Yazgülü Aldoğan

Lüküs kamarada kimler oturur?

25 Ağustos 2022 Perşembe

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin(36) dünya basınında yine gündemde! Bu genç ve güzel kadın, ülkesini başarıyla yönetiyor olmalı ki BM’lerin küresel anket verilerinden belirlediği “2022 Dünyanın En Mutlu Ülkeleri” raporunda Finlandiya birinci. Hukukun üstünlüğü endeksinde ise ilk üçte. Türkiye ne durumda? En mutlu ülke sıralamasında 112. Hukukun üstünlüğü endeksinde ise 139 ülke arasında 117. sırada! Zaten bu, düğmelerin doğru iliklenmesi gibi. Biri yanlış iliklendiği zaman ötekilerin doğru olmasına imkân yok. Bir ülkede adalet bitmişse her şey kötüye gidiyor.

YÖNETİCİYE BAK

Bizim ülkeyi 20 yıldır aynı beyefendi yönetiyor. Ülkenin batmakta bir gemi olduğunu nihayet kabul etti ki “Hepimiz aynı gemideyiz” diye uyarıyor. Ne var ki kendisi “lüküs kamarada” ve batarsak gemiyi son terk edecek kaptan değil, canını ilk kurtaracaklardan! Biz ise Titanik’teki gibi, en alt kabinlerde, dışarı çıkamayıp denizin dibini boylayacaklardan! Oysa bu gemiye kaptan olurken özgürlükler, refah ve adalet vaatetmişti. Ama 20 yıl içinde dümeni faşizan bir din devletine doğru kırdı. Oysa geminin en önemli farkı, halkının büyük çoğunluğunun Müslüman ama devletinin laik sosyal hukuk devleti olmasıydı!

BAŞBAKANIN ÖZEL HAYATI

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin’den hoşlanmayanlar da var elbet. Kendisinin dans ederken çekilen fotoğrafları yayımlandı ve bu küçük çaplı bir skandala neden oldu. Başbakan ise gayet sakin şu yanıtı verdi: “Bu fotoğraflar, özel hayatımın sınırları içinde, evimde arkadaşlarımla eğlenirken gizli çekilmiş ve kişilik haklarım ihlal edilmiş. Ayrıca fotoğraflarda yanlış bir şey yok, dans edip şarkı söylüyorum. Ben bir bireyim ve bu benim özel hayatım.” Dedikoducuları susturmak için sonucu negatif çıkan bir uyuşturucu testi de yaptırdı. İşine devam etti. Zaten gürültü, halkı mutlu kendi ülkesinde değil daha çok başka ülkelerde koptu. Buna karşın bazı ülkelerde kadınlar da sosyal medyada dans eden fotoğraflarını paylaşıp ona destek çıktı!

ATA BİNDİ, DÜŞTÜ

Biz ise 20 yıllık muktediri dans ederken de denize girerken de hiç görmedik. Bir kere ata binerken düştüğünü hatırlıyoruz, bir de futbol oynamayı seviyor. Dans etmek ne demek, gençlerin dans edip şarkı söylediği festivaller birbiri peşi sıra iptal ediliyor. Bu festivallerde gençler gündüzleri denize giriyor, gece de sanatçılarla şarkı söyleyip dans ediyordu. Çok ilginç ama nasıl da birbirine bağlı, bu şarkı söyleyip dans etmekle ülkeyi iyi ya da kötü yönetmek?

YENİ KUŞAK SİYASETÇİ

İki yönetici tipi arasındaki fark, sadece kuşak farkı değil elbet. Cinsiyet farkı. Din farkı. Zihniyet farkı. Kadın ve erkek farkı önemli. Yeni Zelanda’nın kadın başbakanı Jacinda Ardern da ülkesini pandemi döneminde ve cami baskını krizi sonrasında o kadar iyi yönetti ki! İskandinav ülkelerinin kabinelerinde genç kadın bakanlar ağırlıklı ve hepsi başarılı. Merkel de kriz dönemlerinde ülkesini güçlü ve dimdik ayakta tuttu. Almanya’nın en başarılı siyasetçilerinden biri olarak imzasını bıraktı. Bu başarılı kadınların hemen hepsi sosyal demokrat, insan haklarına saygılı. Hiçbiri hakkında yolsuzluk, israf, hukuksuzluk, adaletsizlik gibi şikâyetler yok!

Yani onlarda olan, bizimkinde yok, bizimkinde olanlar onlarda yok. Sonuç ortada: 100. yılına girmeye hazırlanan Türkiye Cumhuriyeti, parası pul, halkı sefil, kaptan bile batmakta olan bir gemi olduğunu kabul etti sadece dinden medet umuyor!

Kader olan coğrafya değildir. Yoksul ve cahil bırakılmış halkın dini ve milliyetçi dogmalarla kandırılması ve buna karşın aydınların yeterli sorumluluğu taşımamasıdır. Bırakın dans eden bir genç kadını, yaşlı bir erkeği bile mezhebi başka diye seçmezler korkusu taşıyoruz? Seçmeyelim? Batan gemide kaçamayan biz olacağız! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları