Ülkü Tamer

Hep Andığımız Memet Fuat

22 Aralık 2012 Cumartesi

\n

\n

Memet Fuatı on yıl önce, 19 Aralıkta yitirmiştik. Çarşamba akşamı bir daha andık onu.\n

\n

Özellikle bizim kuşak için söylüyorum, Memet Fuatı unutmak mümkün mü? Onu hep anıyoruz. Özlemle.\n

\n

Benim sanat yaşamımda en önemli kişiydi o. Bir yerlere gelebildiysem eğer, dergisiyle, yayınlarıyla, kişiliğiyle, dostluğuyla, eleştirileriyle büyük ölçüde onun katkılarıyla, uyarılarıyla geldim.\n

\n

Memet Fuatla ilgili ne çok anım var...\n

\n

***\n

\n

Üniversite öğrenciliğim döneminde Eminönü Halkevinde bir edebiyat matinesine katılmıştık. Onat (Kutlar), Kemal (Özer), Adnan (Özyalçıner), ben... Her edebiyat matinesinde olduğu gibi, Özdemir Asafla Attilâ İlhan hepimizi silip süpürmüşlerdi.\n

\n

Matineden sonra Çemberlitaşa doğru yürüdük. Dinleyicilerden biri, Memet Fuat da aramızdaydı. Tanıştık. Şiirlerime ısınmadığı belliydi. Ama güzel okuduğumu söyledi. Söz arasında, çeviri yapma isteğimden söz ettim. İstersen Yaşar Nabiyle konuşayımdedi.\n

\n

İki gün sonra haber geldi: Yaşar Nabi seni bekliyor.\n

\n

Yaşar Nabiye gittim. Yıllarca sürecek bir yayıncı-çevirmen ilişkisi, Oscar Wildeın Mutlu Prensiyle başladı.\n

\n

Doğrusu, İstersen Yaşar Nabiyle konuşayımı beş dakika sonra unutulacak bir edebiyatçı sözüsanmış, pek de önemsememiştim. Yanıldığımı görmek beni sevindirdi. Daha sonra ise Memet Fuatın hiç yanıltmadığını görmek bende hep aynı duyguyu uyandıracaktı.\n

\n

***\n

\n

Bir gün Memet Fuatla konuşurken kısa oyunlardan söz açıldı. Tek perdelik dört oyun çevirmiştim. Memet Fuat da altı oyun çevirmişti. Bunları tek kitapta birleştirip Yaşar Nabiye önerelim dedik. Varlık Yayınlarına gittik. Yaşar Nabi, kitabı hemen yayımlayamayacağını söyledi.\n

\n

On oyun elimizde, Cağaloğlu yokuşunu tırmanmaya başladık. Nuruosmaniye Caddesinin başına gelince, Metine bir uğrayalımdedi Memet Fuat.\n

\n

Metin Yasavul, eniştesiydi. İstanbul Matbaasının yöneticisi. On kısa oyun ona verildi. Bunlar tek tek kitap olacakdedi Memet Fuat.\n

\n

De Yayınevi, o oyunlarla start aldı”. Yarışı başlatan, Memet Fuatın Charles Gorenden çevirdiği Briçti aslında. Kitap sürekli satıyor, neredeyse her yıl yeni baskısı yapılıyordu. Ama kapağında herhangi bir yayınevinin adını taşımıyordu. Kitapçılar arasındaki itibarı, tek perdelik oyunların dağıtımına yardımcı olacaktı.\n

\n

Cağaloğlunda, Vilâyet Hanın ikinci katında bir oda tuttu. Sait Madenin kapaklarıyla, ilk kitapları, Lorcaları, Çehovları, Ionescoları yayımladı.\n

\n

Sarı kapaklı kitaplar geldi sonra. Arkasından anlatı dizisi. Rulfo, Faulkner, Morris...\n

\n

Dergisiz yayınevi olur mu?\n

\n

Yeni Dergi doğdu.\n

\n

***\n

\n

Yeni Dergi bir okuldu. Memet Fuat bir öğretmendi. Öğrenmemiz gerekenleri dikteetmiyordu. Kendi kendimize sorular sormamızı sağlıyordu. Bir duvarın arkasındaki yolları gösteriyordu. O yollardan dağlara vurmak bize kalmıştı artık.\n

\n

Kimimiz dağlara vurduk, kimimiz ovalara, ormanlara. Kentlerin, kalabalıkların ortasına. Ama Yeni Dergiden bu yana nereye gittimse, ne zaman iki satır karaladımsa dönüp arkama baktım hep. Memet Fuat, geldiğim bu yer için ne der? Şu yazdığımı beğenir mi acaba?diye düşündüm.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Notlar... 5 Ocak 2013
Yoksul Köylü 29 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları