Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sevr’in adı değişti ama plan değişmedi - Kemal Kılıçdaroğlu
Bugün yaşadığımız Suriye sürecinin gerek başlangıcı, gerekse emperyal güçlerin bölge ile ilgili amaçları, 105 yıl önce yırtıp attığımız Sevr Antlaşması’nın isim değiştirmiş hali olarak bize dayatılmak istenmektedir. Açıkça ifade etmek gerekir ki bu projenin günümüzdeki adı Büyük Ortadoğu Projesi’dir ve bu proje, Sevr’in ikinci aşaması olarak görülmelidir.
Zaman değişir, şartlar değişir, isimler değişir ama emperyal güçlerin planları değişmez. Onların, “plana sadık kalan” işbirlikçileri her zaman vardır.
ÖLEN KRALI İÇİN ULUSAL YAS İLAN ETTİĞİMİZ ÜLKE...
İsrail ve Suudi Arabistan yetkilileri 2014 yılında bir araya gelirler. Konu Ortadoğu haritasını yeniden belirlemektir. Beş ayrı toplantıdan sonra yedi maddelik bir plan üzerinde anlaşırlar. Yedi maddelik plan 4 Haziran 2015’te ABD’de kamuoyuna açıklanır.
Açıklamayı dönemin İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Dore Gold ve Suudi Arabistan Kralı Selman’ın danışmanı Enver Macid Eşki birlikte yaparlar.
4 Haziran 2015 tarihinde yapılan ortak açıklamada şu ifade yer alır: “Suudi Arabistan ve İsrail, bağımsız bir ‘Büyük Kürdistan’ projesini desteklemektedir. Kurulacak bir Kürdistan, bölgede İsrail ve Suudi Arabistan’ın ortak hasmı İran’dan, Türkiye’den ve Suriye’den alınacak topraklar üzerinde kurulacağı için, iki ülke de (İsrail ve Suudi Arabistan) bundan memnuniyet duyacaktır.” (Naim Babüroğlu, 3 Ocak 2025, Sözcü.)
BİR İTİRAF VEYA BİR GERÇEK
Avrupa Birliği dış politika ve güvenlik politikaları yüksek temsilcisi Josep Borrell’in ifadeleriyle “İsrail, Hamas’ı Filistin yönetimini zayıflatmak için finanse ediyor”.
Peki, İsrail tarafından kurulduğuna ve finanse edildiğine şüphe olmayan Hamas ne yapıyor? Bir festivale saldırı düzenleyerek 260 sivili öldürüyor. Bu saldırı görüntüleri ve sivil kayıplar anında bütün dünyaya servis ediliyor ve artık Gazze’nin işgaline uluslararası arenada meşru bir zemin kazandırılıyor. Gazze’nin işgaliyle başlayan süreçte İsrail on binlerce Filistinliyi katlediyor, Lübnan ve Suriye’ye uzanıyor.
MEKTUP: ‘APTAL OLMA!’
9 Ekim 2019’da Türkiye Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG ve IŞİD’e yönelik “Barış Pınarı Harekâtı” başlatıyor. Aynı tarihte Trump, Edoğan’a bir mektup yazarak “Aptal olma” uyarısında bulunuyor. Mektup Erdoğan’a ulaşır ulaşmaz harekât sonlandırılıyor (17 Ekim 2019). Çünkü plana sadık kalan BOP eşbaşkanı görevini yapıyor.
TEK ADAM REJİMİNİN TÜRKİYE’YE FATURASI
Devlette liyakati bitirir, kurumların içini boşaltır, yetkileri tek adamda toplarsanız, egemen güçlerin emellerini gerçekleştirmelerine büyük olanak sağlarsınız. Mahkemedeki savunmamda da söylediğim gibi, “yasadışı mal varlığı” dolayısıyla “Egemen güçler tarafından teslim alınan bir devlet başkanı ülkesine hizmet edemez. Bu, tarihin önümüze koyduğu başka bir gerçektir.” (22 Kasım 2024) Bu süreçte İsrail ile ticari ilişkilerin kesintisiz devam etmesi hafızalarımızdan silinmemelidir.
DEVLET BİR KİŞİNİN İRADESİNE TESLİM EDİLEMEZ
Suriye’deki son gelişmelerle ilgili olarak Erdoğan’ın ve Saray bürokrasisinin değil de ilgili bakanlıkların (bakanların) doğrudan kritik açılamalar yapması, Saray bürokrasisinin süreci yönetemeyeceğini açıkça göstermiştir. Bu süreçte Saray bürokrasisinin değil de sivil ve askeri bürokrasinin öne çıkması devlette liyakatin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Devletin kurumsal olarak sorunun çözümüne odaklanması “reel politika”nın da değiştiğini gösterir. Bu aynı zamanda şu gerçeği de önümüze koyar: Saray’ın artık politika oluşturma gücü yoktur ve “tek adam sistemi” çökmüştür.
NE YAPMALIYIZ?
Türkiye bölgesinin en güçlü ülkesidir. Güçlü bir orduya ve küçümsenmeyecek entelektüel bir altyapıya sahiptir. Bunun içindir ki Ortadoğu halkları (yöneticiler hariç) hep Türkiye’yi ve Türkiye’nin laik demokratik yapısını kendi ülkelerinde de görmek istemişlerdir. Bu bağlamda Suriye ile ilgili önerilerimi de sizlerle paylaşmak isterim.
Türkiye bu yol haritasını Suriye’de gerçekleştirdiği takdirde başarılı olacaktır.
1- Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalı, başta İsrail olmak üzere tüm ülkeler uluslararası hukukun bütün gereklerine uymalıdır.
2- Suriye; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak yeniden inşa edilmelidir.
3- Tüm kimlikler ve inançlar yeni Suriye Cumhuriyeti Devleti’nin güvencesi altında olmalı, yurttaşlar için eşitlik ilkesi yaşamın her alanında uygulanmalıdır.
4- Devlet, tüm kimliklere ve inançlara eşit davranmalı, bu fay hatları üzerinden ayrışma ve bölünme riskini bertaraf etmelidir.
5- Kültürel farklılıklar ülkenin folklorik zenginliği olarak görülmeli ve korunmalıdır.
6- En başta ülkemiz Türkiye olmak üzere, bölgedeki bütün devletler üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeli, ülkemizin ve bölge coğrafyasının geleceği için laik ve demokratik Suriye Cumhuriyeti Devleti’nin inşasına katkı sunmalıdır.
7- Bölge barışını kalıcılaştırmak için Türkiye, ilk aşamada İran, Irak ve Suriye’nin de katılacağı “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı”nın kurulmasına öncülük etmelidir.
KEMAL KILIÇDAROĞLU
CHP 7. GENEL BAŞKANI
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- Diğer oğlu da tutuklandı!
- 'Erken seçim' ve 'Demirtaş' yanıtı
- Görevlerine son verilmesi talebiyle dava açıldı
- İddia: Reza Zarrab Miami'de evleniyor
- Yılmaz Özdil kalp krizi geçirdi
- Oğluna sahip çıktı, Özel'e hakaret etti!
- İşte 2 milyon liranın aylık faiz getirisi
- ‘Öcalan istedi, heyete katıldı’
- Özel'den 'Beşiktaş Belediyesi' tepkisi!
- Gözaltındaki Rıza Akpolat’tan mesaj var!