Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bez ve mama, kaç bebeğe?
İşsizlik, artan hayat pahalılığı en çok yoksulları vurur. Ülkenin yarısından çoğu yoksullaştı, orta direk kalmadı. Emeklisi, asgari ücretlisi, memuru, günlük çalışanı... Yoksulların en çok sıkıntı çektiği konu ise bebek bezi, bebek maması, kadınlar ve hastalar için ped. Beka sorunu diye diline sakız etmişti ya Cumhur İttifakı, şu anda Türkiye beka sorunu yaşıyor, insanlar hayatta kalmaya çalışıyor; en çok canı yanan da çocuklar ve kadınlar. Mamaya ve beze erişemeden büyüyen bebekler ileride ülkeye sorun çıkaracak, gelişememiş bedenleriyle hasta ve zekâ sorunu yaşayan bireyler olarak. Buraya noktayı koyup şu bebek meselesine dönmek istiyorum.
AİLE PLANLAMASI
AKP’nin iktidara geldiği yıllarda ilk yaptığı işlerden biri nüfus politikasını değiştirmek olmuştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kurulduğu yıllarda, gerek savaşın sonucu, gerek göçler ve yoksulluktan nüfus hayli azdı, o yıllarda bile hükümetin politikası nüfus artışını böylesine pompalamak olmamıştı. Ülke huzura kavuşup belli bir düzen ve istikrar gelince zaten artmaya başlayan nüfusu doyurmak ve istihdam yaratmanın sıkıntı yaratacağı düşünüldüğü için özellikle azgelişmiş, geleneksel olarak çok çocuk alışkanlığı olan bölgelerde nüfus politikası olarak “yapabildiğin kadar değil, bakabildiğin kadar çocuk” sayısının benimsenmesi için gayret edildi. Vehbi Koç’un da desteklediği Aile Planlaması Vakfı da eğitim vermekte yardımcı oldu. Doğum kontrolü, kondom dağıtımı, rahim içi araç takılması ve kürtaj serbestliği getirildi. Hatta bu politikalar Kürt kökenli vatandaşlar tarafından yanlış anlaşılıp karşı da çıkılmadı değil.
KENDİNE ÖZEL SEÇMEN
Aile planlaması çalışmaları ve bakabildiğin kadar çocuk yap politikası, AKP tarafından rafa kaldırıldı. Tayyip Erdoğan, önce “üç çocuk” istedi, sonra beşe kadar çıktı. Kürtaj resmen yasaklanmadı ama fiilen artık devlet hastanelerinde kürtaj yapılamıyor. Bu politika, ilk akla gelebileceği gibi AKP’nin muhafazakâr ve dindar yanından kaynaklanmadı, tamamen ekonomik ve siyasaldı. Ekonomik amacı, Çin’deki gibi ucuz işgücü yaratmak! Bununla ucuz üretim yaparak ihracatı teşvik etmek, ayrıca inşaatlarda, maden ocaklarında çalışmak zorunda kalacak amele bulmak. Siyasiydi: çünkü yapılan bütün araştırmalar seçmenin eğitim düzeyi arttıkça AKP’den uzaklaştığını gösteriyordu. AKP seçmeni, ilk ve orta eğitimli, düşük gelir grubundaydı. AKP, kendine özel seçmen yaratmak istedi: Eğitim politikalarını değiştirdi: 8 yıllık zorunlu eğitim yerine koydukları 4+4+4 sistemle kız çocukları eğitimden erken ayrılır oldu. Liseleri imam hatip okullarına çevirdiler. Her ile yüksekokul ve vakıf üniversiteleri açarak eğitimin kalitesini düşürdüler. Artık eğitimli bile olsa işe yaramayan ve ne iş olursa yapmak zorunda kalacak bir kitle vardı.
BOŞ KALABALIK
Genç yaşta evlendirilen kızlar en az üç çocuk yaptı. Nüfus 80 milyonu buldu. Sokakta kâğıt toplayanın bile üç bebesi var! O üç dört çocuk yapmış anneler şimdi çocuklarına bez ve mama alamıyor, bebeğine mama yerine hazır çorba yediriyor, bez yerine naylon poşet sarıyor! Büyüdüklerinde okutamıyor. Okutsalar da ellerinde işe yaramayan diplomalarla o gençler iş bulamıyor. Bakamadığı çocuğunu yolladığı tarikat yurtlarında, yatılı Kuran kurslarında heder ediyor. Eğitim fakültelerinden mezun olan gençler atanamadığı için intihar ediyor. Razı olan, boynunu büküp pazarda limon satıyor! Sadece inşaatla büyümeye kalktılar; amele olmanın dışında istihdam sahası yok. Bunun için mi üç çocuk, beş çocuk? Evet tam da bunun için!
TERS TEPTİ!
İlk önce işe yaramıştı, ama artık ters tepti; ilk kez oy verecek gençler AKP seçmeni değil. Ama Türkiye’nin en büyük sorunu umutsuz, işsiz, eğitimsiz bir gençlik. Ve gelmekte olan ne bedeni, ne zekâsı gelişebilmiş bir kuşak! O mama ve bez bulamadan büyütülen bebeler! Sosyal denge de bozuldu. Eğitimli, orta gelir kuşağı, çocuğunun geleceğini düşünerek tek çocukta kaldı, CHP’nin oylarının yükselememesinin bir nedeni de bu. Büyükşehir belediyeleri ve uyguladıkları sosyal politikalar bunu değiştirecek. İBB’nin kreş, bebekli annelere bedava ulaşım gibi uygulamaları o genç kadınları görünür kıldı. Metroda artık ne kadar çok bebek arabası görüyoruz? Kadınlar sokağa çıkabildi. Ama keşke bakamayacakları çocukları doğurmaya teşvik edilmeselerdi! ÇYDD’nin değerli hocası ekonomi profesörü Türkel Minibaş, “Başkalarının bakamadıkları bebelerine bakmaya çalışmaktan kendim çocuk yapamadım” demişti. Yardımla nereye kadar?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- CHP'li vekilden Masterchef Sergen'e tepki