Turgay Fişekçi
Turgay Fişekçi turgay@fisekci.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cemal Süreya Kaç Yaşında?

04 Ocak 2012 Çarşamba
\n

\n

Hayat ne garip! Beş gün sonra Cemal Süreya, “Üstü kalsın deyip aramızdan ayrılalı 22 yıl oluyor. Oysa gözümün önünde dünmüş gibi capcanlı, Kadıköydeki Hatay Lokantasında oturduğumuz masa. Çevresindeki kalabalık...

\n

Ozanların yaşadıklarına da öldüklerine de inanamıyor insan. Çünkü şiir denen büyülü sözler onları bizden ayırmıyor; onlarla yatıyor, onlarla kalkıyoruz. Ölümünden bu yana elliye yakın basım yapmış toplu şiirleri. İnsanlarımızın hayatlarında karşılık bulan bir şiir demek onunki.

\n

Yaşarken hepimiz gibi sıradan birer insan onlar da, hayatın türlü acıları ve mutluluklarını yan yana yaşayan. İnsanın anayurdu çocukluğunda yaşağı acılar ise hiç silinmemecesine kalıyor içinde.

\n

Cemal Süreyayı ozan kılan belki de çocukluğunun o büyük acıları: Daha yedi yaşındayken Erzincandan Bilecike ailesiyle birlikte zorunlu sürgün. Yine aynı yıllarda annesiz kalmak, zorlukları bitmeyen bir çocukluk...

\n

\n

Annem çok küçükken öldü

\n

beni öp, sonra doğur beni.

\n

***

\n

Bütün bu acıların üstüne neşeli bir şiir yaratmıştır yine de. Çoğu zaman rengârenk bir tabloya bakar gibi, şakacı bir müzik dinler gibi oluruz şiirlerini okurken. Sanki eğlenmek istemiştir hayatın ona sunduğu bütün acılarla. Oynak havanın dibindeki bir tortudur ancak trajik geçmiş.

\n

\n

Kan var bütün kelimelerin altında

\n

İşte o kandır senin gülüşün

\n

Sızmıştır hayatın derinlerine

\n

\n

Cemal Süreyanın da aralarında olduğu 1950lerde ortaya çıkan yeni ozanlar, geleneksel şiirimizin son izlerini de sildiler bir bakıma. Böylece Nâzım Hikmetle başlayıp Orhan Veliyle süren şiirimizin çağdaşlaşma evreleri bu kuşakla son aşamasına ulaştı. Türkçe şiir Picasso, Dali, Klee gibi çağdaş resmin renklerine, oynak çizgilerine, çağdaş müziğin kırık ezgilerine kavuştu.

\n

\n

oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya

\n

bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız

\n

seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu

\n

***

\n

Maya Sahnesinde gösterimi süren Tiyatro Gerçekin Üstü Kalsın oyununu geçen hafta ikinci kez izledim. Cemal Süreyanın şiir sanatının kendisine dönüşmüş varlığı, yalınlığı ve derinliği cisimleşmiş olarak gözümüze ve kulaklarımıza aynı anda sunuluyor.

\n

Bir tiyatro sahnesinde şiirin böylesine can bulması, ender görülebilecek mutlu buluşmalardan biri. Bir şiir dinlemenin, bir oyun izlemenin ötesine geçiyor, sahneden izleyiciye yansıyan. Sanki şiir görünmez bir şeymiş de, onu ilk kez o sahnede gözlerinizle görüyormuşsunuz duygusu...

\n

\n

O ozanlar var ya büyük ozanlar

\n

Biz yanarken çıkardığımız dumanlar.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları