Bir doların iki yüzü: Trump ve Biden

12 Nisan 2020 Pazar

Bernie Sanders, seçim kampanyasını sonlandırarak başkan adaylığından çekildi. ABD için bir şanstı Sanders ama ben DP’nin kendisini demokratik sosyalist olarak tanımlayan bir senatörü ABD Başkanlığı için aday göstereceğine ihtimal vermemiştim.

Çünkü DP de ABD’de kurulu kapitalist düzenle iç içe bir oluşumdur. 50 eyalete yayılan 1.4 milyon bireysel bağışçı, Sanders’ın kampanyasına 96 milyon dolar yardımda bulunsa da yetmez.

Kapalı kapılar ardında milyarderlerle pazarlık yapmıyorsanız,

Kapitalizmi sanık sandalyesine oturtuyorsanız,

Yasal güvenceden yoksun göçmenlerin de hakları olduğunu savunuyorsanız,

Herkes için sağlık sigortasını savunuyorsanız,

Emekçiden yana tavır alıyorsanız,

Savaşa karşı olduğunuzu açıkça beyan ediyorsanız; dini, kapitalizm olan ABD’de sizi Başkan adayı yapmazlar.

Elbette Sanders başarısız değildir. ABD’de sisteme dair eleştirileri, topluma kalıcı bir katkıdır.

Artık ABD Başkanlık yarışında Trump’ın karşısında en güçlü aday Joe Biden.

DP seçmeni, Biden konusunda ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı “Biden’a oy vermeyeceğiz” diyerek Yeşil Parti’ye ışık yakıyor. Diğerleri de, Trump’ın kazanmaması için, Biden’ı desteklemekten yana.

Ülkenin ilk siyah Başkanı Obama’nın döneminde 8 yıl Başkan Yardımcılığı yapmış olmasının da etkisiyle, siyahlar arasında önemli bir desteği var. Trump döneminde en çok ezilen kesimlerden olan siyahlar, bu yarışta Sanders’a göre Biden’ı daha şanslı gördüğü için onu destekledi.

Biden’a oy vermeyen Trump karşıtlarına “bölücü” deneceğini tahmin etmek de zor değil. Aynı durum George W. Bush’un ABD Başkanı seçildiği 2000 seçiminde de yaşanmıştı. DP’den aday olan Al Gore’a değil, Yeşil Parti adayı Ralph Nader’a oy verenler sert bir şekilde suçlanmıştı.

Biden Trump’ın önünde

CNN’in geçen perşembe günü açıkladığı araştırmaya göre, kayıtlı seçmenler arasında Biden’ın oy oranı yüzde 53, Trump’ınki yüzde 42.

Trump yönetiminin COVID-19 ile mücadeledeki başarısızlığı, bu farkın nedenlerinden biri. İnsan hayatını tehlikeye atma pahasına “Artık ülkemizi yeniden açmak zorundayız” diyen Trump’ın bunun bedelini ödeyeceği görülüyor.

Korona krizi sonrasında ABD’deki gerçek işsizlik oranı, Büyük Buhran’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Belli ki gelecek dönemde bu sorun Trump’ı çok zorlayacak.

Biden ile Trump arasında ne fark var?

Biden, kendisini “orta sınıftan” biri olarak tanıtsa da, siyasi kariyerini Wall Street’e yanaşarak inşa etti. Kampanyasına en büyük bağışı yapanlar, dünyanın en büyük sermaye şirketleri ve dev ilaç şirketleri.

Her yurttaşa sağlık sigortasının Amerikalılar için çok pahalı olduğunu söyleyen, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nı savunan neoliberal politikaların temsilcisi bir politikacı Biden.

Irak Savaşı’nda oynadığı rolü de unutmamak gerek. 2002’de Demokratlar Senato’nun kontrolünü elinde tutarken, Dış İlişkiler Komitesi Başkanı’ydı ve Bush’a Irak’ın işgali için yetki verilmesini ısrarla destekledi.

Onunla da kalmadı. Kamuoyunu bu savaşın gerekliliği ve “barış” amacıyla yapıldığı konusunda inandırmak için büyük çaba sarf etti.

Geçmişte farklı kökenden öğrencilerin okula aynı otobüsle taşınmasına karşı Amerikan tarihindeki en ırkçı yasa önerilerinden birini veren senatör olarak da tarihe geçti. Bunu unutmayanlar da var.

ABD ile İran’ın her an bir çatışma içine girmesinin mümkün olduğu bir dönemde, Trump’a rakip olarak Biden gibi şahin kanadından birini çıkarmak, Demokratlar için berbat bir seçenek.

ABD’de Cumhuriyetçiler Trump ile iyice sağa çekilmişti. Demokratlar da Biden ile merkezin sağına yanaşacak.

Ama belli ki Trump’ın en kötü yanları Biden için umut olacak.

Zorbalığa varan tavırlar,

Dış politika geleneklerini altüst eden kararlar,

Twitter’da bir devlet başkanına yakışmayan paylaşımlar,

Irkçı ve kadını aşağılayan sözler,

Muhalif medyaya karşı savaş...

Trump denince akla bunlar geliyor. En azından bunlardan kurtuluruz diyen Amerikalılar, yine kurulu düzenin temsilcisi bir politikacıya, Biden’a oy verecek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları