Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kim Van Gogh Olmak İster?
Tabloları dünyanın dört bir köşesinde milyonlara satılan, yapıtlarının sergilenmesi için özel müzeler kurulan, hayatı türlü sanat ürünlerine konu olan, adını yeryüzündeki hemen herkesin bildiği bir sanatçı olmayı kim istemez?
\nYa bu parlak görünümün arkası? Sanatçının zorluklar ve acılar içinde geçen yaşamı unutulmalı mı? Yalnızca hüzünle anılacak bir geçmiş midir bu yaşam yoksa pek çok sanatçının yaratıcılıklarına koşut seyreden trajik öğeyle bütünleşmiş bir yaratıcılık serüveni mi?
\nSanat tarihinin en ilginç kişiliklerinden biri olan Van Gogh’un deha ile delilik sınırında gidip gelen, çok sayıda yürek paralayıcı öğenin bir arada bulunduğu trajik yaşamını, insanın içinin burkulmadan izleyebilmesi çok zor.
\nYalnızca otuz yedi yıl süren (1853-1890) bir yaşam. Resim yaptığı son on yılında iki bin yapıt veriyor. Hollanda yıllarında, kuzeyin karanlık dünyası yansıyor resimlerine.
\n1886’da Paris’e gelip kardeşi Theo’nun yanına taşınmasıyla İzlenimci ressamların renkli dünyasından, Japon sanatının inceliklerinden etkileniyor. Sonra da, ömrünün son iki yılını geçireceği ve en ünlü yapıtlarını vereceği Güney Fransa’ya iniyor. Akdeniz ışığı ve doğasıyla tanışıyor. Sarı tarlaları, yıldızlı gökyüzünü resmediyor.
\nBütün yaşamı boyunca resimleri satılmıyor. Ağabeyi Theo’nun gönderdiği kısıtlı para ile yaşıyor.
\nVan Gogh’tan geriye, resimleri dışında bir de ağabeyine yazdığı mektuplar kalıyor. (Theo’ya Mektuplar, Türkçesi: Pınar Kür, Yapı Kredi Yayınları).
\nBu mektuplar, sanatçının trajik yaşamının güncesi gibidir. Oradaki satırlarda görürüz her gün çekilen acıların boyutlarını.
\n***
\nGünümüzün ticaret hayatıyla bütünleşmiş sanat dünyasında, büyük paraların döndüğü televizyon dizilerinden toplumun geniş kesimlerine yansıyan görkemli yaşam biçimlerine bakınca herkes sanatçı olmak isteyebilir.
\nAma büyük sanatları var eden unsur trajedidir çoğu zaman. Dostoyevski’nin borçlar ve hastalıklar içinde geçen hayatı, Nâzım Hikmet’in on beş yılını nedensiz yere hapiste, kalanını yurdundan uzak geçirmek zorunda kalışı, “Vedalaşmaların İlmini Yaptım Ben” diyen Osip Mandelstam’ın tutuklanıp gönderildiği Sibirya’da ölmesi kimin aklına gelir?
\nSanatçı ile yaratı arasındaki trajik ilişki, mutlaka yaşamda çekilen zorluklar, karşılaşılan sıkıntılarla sınırlı değildir. Sanatçının başında hiçbir günlük sıkıntı olmasa da, yaratı süreci, dünyayı anlama, yeniden yorumlama, insanlara söylenmemiş biçimlerde sunabilme çabası başlı başına trajik bir serüvendir. Bu uğraştan başarıyla çıkabilmiş bütün sanatçıların yaşamlarını bu trajik unsur belirler.
\n***
\nHakan Gerçek, iki yıldır oynadığı W. Gordon Smith’in yazıp Ülkü Tamer’in dilimize çevirdiği Van Gogh oyunundaki yorumuyla sanatçının yazgısını, bireysel bir öykü olmaktan çıkarıp herkese yönelik bir seslenişe dönüştürüyor. Bütün sanatçıların içindeki o acıyı izleyenlere başarıyla yansıtıyor. Sesiyle, soluğuyla bir Van Gogh görüyoruz karşımızda. Görmekle de kalmıyor, sanatın yalnızca “parlak” dünyalar olarak sunulduğu günümüzde, onun gerçek, “derin” varlığıyla da karşı karşıya geliyoruz.
\nVan Gogh’ta yalnızca bir tiyatro oyunuyla değil, geçip giden hayatın kalıcı değerleriyle de yüz yüze getiriyor bizi Hakan Gerçek.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- ABD’de başkanlık seçiminde kim önde?
- İsrail Savunma Bakanı görevden alındı!
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Pervin Buldan'dan Burcu Köksal'a cevap!
- AKP’li vekilden açıklama: MHP'li Adan ek süre vermedi!