Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Trump-Putin-AB NATO.. emperyal çıkarlarda son dans

17 Temmuz 2018 Salı

Hafta sonu bizim yüzde doksan beş üstü teksesli Erdoğan liderliğinin medyatik güdüleme aracı medya, 15 Temmuz’un 2. yıldönümünde, 250 şehit, 500’ü bulmuş yaralı, gazisi ile dünyada bir benzeri yaşanmamış sivil iktidara sahip çıkma demokratik duruşu için arka arkaya düzenlenen eylemlere, törenlere kilitlenmişti. Erdoğan’ın çağrısı ile ülkenin tüm kilit merkezlerinde, apaçık Amerika,emperyal destekli FETÖ’cü darbeye karşı sokağa çıkarak direnen halkın, insani boyutlarıyla en anlamlı yaylım ateş, tanklar önündeki silahsız, ölümüne duruşlarının, çok kirli, vahşi bir askeri darbeyi yenilgiye çevirebilmesinin, belgesellerle donatılmış, yaşanmış görsellerle kanıtlanmış öykülerinin canlı yayınlarına, yine en yaşamsal noktalardaki kitlesel törenler eklemlenmişti.
Elbette övünç payının ağırlığında canını ortaya koyan kitlelerin özverili büyük demokrasi sınavının ağırlığı üzerinden, çok etkili kamu güdüleme araçlarının tüm yolları, harcamaları üzerinden sınırsız katkılarla tüm medyatik güdüleme araçları, kamu kurumlarından yararlanılarak, muhteşem şovlar için en küçük fırsatlar atlanmamıştı. Mezar başlarında, anıtmezar açılışlarında şehit yakınları ile gözyaşları içinde kucaklaşan Erdoğan ve çevresi, Kuran’ı kendi sesiyle okuyor, Diyanet Başkanı eşlik etmede kusursuz, bankalara, kamu kuruluşlarına hazırlatılmış görkemli reklamlar döne döne geçiyor, camilerden okunan salalarını aynen canlandırmayı atlanmıyordu.. Herşey, 15 Temmuz FETÖ’cü darbesinin halk desteğinde kırılması büyük demokrasi sınavı üzerinden, “20 Temuz operasyonuyla, Erdoğan Liderliği adına dünyada bir benzeri olmayan partili başkan, tekadam, Saray rejiminin mutlak gücünün dünyaya gösterilmesi, kitlesel çağrılı törenlerdeki kalabalıklarla..” mesaj verilmesiydi..
Doğrusu emperyal çıkar güç odakları, hele de Amerika söz konusu olduğunda, kendi çıkarlarına hizmette kusursuz siyasi akımlar, liderlerle kutsal ittifaklar yapmak, çıkarlarının hizmetinde sonuna kadar kullanmak, işe yararlılıkları, kullanılabilirliklerinin tükendiği noktalarda ise acımasızca harcanmalarının Türkiye’ye dönük sayısız örnekleri verilebilir. Yakın tarihimizden sandıkla çok güçlü gelebilmiş, sivil döktatörlüklere dönüşmüş icraatlarıyla işe yaradıkları sürece sorun sayılmamış Menderes, Özal örnekleri, işe yaramadıkları, kullanılamadıkları konumlarda Demirel de içlerinde kolayca götürülmelerinde de katkıda bulunulanların örnekleri ortada. Desteklenmiş askeri darbelerin yakıcı insan hakları sorunları da açığa çıktıkça, desteklenme süreçleri hep daha kısa ömürlü gibidir. Ancak pahalıya patlamaları bir yana toplumların demokratik geleceklerine dönük tahribatları ile vazgeçilemezlikleri de söz konusu olabilmektedir..

***

Sözün özü, emperyal çıkarlar, güç odakları için kaçınılmaz gerçeklik, gereklilik hallerinde ittifakları için seçilen partnerlerin demokratik standartların umursanmaması bilinmez değil. İlkeler olsa olsa denklik ilişkileri içinde, AB üyeliği, NATO kriterlerinde göreceli ciddiyet içerir. Yine de yakın günlere kadar Amerika, AB gelişmiş ülkeler çıkar ittifakı ön planda tutulur gibiyken, Rusya’nın, İran’ın petrol üzerinden yeniden toparlanmalarıyla, Çin’in sosyal damping ağırlıklı olsa da ekonomik güçte odak oluşturması, Hindistan, Güney Kore türü ekonomilerin alternatif güç kazanımları, emperyal çıkar odakları savaşım dengelerinde çok çarpıcı yeni dengeler, hesapları üretti.
Tek kutuplu dünya düzeninin ömrü çok kısa kaldı. Ilımlı İslam, Yeni Osmanlıcılık projeleri çok hızlı çöküşle çıkarlar gündeminden düşüverdi. Oysa emperyal çıkar savaşımlarında emperyal güç odaklarının şaşmaz stratejileri, eski çağların çıplak sömürgecilik düzenlerinin yerine, yoksul güney dünyasında ırkçılık soslu, inançlar ağırlıklı dinler, mezhepler, kültürler, aşiretler de içinde her türden alt kimlikler üzerinden çok yönlü çatışmacılıkta en çok öznel koşullarında üretilebilen en kanlı terör örgütlenmeleri kurdurulup çatıştırılarak, terör üzerinden de iç savaşlar bataklıkları yaratma yöntemleri hâlâ çok geçerli.
Çevremizdeki kuşatıldığımız Irak, Afganistan, Suriye işgalleri üzerinden, ideolojik pazarlamada kendi elleri ile kurmuş olsalar da sonunda kendilerini de vuran terör örgütleriyle, diktatörlüklerle topraklarında savaşma adına yaşananlarda, işgaller göreceli ne kadar kolay gerçekleştirildiyse, yaratılan iç savaş bataklıklarında can ve mal kayıpları ölçülemez boyutlarda ağır ekonomik, sosyal, siyasal sonuçlarıyla can yakmakta. Getirileri, götürülerinde hesaplar arapsaçı. Doğal olarak kimin eli kimin cebinde, kim kimin yanında, kim kime kazık atıyorun öngörülebilmesi de bir o kadar zor..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları