Yılmaz Şipal

GDO'lar ve Küresel Açlık

16 Mayıs 2011 Pazartesi
\n

\n

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünyada 1 milyar insanın aç olduğunu açıklamaktadır.

\n

Uluslararası kuruluşlar çeşitli sorunların çözümünü özel günlerebırakmıştır.

\n

Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) de 16 Ekimi Dünya Gıda Günüolarak kabul etmiştir.

\n

16 Ekim Dünya Gıda Gününde FAOya üye ülkelerde açlık, gıda üretimi ve tüketimi konuları üzerine yazılar yazılır, radyo ve televizyonlarda konuşmalar yapılarak okullarda dengeli beslenmenin önem ve gereğianlatılır.

\n

Özellikle geri kalmış ülkelerde, önlenemeyen nüfus artışı, beraberinde işsizlik, yoksulluk ve açlıkgetirerek dünyanın en önde gelen sorununu oluşturmuştur.

\n

Günümüzün Afrikası açlık sorununun en yoğun yaşandığı bölgelesin başındadır. Afrikanın bazı bölgelerinde, her üç kişiden birinin açlık sorunuyla boğuştuğu açıklanmaktadır.

\n

Hindistan, Çin, Kongo Cumhuriyeti, Endonezya, Pakistan, Bangladeş ve Etiyopyanın en kötü beslenenülkelerin başında geldiği aktarılmaktadır.

\n

Dünyadaki,insan kalabalığı”, doğal dengeleri bozmuş, iklim değişikliğine ortam hazırlamıştır.

\n

Uzmanlar, önümüzdeki 20 yıl içinde yüzde 50 oranında artacağı kaçınılmaz görünen gıda gereksinimini karşılamanın olanaksız olduğunu açıklamakta ve gıda ürünlerinde GDOlar aracılığı ile verimin yüzde 40lara kadar artmasının gerektiğini vurgulamaktadır.

\n

GDO (genetiği değiştirilmiş organizma), insanın ve insanlığın geleceğini yakından ilgilendirmektedir.

\n

Verimlerini arttırmak için genleriyle oynanan ürünlerin, insan vücudunda özümsendikten sonra, gerek o insana, gerekse o insandan üreyen kuşaklara da neler aktaracağı bilinmemektedir.

\n

Uzmanlar, GDOların yalnızca gıda sektöründeki ürünleri değil, bu ürünler dışında, insanı da kapsayan başka canlıları da etkileyebileceği konusunu tartışmaktadır.

\n

Uzmanlar, GDO risklerinin değerlendirilmesinin doğru yapılmadığını vurgulayarak doğaya yönelik bir müdahalenin insan ve çevre sağlığına olabilecek etkilerinin kısa bir süre içinde tam olarak anlaşılabilmesinin mümkün olmayacağını, yaşanan deneylerin kanıtladığını da vurgulamaktadır.

\n

GDOların çevresel etkilerini kısa dönemde tam olarak belirleyebilmenin ve denetleyebilmenin olanaksız olduğu aktarılmaktadır. Bu nedenlerle de organizmaların içinde bulundukları çok yönlü etkileşimin göz ardı edilmesinin, insan ve toplum hayatını dönüşü olmayansürece sokabileceği kanısı yaygındır.

\n

GDO konusunun, insanın ve insanlığın geleceğini çok yakından ilgilendirdiği, her geçen gün çok daha iyi anlaşılmaktadır.

\n

GDO, boyutlarının çok kapsamlı ve değişik olduğu da değişik görüşlü bilim insanlarının açıklamalarından anlaşılmaktadır.

\n

Bir süredir, dünyanın doğal dengelerinin hızla değiştiği gözlenmektedir.

\n

Ne getireceği belirsiz deneylerle, insanoğlu geleceği bilinmeyen bir yöne doğru sürüklenmektedir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

'Bedava' Yaşamak 22 Ekim 2012

Günün Köşe Yazıları