Sungu Çapan

Dedektifliğe soyunan imam...

25 Nisan 2014 Cuma

33. İstanbul Film Festivali’nde Onur Ünlü’ye ve Serkan Keskin’e ödüller kazandıran ‘İtirazım Var’ı hâlâ görmediniz mi?

Ritmik bir bağlama müziği eşliğinde cami ve cami içi, çeşitli hat ve mahya görüntüleri eşliğinde, hızlı, coşkulu bir açılış bölümüyle başlayan, son Onur Ünlü filmi “İtirazım Var”, alışılmış bir muhafazakâr din adamından çok farklı, kitap okuyan, meraklı, Hegel felsefesinden ya da resimde Klimt-Kokoschka benzerliğinden dem vuracak kadar kültürlü, ufku açık, gençliğinde boks yapmış, antropoloji eğitimi almış, satranç da oynayan, vicdan ve hoşgörü sahibi, dürüst ve sıra dışı bir imam olan Selman Bulut’un (Semaver Kumpanya’dan yetişerek sonunda elde ettiği başrolün hakkını veren, Işıl Kasapoğlu Hocanın öğrencisi Serkan Keskin kuşkusuz filmin lokomotifi) dedektifliğe soyunduğu, esrarengiz bir cinayeti konu edinen, genelde komediyle melodram arasına sıkışıp kalarak polisiye-kara film türünü unutmuş sinemamızda ender raslanan nitelikte, güncellikten de bolca yararlanan, cuk oturan espri ve göndermelerle, faiz haramdır gibi mesajlarla dolu, Gezi ruhundan da nasibini almış, çok keyifli bir polisiye denemesi.
Yarenler müzik okuluna devam eden, saz arkadaşlarıyla konserler de veren, MSÜ-GSF’de heykeltıraşlık eğitimi gören, 21 yaşındaki Zeynep (Hazal Kaya) adındaki bir genç kız babası olup kızının efendi görünüşlü bir delikanlıyla (Öner Erkan) imam nikâhı yaparak aynı evde beraber yaşamasını da kabullenen entelektüel imam Selman’ımızın namaz kıldırdığı camide bir cinayet işlenir.
Ansızın duyulan 2 el silah sesiyle aslında tefecilik yapan bir hırdavatçı öldürülür ve Selman, polisin yeterince ilgilenmediği, bir ucu ona da dokunan bu cinayeti kendi alaturka yöntemleriyle çözmeye girişir kolları sıvayıp.
“Polis”le 2006’da başlayan filmografisini, çeşitli türleri deneyen “Çocuk”, “Güneşin Oğlu”, “Beş Şehir”, “Celal Tan ve Ailesinin Acıklı Hikâyesi” ve en son “Sen Aydınlatırsın Geceyi” başyapıtıyla sürdüren, “Leyla ile Mecnun”, “Ben de Özledim” gibi özel hayranlar kitlesince izlenen ve çok sevilen TV dizileri çeken, gerçek anlamda bir yaratıcı yönetmen diyeceğimiz, 1973 doğumlu Onur Ünlü’nün hayattaki birtakım absürd ve aykırı durumlara değinen, gerçeküstücü öğelerle bezeli, bıçkın karakterlerle tuhaf olay örgüsüne sahip, aykırı hikâyeler anlatan, doğrusu biraz geç keşfettiğim o kendine özgü, derdini seyirciye geçiren, zihin açıcı ve keyif verici, sıra dışı sinemasının artık hastası oldum.
Kimi zaman gülünçlü ve absürd, kimi zaman da hüzünlü ya da endişe verici, hatta düşündürücü de olabilen bir Onur Ünlü filmine bundan böyle ilgisiz kalmak ne mümkün?
Senaryosunu, sıkı bir 12 Eylül yergisi niteliğindeki “Beynelmilel”le dikkati çektikten sonra sinemaya ara verip siyasete yönelmiş, bizim HDP milletvekilliğinden çok eleştirel ve mizah ağırlıklı o lafı gediğine oturtan, hazırcevap söylemiyle önemseyip benimsediğimiz Sırrı Süreyya Önder’le birlikte yazan Onur Ünlü, dumanı hâlâ tüten 33. yaşındaki festivalimizde kendisine en iyi yönetmen, Serkan Keskin’e de en iyi erkek oyuncu ödüllerini kazandıran “İtirazım Var”da, özetle tıkabasa yalan-dolan- talanla, yolsuzlukların gölgesinde yaşadığımız şu baskıcı düzenin gidişine karşı duyduğu tepkileri ve vicdanının sesini dile getiriyor imam Selman karakteri üzerinden, akıcı ve işlek diyaloglar eşliğinde (ki Tarantino efendi halt etmiş!).
Film ve dizilerdeki üslubu, tarzı ve birlikte çalıştıklarıyla sinemamızda gitgide bir ekole dönüşen Onur Ünlü’yle ekibinin elinden çıkma, yine arabeskimsi motiflerin ağır bastığı, Gevendeci Olcan Kaya’yla Ahmet Kenan Bilgiç ve Taner Yücel üçlüsünün imzaladığı müziklerin de baştan sona etkili kullanıldığı, “Sen Aydınlatırsın Geceyi”den anımsadığımız kameraman Vedat Özdemir’in yine nefis kadrajlarıyla bezediği “İtirazım Var”ın kalabalık oyuncu kadrosunda kuşkusuz, filmin nerdeyse yarısını (Polanski’nin “Chinatown”undaki Jack Nicholson gibi) burnu bandajlı oynayan Serkan Keskin öne çıkıyor.
Keskin’in imam yanından çok insani taraflarıyla canlandırdığı, örneğin ipucu kovalarken Ferdi’yle Agora meyhanesinde mecburen rakı içen, Alevi türkülerinden hoşlanıp imam nikâhına da karşı çıkan, yalnız, günahkâr ve dul Selman kompozisyonuyla damgasını vurduğu filmde karısını döven, eyyamcı polis rolündeki (yine “Leyla ile Mecnun” ekibinden) Osman Senant da, Zeynep’in manitası Gökhan’ı oynayan Öner Erkan da epeyce göz dolduruyor, Umut Kurt, Serdar Orçin ve Özgür Çevik’lerin yanı sıra.
Kısacası, ikinci haftasındaki “İtirazım Var”ı sinemasever dediğin kesinlikle kaçırmamalı bizce!

>Esrarengiz bir cinayeti konu edinen, polisiyekara film türünü unutmuş sinemamızda ender rastlanan nitelikte, güncellikten de bolca yararlanan, cuk oturan espri ve göndermelerle, faiz haramdır gibi mesajlarla dolu, Gezi ruhundan da nasibini almış, çok keyifli bir polisiye denemesi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları