, Cumhur İttifakı ortağı HÜDA PAR tarafından Diyarbakır’da yapılan çalıştay, ittifaka özellikle de iktidar partisine yakın kimi çevrelerde bile endişeyle karşılandı ve yoğun tartışmalara neden oldu. Tepkiyle karşılanan toplantının içeriği ve sonuçları, iktidara yakın bazı isimler tarafından da sorgulandı.
Aslında ortaya çıkan manzara ve söz konusu toplantının konuşmaları - çıktıları; ülkemizde gericiliğin nerelere kadar vardırıldığını, somut biçimde gözler önüne seriyordu. Böylesi bir anlayışın ve benzeri gerici yapıların, eğitim ve öğretime uzanmasının; kurumlar, kurslar, yurtlar açmasının ne denli sakıncalar oluşturacağı, bir kez daha görüldü.
TARİKAT VE CEMAATLER
Ülkemizde gerici örgütlenmelerin, tarikat ve cemaatlerin faaliyetleri, çoğu kez siyasal nedenlerle ilgililer ve yetkililer tarafından ya destekleniyor ya da en azından görmezden geliniyor. Onların yasaları ve yönetmelikleri çiğneyen, hatta yok sayan çalışmalarına çoğunlukla göz yumuluyor.
Bundan güç alan kimi gerici örgütlenmeler, her türlü yasayı ve kuralı da çiğneyerek özellikle yoğun göç alan bazı semtlere, yerleşim alanlarına yoğunlaşıyorlar. Buralarda kendi amaçlarına uygun yapılar, kurumlar oluşturmaya çalışıyorlar.
GERİCİ KUŞATMA
Bu gerici faaliyetlerden, ülkemizin üçüncü büyük kenti İzmir de nasibini alıyor. ‘Cumhuriyetin kurtuluş ve kuruluş kenti’ olarak bilinen, günümüzde de ‘Aydınlanmanın kenti’ olarak tanımlanan İzmir, son günlerde gerici bir kuşatma altına alınmak isteniyor.
Özellikle ÇEDES ve benzeri projelerde ‘pilot kent’ olarak belirlenen İzmir’de; Çiğli, Buca, Karabağlar gibi Anadolu’dan yoğun göç alan ilçeler, gericiliğin faaliyet alanı haline getirilmek isteniyor. Son dönemde gericiler buralarda adeta cirit atıyorlar!
ÇİĞLİ’DE ÖRNEK MÜCADELE
İşte bu gerici faaliyetlere karşı, geçtiğimiz günlerde Çiğli’de yapılan bir etkinlik, doğrusu oldukça ilgimizi çekti. Çiğli Güzeltepe mahallesinde açılmak istenen bir tarikat yurduna karşı; Çiğli Halk Temsilciler Meclisi’nin çağrısıyla ‘Gericiliğe Karşı Mahalle Kürsüsü’ etkinliği yapıldı. Toplantıya katılan ve söz alan mahalleliler, tarikat ve cemaatlerin mahallelerine yerleşmesine karşı mücadele edeceklerini söylediler.
Etkinliğe katılıp destek veren ÇYDD İzmir Şube Başkanı Aslı Tamtürk ile söz konusu etkinliği konuştuk. İzmir Barosu, eğitim sendikaları ve veli dernekleri gibi kuruluşlarla uzun süredir bu konuda ortak çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Tamtürk, yerel yönetimlerle de işbirliği yaparak semt merkezlerini yaygınlaştıracaklarını vurguladı. Biz de bu çalışmaları içtenlikle destekliyor ve gericiliğe karşı örnek bir yerel örgütlenme olarak duyarlı kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
***
Kültürpark’ın emekçi atları
Geçtiğimiz hafta, HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder ve arkadaşları, Cumhuriyet Ege Bürosu’nda ziyaretimize geldiler. Yaşam savunucularının ‘katliam yasası’ olarak tanımladıkları son yasanın, çözüm değil tam tersine sorun yarattığını vurguladılar. Hayvan hakları konusunda verilen mücadeleye desteğimiz için gazetemize teşekkür ettiler. Onlarla sohbet ederken bizim belleğimizde de İzmir’in geçmiş dönemlerinde yaşanmış örnek duyarlılıklar canlandı.
İzmir Fuarı’na ev sahipliği yapan Kültürpark’ın oluşumunda var olan doğayı, çevreyi ve tüm canlıları koruma anlayışı, İzmir Fuarı’na da yansımıştır. Kültürpark’ta dünyanın her yanından getirilen ağaç, bitki ve çiçek örnekleri yer almıştır. Ayrıca Kültürpark’ta halen büstü bulunan ‘Halikarnas Balıkçısı’ olarak tanınan ünlü edebiyatçımız Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın, kendi elleriyle dikip yetiştirdiği bitkiler, çiçekler vardır.
Çevre - doğa ve tüm canlıların dostu bir başka önemli simge de Kültürpark’ta yer alan emekçi atlar anıtıdır. İzmir’de Fuar’ın kurulduğu yangınlık alanındaki molozların temizlenmesi iki yıla yakın bir süre devam etmiştir. O dönemin yetersiz ve zorlu koşullarında, hafriyatın kaldırılması çalışmalarında kullanılan 168 atın hayatını kaybettiği bilinmektedir. İşte bu atlar anısına, 1940 yılında ‘Emekçi Atlar Anıtı’ yapılmıştır. Hayvan haklarını simgeleştiren ve ünlü heykeltraş Şadi Çalık tarafından yapılan bu eser, halen Kültürpark’ta bulunmakta ve hayvan dostu ziyaretçiler tarafından ilgiyle karşılanmaktadır.
Biz de geçmişte İzmir Fuarı’nın genel müdürlüğünü üstlendiğimiz dönemde, rahmetli dostlarımız Şadan Gökovalı ve Sancar Maruflu ile birlikte; basın ve sivil toplum temsilcileri için Kültürpark turları düzenlemiştik. Kadim kentimizin bu özgün yanlarını ve duyarlılıklarını, yeni kuşaklara aktarmaya çalışmıştık. Geçmişte yaşanan böylesi anlamlı duyarlılıkların ve uygulamaların, günümüzde de bilinmesi ve örnek alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
O mesajın ekran görüntüsü ortaya çıktı!
-
Anayasa Mahkemesi'nden 'TSK' kararı!
-
'Sonunda ağzındaki baklayı çıkarmışsın!'
-
CHP'nin otobüs şoförüne tutuklama talebi!
-
İsrail'den uluslararası yardım çağrısı!
-
1 Mayıs'ta gençlere sert müdahale
-
Bayramı göremeyen malzemeci İbrahim’in öyküsü
-
Ali Yerlikaya: Çakar hakkı iptal edildi
-
Kadıköy’de 1 Mayıs mitingine ‘turp-şalgam’ yasağı
-
AFAD açıkladı: Antalya'da deprem