Yılmaz Şipal

Giderek Artan 'Cinayet ve Tecavüz'

13 Şubat 2012 Pazartesi
\n

Basındaki haberleri ve televizyon kanallarını izleyenler, başta kadına karşı işlenen cinayetler olmak üzere, taciz ve tecavüz olaylarının yoğun bir biçimde arttığını görmekte.

\n

Bu taciz ve tecavüz olaylarının özellikle çocuklara karşı ve devlet denetimindeki çocuk yetiştirme yurtları ile yine devlet denetimindeki yatılı ilköğretim bölge okullarında da görülmesi, olayın boyutunu daha da çok büyütmektedir.

\n

Çağdaş olamayan eğitimler, ruhsal hastalıklara yatkın kişiliklerin yetişmesini sağlayan ortamı hazırlamakta.

\n

Gelenekler, görenekler, töreler ve özellikle de eğitim, toplumun gelecekteki genetikyapısını oluşturur.

\n

Tümüyle dinsel eksenüzerinde oluşturulmuş eğitim sistemlerinin nasıl bir sonuç verdiğinin kanıtı, geri kalmış toplumlardakigörüntülerdir.

\n

Çağdaş olamayan eğitimler,zamanın gerisinde kalan kişiliklerin yetişmesini sağlayan ortamı hazırlamakta.

\n

Bir ülkede cinayet, intihar, taciz ve tecavüz olayları giderek artıyorsa, o toplumun sağlıklı olduğu söylenemez.

\n

Günümüzde yaşanan ve giderek de artancinayet ve tecavüzolaylarının kaynağını aşırı doğurganlıksonucu oluşan nüfus artışında görmekteyiz.

\n

Aşırı nüfus artışı, eğitimsizliği, sağlıksızlığı, işsizliği, yoksulluğu ve açlığı da birlikte getirir.

\n

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre, 2001 ile 2008 arasındaki 8 yıl içinde Türkiyede, 10 milyon 15 bin doğum, 1 milyon 550 bin ölüm olayı gerçekleşmiş.

\n

Bu veriler, Türkiye nüfusunun 8 yıl içinde toplam 8 milyon 465 bin, yılda ortalama olarak da 1 milyon 60 bin kişi artmış durumda olduğunu göstermekte.

\n

1927 yılından 2007 yılına kadar geçen 80 yıl içinde Türkiye nüfusu 14 milyondan 71 milyona yükselmiştir. Artan nüfus sayısı 57 milyon kişidir.

\n

Bu verilerin de her geçen yıl artancinayet ve tecavüzolaylarının kaynağını gösterdiği görüşündeyiz.

\n

Cumhuriyet yazarı Leyla Tavşanoğlunun psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Özkan Pektaş ile yaptığı söyleşi (1 Ağustos 2010 günlü Cumhuriyet) toplumun fotoğrafını görünümünde:

\n

Suç oranında bir artış ve vahşileşme var. Bunun entelektüel seviyeyle de ilgisi var. Suça suç gözüyle baktığınız zaman bir insan bunu işlemeden önce hedef belirlemelidir. Örneğin ben sizin çantanızı istiyorsam çantanızı almalıyım. Bunun daha fazlasını yapmamalıyım. Ama olay daha ileri gidebiliyor. Vahşeti getiren, içinizde durduramadığınız kaba dürtüler. Kabalığı engelleyen kültürdür; kültürü etkileyen eğitimdir. Toplumda bu alanlarda değersizleştirmeler yaşadığımızda suçlar da kabalaşmaya başlıyor. Örneğin İtalyan kadının Türkiyede uğradığı kaba cinayeti düşünün. Ya da rahiplerin akıl almaz cinayetlere kurban gidişlerini, Münevver Karabulut cinayetini hatırlayın. Şiddete eğilimli bir toplum olduk. (…)

\n

Son sekiz, dokuz yıl içinde iletişim kanalları çok fazlalaştı. Bunların artmasıyla birlikte her türlü bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı. Kolaylaşınca işin estetik tarafı da ortadan kalkmaya başladı. Bugün bilgisayar üzerinden istediğiniz insanlara istediğiniz hakaretleri yazabiliyorsunuz. İstediğiniz e-maili rahatlıkla gönderebiliyorsunuz. Bütün bunları ben şiddetin yansıması gibi görüyorum. (…)

\n

İkincisi, bugün toplum içinde gittikçe artan şüphe. Şizofrenik bozukluk gösteren hastalarımızda on yıl önce hezeyan olarak kabul ettiğimiz durumlar bugün gerçek oldu. Herkes telefonunun dinlendiğine inanıyor. Hastalarımız sık sık gizli kameralarla takip edildiklerini söylerlerdi. Bunlar onların hezeyanlarıydı. Bu da gerçek oldu. Bu hezeyanların gerçekleşmesi toplumda ciddi travmalar yaratıyor. İnsanlar şüphe içinde. Sahiplenildiklerini hissetmemenin huzursuzluğunu duyuyorlar. Devlet topluma hizmet için olmalıdır. Ama burada tersi. Biz toplum olarak devlete hizmet için varız. (…)

\n

Sokağa çıktığınızda kavga etmeye hazır, kaşları çatık insanlar görüyorsunuz. Bir trafik sıkışıklığında kavgalar çıkıyor. Bunlara artık sıklıkla tanık olmaya başladık. Bu öfke patlamaları ciddi sorunlar haline geldi. (…)” \t(Cumhuriyet 1 Ağustos 2010)

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

'Bedava' Yaşamak 22 Ekim 2012

Günün Köşe Yazıları