Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Taşlar Yerinden Oynadığında...

14 Ağustos 2014 Perşembe

Önceki günün akşam saatlerinde gazeteden ayrılırken kalan arkadaşlara “İyi geceler” diyecekken “Haberlerin içeriği, yüzkarası insanlık hallerimizde gelinen boyutun görüntülerine katlanamıyorum...” sözcükleri ile cırtlak bir sesle homurdanıyordum... IŞİD’in katliamlarından dağlar arasına sığınmış, aç, susuz Ezidilere, çok zavallı ölçeklerde yiyecek, su götürmüş helikopterin boşalan yükünün yerine kurtuluş için birbirlerini iterek çocuk, kadın ağırlıklı helikoptere binmeye çabalayan insanların dramını yansıtan görüntüler veriliyordu... Sabah haberleriyle gözümü açtığımda ise ilkel koşullarda yardım götüren fazla yük almış helikopterin dönüş yolunda düşmesi ile pilotun öldüğü, yardım görevlileri, gönüllüler ile kurtarılmaya çalışanların çoğunun yaralandıkları bilgisi veriliyordu. Irak Meclisi’nin tek Ezidi kadın milletvekilinin Meclis’te çaresizlikten ağladığı görüntüler eşliğinde onun da helikopterde olduğu, yaralandığı açıklanıyordu...
ABD, AB kaynaklı dünkü haberlerde, IŞİD’in Suriye ve Irak’ta askeri operasyonlarını, bölge işgallerini Kürt özerk bölgeleri, kilit enerji su merkezlerine yöneltmesiyle gündeme gelen askeri müdahalelerin, daha doğrusu havadan teknik takip kolaylığı olan araçlı, tanklı, tüfekli yürüyüşlerinin bombalanması, insansız uçak ve silah desteklerinin uzun soluklu devam edebileceğinin altı çiziliyordu.. Tehdidin boyutları, bir araya gelemeyeceklerin ABD-İran- Irak merkez yönetimi de içinde siyasal-askeri ittifaklara girmelerini gündeme getirmişti. Irak’ın istenmeyen Şii merkez yönetimi değişikliğinde, Irak’ın en esnek hallerde bile olsa bir arada tutulmasını sağlayacak yeni ittifakların oluşması çabalarında uzlaşılıyordu. Saddam bağlantılı ilişkilerin koparıldığı Baas kökenli Irak aşiretlerinin IŞİD desteğinin durdurulması yolunda Irak merkez yönetimine katılmaları projeleri de gündeme sokuluyordu...
Ortadoğu ülkeleri, başta Irak-Suriye, İslam ülkeleri Afganistan-Pakistan-Libya ağırlıklı sözde diktatörler, radikal İslamcı terör örgütlerinden kurtarmak üzere gerçekleştirilen silahlı operasyonlar, işgallerde yaratılan iç savaşlar, ırklar, mezhepler çatışmalarında ne kadar insanın öldüğü, katledildiği hakkında bir fikrimiz var mı? İnsanlığın yüzkarası katliamlara insanlık, uygarlık ve egemen zengin Kuzey dünyası hangi ölçeklerde, hangi sınırlara kadar seyirci kalıyor? Ucundan bedel ödemeyi göze alarak hangi noktalarda işe bulaşıyor? Emperyal çıkarlar adına kolay başarıya ulaşacağını sandığı yıllarda doğrudan işgal eylemi ile işin içine dalarken bataklığın yaratılmasından sorumlu olduğu her yerde işe son “şekil a” örneklerde görüldüğü üzere havadan, sınırlı taraf olmayı, insan hakları katliamlarını değil stratejik, ekonomik çıkarlarını gözetmeyi çoktandır tek seçenek yapmadı mı?..

***

Emperyal sistemin, piyasalar düzeninin çıkarları başka, zengin Kuzey dünyasında, yerleşik demokratik düzenlerde siyasi iktidarların politikalarının, stratejilerinin halklarının çıkarları ile, gerçekte olamasa da en azından algılamada uyum içinde olması zorunluluğu çok başka... Vietnam sendromu, ölen ABD askerlerinin tabutlarının çoğalması ile siyaseten sonunda savaşı bitirmek zorunda kalmak başka, Irak-Afganistan işgallerinde bu dersin çok daha kısa süreçte, zengin Kuzey dünyasını, kanlı petrolün fiyatlarının önlenemez yükselişinin sallaması, krizi bağlantılı alınması çok başka... Apartopar savaş ganimetlerini destek vermeyenlerle paylaşmayacağı havasını basan Bush projesinden vazgeçilmiş, Obama projesi ile askeri çekilme gündeme girmişti...
Duruma göre Arap baharları, ağırlıklı İslam dünyası içinde bölgelere göre stratejik ortaklara görev yüklenmesi, yeni dengelerin yaratılmasının stratejik anahtarları İslam dünyasındaki tek laik devlet olan TC’nin gücünü kurtuluş savaşı, kuruluş destanının yazılmasından alan Atatürk devrimleri, barış içinde bir arada bağımsız yaşama değerleriyle rol model alınabilecekken... Besbelli yeni emperyal haritaların çizilmesi, çıkarlarının paylaşılmasına uygun düşmediğinden, Cumhuriyet topraklarında “ılımlı İslamcı”, “Yeni Osmanlıcılık” kıvamında projelerle iktidarlarının oluşturulmasına, partilerin liderlerinin yaratılmasına destek verildi...
Irak işgali sürecinde gündeme giren siyasal gelişmelerde ABD’nin istediği tezkere çıkarılamamış olsa da istenen rollerin gerekleri eksikli gedikli gündeme sokuldu... Arap baharlarında yaşanan kimi çıkar çatışmaları ayrıntıda kaldı. Libya müdahalesine karşı çıkılmışken hızla gündeme giren Türkiye’nin üs yapıldığı havadan NATO müdahalesine sıkı destek, Esad’ın götürülmesinde istenen ilk rolün gereklerinin yerine getirilmesi, Irak’ın yeniden düzenlenmesindeki siyasal uyum örnekler tipik örnekler sayılmazlar mı? Tabii Gazze-Hamas bağlantılı İsrail gelişmeleri, Mısır-Suriye’deki sonraki çelişkiler de önemli diyorduk ki şimdilerde tüm dünya dengeleri, insanlık halleri tepetaklak...
ABD’de Obama projesi bile çok ciddi sorgulanırken Türkiye’de Erdoğan’ın liderliği ve çıkarlarının eksen yapıldığı AKP iktidarları projeleri nereye kadar geçerli olabilir ki?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları