Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'İyi İnsan' Var mı?
Bu sorunun yanıtını arar çağın büyük tiyatro adamı Bertolt Brecht’in “Sezuan’ın İyi İnsanı” adlı oyunu, yazıldığı 1943’ten bu yana sahnelendiği yeryüzünün her köşesinde. Ülkemizde de 1963’ten bugüne farklı topluluklarca sahnelenmekte.
\n“İçinde yaşadığımız dünyada iyi kalabilmek veya olabilmek mümkün mü” sorusunu bu kez İstanbul Devlet Tiyatrosu, Yücel Erten’in çok başarılı sahnelemesiyle soruyor.
\nBiraz da gerçeküstü bir atmosfer yaratabilmek için olsa gerek, yeryüzünün uzak bir köşesinde, Çin’in Sezuan eyaletinde üç Tanrı’nın iyi bir insan aramak üzere dünyaya inmesiyle başlıyor oyun.
\nBu ön oyunla yazar, kutsal metinlere bir göndermeyle Sodom ve Gomore’nin yozlaşmışlıkları nedeniyle yok edilmeden önce Tanrı’nın üç adam görüntüsünde ortaya çıkışını anımsatır. Tanrılar, iyiliğini gördükleri sokak kadını Şen Te’ye yüklüce bir para vererek hayatını değiştirmesinin yolunu açarlar. Bir tütüncü dükkânı açan Şen Te’ye müşteri yerine ne kadar işsiz güçsüz insan varsa musallat olunca, genç kadın ayakta kalabilmek için katı yürekli farklı bir kişiliğe bürünmek zorunda kalır. Bundan sonra oyun, iyilik ve zalimliğin temsilcisi bu iki kişilikten hangisinin üstün geleceğinin merak duygusu içinde gelişir.
\nBu arada Şen Te’nin işsiz ve parasız bir pilota tutulması, bu alışveriş dünyasında aşkın da sorgulanmasını sağlar. İlk perdenin sonunda Şen Te, koşulsuz olarak aşkının peşindedir:
\nOnunla gitmek istiyorum, çünkü seviyorum
\nBilmek istemiyorum neye patlayacağını
\nDüşünmek istemiyorum, iyi olup olmadığını
\nBilmek istemiyorum, beni sevip sevmediğini
\nOnunla gitmek istiyorum, çünkü seviyorum.
\nBu denli koşulsuz bir aşk duygusu bile araya para girdiğinde sorgulanır olabilmektedir. Brecht’in izleyiciye sorduğu soru çok yalındır: Tek tek insanlar mı değişmeli yoksa dünya mı?
\nPara düzeninde insan çaresizdir, güçsüzdür. Kendini satmayan var mıdır ki kapitalist dünyada? Kimi etini, kimi kol gücünü, kimi de beyin gücünü satarak yaşayabilmektedir ancak. Satacak bir şeyin yoksa aç kalacaksın demektir.
\nBu buram buram güncel ve yakıcı temayı İstanbul Devlet Tiyatrosu oyuncuları büyük bir başarıyla oynuyorlar. Ülkemizde birçok Brecht oyununun sahnelenmesinde büyük emeği olan yönetmen Yücel Erten, topluluğa öyle bir enerji yüklemiş ki, uzun sayılabilecek oyun süresi boyunca izleyicileri soluksuz bırakacak ölçüde etkilerine almayı başarıyorlar. Kimi sahnelerde bir Bruegel tablosuna, kimi zaman çok güzel bir fotoğraf karesine bakar gibi hissedilen büyüleyici sahnelerle dolu oyun.
\nBrecht de, tıpkı Shakespeare gibi döne döne, sürekli sahnelenmesi gereken bir oyun yazarı. Sahnelerimizde Brecht oyunlarının varlığı, tiyatromuzun da varlığını sürdürdüğünün kanıtlarından biri.
\nİyilik neye yarar,
\nöldürülürse iyiler çarçabuk,
\nya da iyilik görenler?
\n\nÖzgürlük neye yarar,
\nyaşarsa bir arada
\nözgürlerle tutsaklar?
\n(...)
\nİyi insan olacağınıza,
\nöyle bir yere götürün ki dünyayı,
\niyilik beklenmesin!
\n\nÖzgür insan olacağınıza,
\nöyle bir yere götürün ki dünyayı,
\nkavuşsun özgürlüğe herkes!
\n(Çevirenler: A. Kadir - Asım Bezirci)
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- ABD’de başkanlık seçiminde kim önde?
- İsrail Savunma Bakanı görevden alındı!
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- AKP’li vekilden açıklama: MHP'li Adan ek süre vermedi!
- Pervin Buldan'dan Burcu Köksal'a cevap!