Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Anılar: Adnan Özyalçıner
Bu yazıyı yazdıktan hemen sonra Söke’ye doğru yola çıkacağım. Bir edebiyat şenliğine katılmak için. Başka kimler konuk, bilmiyorum. Ama Adnan Özyalçıner’in geleceğini öğrendim, mutlu oldum. En eski dostlarımdan biridir Adnan, 55 yıla dayanan bir geçmişimiz var. Çok uzun süredir görüşemiyorduk.
\nAdnan’ın edebiyatçılığından söz etmeyeceğim. Şunu söyleyeyim sadece: Yazdıklarını büyük keyifle okuduğum ender yazarlardan biridir Adnan.
\nA Dergisi’ni yayımlarken her gün birlikteydik. Derginin hamallığını Kemal (Özer), Adnan, ben yapıyorduk. Basımdan dağıtıma kadar bütün “fuzuli” işler bizim üstümüzdeydi. Onat’ın (Kutlar), Doğan’ın (Hızlan), Demir’in (Özlü), Konur’un (Ertop), Ferit’in (Öngören) övgülerini de alçakgönüllülükle kabulleniyorduk.
\nAyrıntılara çok önem veren, onları gözden kaçırmayan biriydi Adnan. Öykülerine de yansıyordu bu. Hiç unutamam, bir gün Kemal, Onat, Adnan ve ben sinemaya gitmiştik. Fellini’nin La Strada’sını seyretmeye. Film bitti, sinemadan çıkarken, “Yahu,” dedi Adnan, “müthiş bir sahneydi. Anthony Quinn’in Richard Basehart’ı öldürdüğü sahne. Herif ölmeden önce kol saatine baktı.”
\nÜçümüzün de kaçırdığı o ayrıntıyı Adnan yakalamıştı.
\n***
\nA Dergisi’nin yönetim yeri Saraçhane’de bir kahveydi. 1960 başlarında Cağaloğlu’nda bir hanın en üst katında pencereleri bile olmayan küçücük, karanlık bir oda kiraladık. Bir sabah orada buluştuk Adnan’la. Anadolu’ya kitap postalanacaktı. Saatlerce uğraştık, paketleri yaptık, adresleri yazdık. Sonra aldık paketleri, aşağıya indik, gün ışığına çıktık.
\nBir de baktık, Cağaloğlu’ndan tanklar geçiyor! Ortalık bir tuhaf. Adnan’la şöyle bir bakıştık. “Biz bugün paket postalayamayız” dedi Adnan. Hana çıkıp paketleri bıraktık. Yine indik aşağıya. Sorup soruşturduk. “Üniversitede öğrenciler ayaklanmış” dedi biri.
\nÜniversiteye koştuk hemen.
\n28 Nisan’dı. 1960.
\n***
\nHafta sonları Altunizade’ye giderdik. Memet Fuat’a. Sıkı edebiyat tartışmalarından sonra sıra futbola gelirdi. Küçücük sahada kıran kırana maç yapardık.
\nKemal, Adnan, ben en has “müdavim”lerdik. Adnan kalede oynuyordu. Kemal savunmanın belkemiğiydi. Memet Fuat, sırtında ceketi, orta alanda takımı yönetiyor, ayağına gelen topları milimetrik paslarla dağıtıyordu. Ben ise “gole giden bir panter” olarak koşturup duruyordum. Her keresinde 8-10 kişi oluyorduk mutlaka. Arada bir Demir Özlü, Ferit Öngören, Feridun Metin Aksın, Cemal Süreya, Edip Cansever de katılıyordu bize. Bir keresinde Asım Bezirci bile gelmişti.
\nAdnan’ın kaleciliği müthişti. Hepimiz pantolon-gömlekle oynarken, o kaleci kazağını, şortunu giyiyor, dizlik bile takıyordu. Kendini bütünüyle oyuna veriyor, önündeki bekleri hırsla uyarıyordu. Sanki Altunizade’de top tepmiyorduk da, Wembley’de final maçı oynuyorduk.
\nGünün birinde, ayağıma gelen topa korkunç bir vole yapıştıracağım tuttu. Top gitti, kalenin üst direğinde patladı. Direk, bu Anteplinin vuruşuna dayanamadı, şöyle bir sallandı, sonra da küüt diye Adnan’ın kafasına düştü. Yere yığıldı Adnan, kısa bir tedavi süresinden sonra kalede yerini aldı, “direk gazisi” olarak köşeden köşeye uçmayı sürdürdü.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt