Yazgülü Aldoğan

Kadınları neden korumuyorsunuz?

18 Ağustos 2022 Perşembe

Kadın cinayetlerinde ikinci evreye yükseldik. Kendi hayatını yaşayan bir kadına, genellikle de yaşı küçük, öğrenci, genç kıza, sapığın biri musallat oluyor. Taciz ediyor. Tehdit ediyor. Hayatı zehir ediyor. Ailesi, kendisi, defalarca polise, adalete şikâyet etmesine karşın, sonuç alınamıyor. Şahıs gözaltına alınıyor, serbest bırakılıyor, ertesi gün bilenmiş olarak tacizlerine devam ediyor. Bu kâbus yıllarca devam edebiliyor ve son olayda yaşadığımız gibi Salim Tekin, 16 yaşındaki Beyza Doğan’ı evine girip öldürüyor, kendisi de intihar ettiği için adalet hesap soramıyor! Muhtemelen intihar etmeyip cinayetten yargılansa bile indirim alır, kısa zamanda kurtulurdu! Oysa daha önce de 15 yaşında bir kıza musallat olmuş, o zaman engellenmiş olsa, Beyza bugün yaşıyor olacaktı!

AMASI YOK!

Bu yaşananlar artık sıradan hale geldi. Hani, genelde erkek şiddetine maruz kalan kadınlara bir gerekçe uydururuz ya: O da o saatte orada ne arıyordu, o da öyle giyinmeseydi, o da o adamla niye birlikte olmuş, o da o eve niye gitmiş, niye birlikte içki içmiş ya da o adamla niye evlenmiş...

Bunların hiçbiri haklı gerekçeler değil. Kadınların yaşam hakkı, bu nedenlerle yok sayılamaz. Bu gerekçeler, adalete indirim gerekçesi sağlayamaz!

Ne acı ki bu “ama”ları bile geçtik! Düşünün, eğitim çağında kızınız var, manyağın biri ona musallat oluyor. Rahatsız ediyor. Hatta taciz ediyor. Yüz bulamadıkça ölümle tehdit ediyor. Ve karakola şikâyet, savcıya şikâyet hiçbir işe yaramıyor. Bu nasıl bir düzendir? Kadınların, genç kızların can güvenliğinin olmadığı bir ülkenin Taliban rejiminden ne farkı var?

YURTDIŞINA KAÇMIŞTI

Bir tanıdığımın başına böyle bir tehdit vakası gelmişti ve bakandan yardım istediğinde, kızı korumaya alalım, önerisi gelmişti. Yani ailesinden, okulundan, hayattan izole edilecek ve sığınma evinde mahpus hayatı yaşayacak! Suçluyu değil, masumu cezalandıracaksınız! Yurtdışına gitmekte buldu çareyi, ülkeyi terk etti hayatta kalabilmek için!

YİNE Mİ SEN?

En son dün Twitter’da “Hayatta Kalmaya çalışan bir kadın öğrenci” başlığı altında bir dizi tweet paylaşıldı. Üniversite öğrencisi olan bu genç kadın, bir senedir bir manyak tarafından tecavüz, ölüm ve işkence ile tehdit ediliyor. Bazı mesajlarını paylaşmış, okurken dayanamadım, dehşet verici. Üniversitedeki bütün hocalarına, yakınlarına kızın hakkında uydurma şikâyetler de bulunmuş. Neyse ki herkes kızın yanında durmuş. Telefonunu eskort diye paylaşıyormuş! Defalarca polise, savcılığa gittiği halde sonuç alamadığı gibi, yine mi sen diye karşılanıyormuş! “Uzaklaştırma kararı çıkardım. Karara uymuyor, gidip şikâyet ediyorum, bakıyorum, geri salınmış. Dayanacak gücüm kalmadı!” diyor. Kendini korumak için silahlansın mı? Tweet’inin altında yazan, “Adını adresini ver, biz icabına bakarız” diyenlere mi başvursun? Kendi güvenliğimizi, adaletimizi kendimiz mi sağlayalım?

Sapık yarın kızı kaçırıp, tecavüz edip bir kenarda ölüsünü bulduğumuz zaman “Kadın cinayetlerinde bir sayı” mı olacak?

Sosyal medyada yazdığınız en basit bir paylaşımla sabah kapınız çalınabiliyor. İfade vermeye çağrılıyor, ceza alıyor, tazminat ödüyor, hatta içeri giriyorsunuz. Emniyet, savcılık, adalet çok hızlı ve yetkin çalışıyor. Ama kadınların hayatını korumak söz konusu olunca kolluk, adalet, bakanlar, yöneticiler, herkes seyrediyor, umursamıyor! Hatta Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu sokaklarda çırpınan bir avuç genç kadın, engelleniyor! Neden bir kadının hayatı sizin için bu kadar önemsiz, neden, neden?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları