Yazgülü Aldoğan

Propaganda ve fanatizmle nereye kadar?

03 Şubat 2022 Perşembe

Milletin derdi hayatta kalmak, onların derdi iktidarda kalmak! Onların derdi enflasyon, milletin derdi hayat pahalılığı ve gelir yetersizliği. Halk Ekmek kuyruğuna “belki sıra bana gelene kadar kalmaz” diye fabrikadan geliş saatinden önce giren dayı, TUİK’in enflasyon rakamıyla uğraşmaz; o, fırından 3.5 liraya alamadığı ekmeği 1.25’e alma derdinde. Elektrik faturasını alan elektrik çarpmış gibi oluyor! Fiyatların kötü bir huyu vardır, çıktıkları yeri sever, orada kalır, inmez. Özelleştirdikleri elektriğin faturalarında asgari ücret alana, ücretinin dörtte biri kadar elektrik parası geliyor. Mağara yaşamına geri döndük, insanlar fatura korkusundan evi ısıtmayıp battaniyenin altında oturuyor, bir lamba yakıyor, sabah akşam patates yiyor. Büyük çoğunluk hayatından memnun değil. Demokrasinin olduğu bir ülkede halkın refahı iktidarda kalmak için birinci koşuldur. Demokrasinin yeterince yerleşmemiş olduğu ülkelerde bunun önemi yoktur. Kuzey Kore’de bilmem kaçıncı füze atılıyor, insanlar açlık sınırında yaşarken mutluyuz, diyebiliyor. İnanılmaz bir propaganda makinesi, baskı ve korkunun yanı sıra dünyaya kapalı bir ülkede yetiştirilmiş tek tip insan modeliyle milliyetçilik aşısıyla mutlu yaşıyorlar! Afganistan farklı bir model. Orada propagandaya bile gerek yok: sadece din adına baskı ve şiddet. Kadınları eve kilitlediler, erkeklerin bile saçına giysisine karışıyorlar, müzik ve şarkı söylemek de yasak! Saç kesmenin lafı edilmez; kol kesiyor, kafa kesiyor, insanlar aç ama ölüm korkusundan gıkları çıkmıyor.

AKIL TUTULMASI

Bizim gibi ülkelerde durum biraz karışık. Yerleşik ve yeterli bir demokrasi yok belki ama 20 yılda var olanı bile kaybettik. Türkiye genelinde yüzde 7 oy almış bir partinin, iktidarda kalma uğruna rehin aldığı ve parmağını sadece sallayarak nimetlerinden yararlandığı bir sistemde, başkanları, iki kez en büyük oy oranıyla seçilmiş belediye başkanına “Görevden affını iste!” diyebiliyor. Akıl tutulması! Bunu neye dayanarak yapıyor Bahçeli? Demokrasi yok diye herhalde? Demokrasi hamilelik gibidir, ya vardır ya yoktur, azıcık demokrasi olmaz! İnsanlara korku yayıyorlar, bunlar seçimle gitmez diye. Bekçileri niye silahlandırdılar diyorlar, SADAT var diyorlar. Planları hazır diyorlar. Bizi mahsus kışkırtıyorlar, sokağa dökülelim, olağanüstü hal ilan edip seçim meçim yapmasın diye söylentisini yayıyorlar. İnanmayın!

PROPAGANDA!

İnanmayın, niye diyorum? Eğer planları bu olsaydı, 10 yaşındaki çocuğun eline oyuncak tutuşturup Kılıçdaroğlu’na hain dedirtecek kadar düşmezlerdi! Çarşafa sarınıp kefen giydik diye dolaşan fanatiklerinin çadır tiyatrosunu görmüştük ama bu kadar ilkesiz, çocuk istismarına kadar gidenini görmemiştik. Komik bile değildi, babası hapiste bir çocuğun duygularıyla oynamak! İktidarın şu anda orada kalabilmek için tutunduğu tek ip propaganda! Fiyatları düşüremezler, faturaları indiremezler, ücretleri de yükseltemezler, işsizliği önleyemezler, halkı refah içinde yaşatamazlar! Ne yapacaklar? Algı operasyonu, sen aslında aç değilsin, açım zannediyorsun hesabı! Sabah gazetesi elektrikte indirim diye manşet atmış! Uydurma gündemler: Sezen Aksu’un şarkısı, İmamoğlu’nun yemeği gibi.

OYLARI DÜŞMÜYOR?

Şimdi ikinci soru: Anketler. Madem halk ekmek kuyruğunda, AKP’nin oyları niye hâlâ yüzde 30? Niye CeHaPe’nin oyları füze gibi çıkmıyor? Siyasi tavır alışlar, fanatik üyelikler bugünden yarına değişmez. Maçı kaybetti diye Beşiktaşlı, Galatasaraylı mı oluyor?

AKP’nin 20 yıllık iktidarında liyakatsiz atamalarla ekonomik olarak kendine bağladığı bir kitlesi var: eğitimden adalete, devlet kadroları yerini hak etmeyenlerle doldu. İBB’nin parası bile nasıl saçılmış görüyorsunuz, eş, dost, devlete yerleşti. Bir kişinin etrafında en az dört kişi varsa yüzde 25 buradan, yüzde 5 de 50 yaşın üzerinde erkek cami cemaati seçmeni koy. Bu yüzde 30 kolay kolay erimez. Ama bu kez iktidarı 40 yaşın altındaki gençler belirleyecek. Söylediğine kendi bile inanmayan Bahçeli’nin partisi, yüzde 7 bile alamaz. Millet İttifakı ve dostlarının oluşturmaya çalıştığı Demokrasi Cephesi’nin en büyük sıkıntısı parçalı bohça olması. Bizim tek istediğimiz ise DEMOKRASİ, ADALET, LİYAKAT ve UMUT! Enseyi karartmayalım. Olacak. O güne kadar dayanabilirsek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları