Turgay Fişekçi
Turgay Fişekçi turgay@fisekci.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Onurlu Öfke

15 Haziran 2011 Çarşamba
\n

\n

Öfke baldan tatlıdır demiş eskiler ama akıl ve bilim çağı olan günümüzde öfkenin eski dünyaya ait, feodal kültür kalıntısı bir duygu seli olduğu söylenebilir mi?

\n

Aklın denetiminden çıkıp bir güdüye dönüşmüş öfke için söylenebilir belki.

\n

Günümüz insanının öfkesi nasıl olmalı peki?

\n

Her gün öylesine öfke uyandıracak olaylar içinde yaşıyoruz ki... İnsanlık dünyanın dört bir köşesinde yeni bir ilkellik çağına girmiş gibi: Acımasız sömürü, insan onurunun ayaklar altına alınması, savaşlar, katliamlar, doğanın yok edilmesi...

\n

Bütün bu olanlar karşısında öfkelenmeden yaşayabilmek olanaklı mı?

\n

İnsansak, yaşadığımız çağın sorumluluğunu taşıyorsak öfkeleneceğiz elbette. Dünyadaki kötülüklere karşı öfkeleneceğiz. Öfkemiz bize daha iyi bir dünyanın kurulması için güç verecek.

\n

***

\n

Stéphane Hesselin adını ilkin Uğur Kökdenin geçen nisan ayında İsviçreden Sözcüklere gönderdiği bir yazıda duydum. 93 yaşında eski direnişçinin yazdığı manifestonun milyonlarca satıldığını yazıyordu.

\n

Çok geçmeden de bu kitapçık Cumhuriyet Kitapları arasında Öfkelenin!(Çeviren: İsmail Yerguz) adıyla basıldı.

\n

Kitabın çok yalın bir mesajı var: Günümüz dünyası kural tanımaz bir sermaye egemenliğine doğru hızla sürüklenmektedir. İnsanoğlunun bin yıllardır uğrunda mücadele ettiği bütün insani kazanımları tehlike altındadır. Bugünün insanlarının bu duruma tavır koymaları ve karşı çıkmaları gerekir.

\n

Peki bu karşı çıkış hangi temel görüşler ve ilkeler doğrultusunda olacaktır?

\n

Stéphane Hesselin bu soruya da yanıtı açık: Ülkesi Fransa, İkinci Dünya Savaşında işgal edildiğinde, ülkenin bütün direnişçi güçleri bir araya gelerek Ulusal Direniş Konseyinin oluşturduğu bir program çevresinde örgütlenmişti. Savaş koşullarında oluşmasına karşın bu program sanki savaş sonrası dünyasının yol haritası gibiydi.

\n

Bütün yurttaşlara kendi emekleriyle sağlayamadıkları yaşam olanaklarını sunmaya yönelik eksiksiz bir sosyal güvenlik planı.”

\n

Tekelleşmiş büyük üretim araçlarının, enerji kaynaklarının, yeraltı zenginliklerinin, sigorta şirketlerinin ve büyük bankaların tekrar ulusun malları olması.”

\n

Gerçek anlamda iktisadi ve toplumsal demokrasinin kurulması.”

\n

Ekonominin rasyonel biçimde örgütlenmesi ve özel çıkarların genel çıkarlara tabi olması.”

\n

Bütün çocukların hiçbir ayrımcılık yapılmadan en gelişmiş eğitimden yararlanmaları.”

\n

Bu haklar 1948de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ile bütün dünyanın ortak değerlerine dönüştü.

\n

***

\n

Oysa bugün gelinen noktada ortak insani değerler unutulmuş durumda. En yoksullarla en zenginler arasındaki uçurum tarihte hiç olmadığı kadar büyüdü. Paraya hücum ve acımasız rekabet insanoğlunun neredeyse tek geçerli değeri oldu.

\n

Oysa İnsan Hakları Evrensel Bildirisi şöyle diyor: Herkesin toplumun bir üyesi olarak sosyal güvenlik hakkı vardır; ulusal çabalarla ve uluslararası işbirliği yoluyla ve her devletin örgütlenmesine ve kaynaklarına göre, herkes onur ve kişiliğinin özgürce gelişimi için gerekli olan ekonomik, sosyal ve kültürel haklarının gerçekleştirilmesi hakkına sahiptir.

\n

Başımızı kaldırıp, önce yakın çevremize, sonra ülkemize, sonra dünyaya bakınca bu ilkenin ne denli uzağında olduğumuz ortada değil mi?

\n

Stéphane Hessel, işte bu noktada, Öfkelenin!diyor. Dünya insanlar için sıcak bir yuva olabilecekken, dünyayı vahşi bir arenaya çevirenlere karışı öfkelenin!

\n

Öfkenin onuruyla yeniden dünyayı insani bir düzene kavuşturmak için direnin!

\n

Çünkü, Direnmek Yaratmaktır.”

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları