Yakup Kepenek
Yakup Kepenek yakupkepenek06@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Veriş - Alış!

16 Mart 2015 Pazartesi

Seçimlere gidilirken ülkenin en önemli sorunu olan yeni anayasa konuşulmuyor. Var olan çok eksikli parlamenter düzen korunacak mı? Yoksa topluma yaşanmakta olan uygulamalı başkanlık sistemiyle uyumlu bir anayasal elbise mi giydirilecek?
Derken, başkanlık sisteminin en kararlı savunucusu olan Cumhurbaşkanı, 7 Mart Gaziantep konuşmasında şöyle dedi: “7 Haziran’da 400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün. Bu sistemi değiştirelim.
Bu sözlerdeki anahtar sözcükler, şunlar: verin ve çözülsün.

***

Alış - veriş ticareti betimler. Ancak, sıralama burada tersine çevriliyor; veriş -alış oluyor! Önce 400 milletvekili veriliyor, sonra huzur alınıyor! Cumhurbaşkanı’nın önerisinin inceliği de burada! Bu ticarete çok daha yakından bakılmalıdır.
Buradaki kullanımıyla beyin ve gönül rahatlığı anlamına gelen huzur soyut bir kavram, sayıya dökülemez; ağırlığı, uzunluğu, alanı olmadığı gibi, TL ya da dolar gibi parasal karşılığı da yoktur. Bu nedenle Cumhurbaşkanı, huzuru sayılarla açıklayamıyor!
Asıl açıklanması gereken Cumhurbaşkanı’nın huzur içinde çözülsün dediği işin yani başkanlık sisteminin anayasal içeriğidir. Cumhurbaşkanı 400 milletvekilini aldıktan sonra ne tür bir anayasal düzen verecek? Cumhurbaşkanı, çok önemli sonunun yanıtını 14 Mart Çanakkale konuşmasında da vermedi; yalnızca “Başkanlık diktatörlük getirmez” dedi. Ne getirecek sorusu yine yanıtsız kaldı.
Ancak, çok daha önemli bir soru var: Ya Cumhurbaşkanı’na istediği 400 milletvekili verilmezse ya da veriş gerçekleşmezse ne olacak?
Anlaşılan o durumda huzur yok. İyi de, başkanlık sisteminde ısrar nasıl sonuçlanacak? Sakat olduğu her gün yaşananlarla açıkça görülen parlamenter sistem nasıl bakım ve onarımdan geçirilerek yeniden yapılandırılacak?
Bu sorular çok önemsiz(!) olmalı ki, ne seçimlere giden siyasette, ne de kamuoyunda tartışılıyor!

***

Cumhurbaşkanı bu çağrıyı yaptıktan sonra geçen bir hafta boyunca iktidarı ve muhalefetiyle siyasetin tamamı, 400 milletvekili  huzur denklemini hiç sorgulamadı.
Tarihe Cumhuriyeti karalamak amacıyla sürekli gönderme yapan siyaset dünyası, geçen hafta, çok önemli bir yıldönümünü unuttu, 1961 sonrasında yeşeren hak ve özgürlüklerin budanmaya başlandığı karanlık tarihi, 12 Mart 1971’i, hiç anımsamadı.
Buna karşılık nasılsa bir kez daha piyasaya sürülen önceki Cumhurbaşkanı’nın milletvekili adayı olup olamayacağı konusu günlerce konuşuldu. Ana muhalefet, onun başbakanlığında bir koalisyon hükümeti bile kurdu. Ancak birilerinin umutları, bir kez daha boşa çıktı; sonunda kendisi iki gün önce, yine bir cuma namazı çıkışı açıkladı: Şu anda aktif siyasete dönmek gibi bir niyetim yok. Yine de hiç belli olmaz diyenler var.
Aynı günlerde yeni anayasa gibi yaşamsal bir konu unutularak MİT Müsteşarı’nın AKP’den milletvekili adaylığı, sonra bundan vazgeçip eski görevine dönüşü, çok yoğun ve derin hukuk ve siyaset yorumlarına konu oldu. Deve yerine tüy ile uğraşıldı.

***

Kültürümüzde “Almadan vermek Allah’a mahsustur” diye ticareti özetleyen bir deyiş var.
Bu toplum almadan vermeye alışıktır; ülke siyaseti bir türlü demokratikleştirilmediği için seçmen sürekli aldatılır, çoğu kez bir şey almadan oy verir. Cumhurbaşkanı bir kez daha verin diyor; üstelik karşılığında huzur alacaksınız!
Daha ne olsun? Hele 400 milletvekilini verir, uysallığınızı bir kez daha kanıtlarsanız, yalnız huzura kavuşmakla kalmazsınız; belki kimileriniz huzura bile çıkar!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları