Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yakıcı GündemSuriye
Dedikodu meraklılarının çocuktan haber alma çabaları gibi, yıllardır doğrudan izleyemediğim dünya medyası haberlerinden satır arası bilgi veren yayın saatlerini kaçırmamaya çalışırım. Ne zamandır Suriye üzerinden Ortadoğu, İslam dünyası içindeki iç savaşların içine, en azından başta ABD emperyal çıkarların kollanmasında jandarmalık görevine çekilmeye çalışıldığımızın sayısız kanıtı olabilecek haberlerle yüreğim ağzımda.
\nBaşbakan Erdoğan’ın 2. ameliyatı yüzünden evinde dinlenmesinin üzerine Ankara’da katıldığı ilk MGK toplantısının gündemi; Suriye-Irak, bahara girerken PKK terörüne ilişkin son gelişmeler, eğitim sistemini tepetaklak edecek ataklar.. birbirinden yakıcı... Üstelik hepsi için izlenecek stratejilerde, demokratik düzenin olmazsa olmazları, Meclis’in, muhalefet partilerinin, kamuoyunun, güçler ayrılığında etkili rol oynayacak kurumların toplumsal desteğinin, iradelerinin aranması söz konusu değil. Kurulda alınacak karar açıklamalarından da kaygılarımıza yanıt olacak bilgi edinemeyeceğimize göre, yine satır aralarından anlam çıkarma noktasında kalacağız. Kimi kararların bilgisinden önce uygulaması sonuçları ile yüz yüze kalacağız.
\nSuriye’de ne kadar anlamlı olduğu üzerinde fikrimizin bile olamadığı referandum oylaması için başkente girmelerine izin verilen gazetecilerimize, elbette Esad yönetiminin politik, propaganda çerçevesinde yapılan açıklamalarından sorgulamaya açık bilgilere göre Erdoğan iktidarı, Suriye muhalefetini oluşturmada dünya ölçeğinde başrollerde. Resmen bildiğimiz Suriye muhalefetinin insani kaygılar çerçevesinde desteklenmesi, Esad yönetiminin uyarılması, pazarlıklar, arabuluculuklarda öncülük, yaşam tehdidi altında kaçanlara insani sığınma koşullarının yaratılmasında etkin rol oynayan kampların açılması, durmadan genişletilmesi ile sınırlı değil. Doğrudan ABD, Batı medyasında yer alan ayrıntılara göre, Irak bataklığı deneyimi sonrası bölgede doğrudan iç savaşların içinde askeri gücü ile var olmaktan vazgeçmiş, başarısız sonuçlar nedeniyle strateji değiştirerek kenara çekilmiş, ABD eksenli askeri-siyasi-ekonomik gücün jandarmalığı, öncü görevleri bir bir Türkiye’ye yükleniyor.
\n***
\nHaber ve yorumlar, Erdoğan hükümetlerinin bu görevleri ne kadarı ile gönüllü üstlendiği, ne kadarında Türkiye çıkarları açısından ayak sürüdüğünün ayrıntılarında ancak çelişiyor. İktidar ittifaklarının, desteğinin sürdürülmesi, yeni Osmanlıcılık projeleri, stratejik rol model ülke olma uğruna.. ırklar, mezhepler eksenli İslam dünyası iç savaşlarında, Ortadoğu’daki güç dengeleri savaşlarında nerelere kadar bulaşık olduğumuza ilişkin de bizim doğru dürüst bilebildiklerimiz çok az. Bulaşıklık çok ileri boyutlarda.. Örneğin dünkü haberlerin satır aralarında, Libya, Mısır, Filistin iç savaşlarında üslendiğimiz, çok tehlikeli arabuluculuk rollerine bir yenisinin haberi, Suriye yönetimi ile Müslüman Kardeşler örgütü için yapıldığı iddia edilen pazarlıkların olumsuz sonuçları üzerinden bilgileri vardı.
\nLibya’daki kanlı aşiret savaşlarının sonunda, Kaddafi’nin düşürülmesi, İslam dinine aykırı linç edilmesinde, NATO içinde de olsa öncü rol verilmiş Türkiye’nin, hangi boyutlarda kirli iktidar savaşlarına bulaştırıldığının olumsuz ilk satır araları bilgilerini, Türkiye’deki turistik otellerde tedavi için barındırılan savaş tetikçilerinin saldırgan eylemlerinden ancak öğreniyoruz. “Nasıl bir yükümlülük bu” sorusuna yanıt arayamadan, Libya’da bugünün yönetiminin başındaki kişi resmi konuk olarak Kaddafi’nin uçağı ile Türkiye’ye geliyor. “Niçin” sorusunu soramadan, ABD, Batı kaynaklı insan hakları örgütlerinin resmi raporlarında yer alan, Libya’daki bugünkü iktidarın ağır insan hakları ihlalleri, cezaevlerindeki eski yönetimi aratmaz işkenceler, ölümlerin bilgileri ile, doğrudan siyasal sorumluluk, suç ortaklığı üstlenmiş oluyoruz.
\nLibya uzak, üstlendiğimiz kirli roller çok da suçüstü görülmez. Suriye öyle mi? Suriye’de yaşanan olumsuzluklar günübirlik sonuçları ile bize bulaşıyor. Dünün son haberi Hamas’ın, Müslüman Kardeşler ile anlaştığı söylenerek Şam’dan çekildiğini ilan etmesi, bizim için sonuçları ile nasıl bir anlam ifade ediyor? Geçen hafta bir Hint gazetesinden aktarılan haber ve yorumdaki “Suriye’de müdahalenin başrolü Türkiye’nin” haberi nasıl bir ciddiyet içeriyor? Batı medyasının tümünde altı çizilen ABD’nin bölgede doğrudan taraf olmak yerine bölge ülkeleri, Türkiye’ye rol verme, buna bağlı, bununla koşullu olarak Erdoğan iktidarlarını destekleme çerçevesi ülkemizi nereye doğru sürüklüyor?
\nMGK’nin dünkü toplantısında sayısız soruya yanıt olabilecek ayrıntıların ülkemiz çıkarları ekseninde görüşüldüğünü beklemek, inanmak en doğal hakkımız.. Besbelli 28 Şubat’ın rövanşı olarak gündeme gelmiş, eğitim sistemimizi tepetaklak edecek yeni yönetmeliğin MGK gündemine alınmış olmasının anlamı önemli. Rota nereye? Bugün bizi çok kaygılandırması gereken yaşamsal sayısız soruya rahat nefes alabilecek yanıt verebiliyor muyuz?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması