Şeyhülislam Fetvası

07 Haziran 2012 Perşembe
\n

\n

\n

\n

Gibisi fazla, padişah buyruğuna uygun şeyhülislam fetvası, işlevi aynen, fiilen böyle olur. Padişahlar toplumun yaşamını etkileyecek, yasa içeriği, işlevi kazanan, buyruk, kararlarında, toplumun desteğini kazanmak üzere şeyhülislamlarından dine uygunluğuna ilişkin fetva (yorum-karar) çıkartırlardı. Osmanlı tarihi, çok önemli, çok yaşamsal konularda, şeriat, Kuran yorumlarını, padişahların yapmak istedikleri ya da çıkardıkları yasalar, düzenlemelere uydurmak üzere farklı yorumlamalar içeren fetvaların örnekleri ile doludur. Doğaldır ki, padişahların şeyhülislamları, tek din, tek Kuranın şeriat yorumlarında padişaha göre fetva vereceklerden seçilmişlerdir. Buyruğa uymayanların kellesinin alınacağı gerçeğiyle, padişahın gönlünde yatan, yapmak istedikleri ile uyum içinde yorumlamaların, dinin, Kuranın gerçekleri üzerinde belirleyicilik kazandığı anlatılır...\n

\n

Günümüzde tek laik ülke Türkiye bir kenarda, şeriatla yönetilen, demokrasi, evrensel insan hakları, hukuku dışında kalan tüm İslam ülkelerinde, sadece farklı mezheplerden kaynaklanmayan çok farklı şeriat hukuklarının geçerli olması, aynı somut konuda, İslam ve Kuran adına çok farklı şeriat hukuku düzenlerinin olmasının da açıklaması bu... Erdoğan iktidarlarında sil baştan boyutlarda yeniden örgütlendirilen Diyanet İşlerinin faaliyetlerinde, görüş açıklamalarında ne zamandır, anayasanın belirlediği laiklik ilkesisınırlarını aşan, taşan boyutlar yaşanmaktaydı. Ancak son kürtaj yorumu, açıklaması boyutunda, işlevi, sonuçları çok çıplak, fiilenşeyhülislam fetvasıiçeriği kazanmış, çok etkili, bu kadar çarpıcı örnek olanı yaşanmamıştı...\n

\n

Meclisteki tepkilerde bileşeyhülislam fetvası içeriğindetanımlaması yapılınca, iktidar adına hemen Başbakan Yardımcısı Bozdağdan, anayasanın 136. maddesinde Diyanet İşlerinin görevleri düzenlenirken laiklikilkesinin çıkarılması önerisi geldi. Besbelli iktidar hukukçuları bile Diyanetin bu son yorumunun çok çıplak laiklikilkesine aykırılık olduğunu görerek, Diyaneti rahatlıkla laikliğe aykırı yorum yapabilecek, fetva verebilecek kuruma dönüştürebilmek üzere adım atmak noktasında...\n

\n

***\n

\n

Bu ülkenin tüm vatandaşlarının vergileri ile en büyük bütçeyi kapmış Diyanet İşleri, sadece İslam ve bir mezhep ağırlıklı yorumlarıyla laik bir devletin yasal düzenlemelesinde belirleyici rol alacaksa.. bu türden bir işlev, görev algılaması, bağlantılı eylemleri, onlarla bağlantılandırılmış iktidar icraatları çok ağır birer anayasa, yasalar, laiklik ihlali suçlarını oluştururlar. Başbakan Erdoğan nerede ise durup dururken evrensel sözleşmeler, insan hakları, kadın hakları ile uyarlanarak çıkarılmış, aslında kürtajı serbest bırakmak şöyle dursun, kürtajın yapılabileceği halleri, yasakları düzenleyen bir yasayı, kürtaj keyfi, serbestmiş gibi yorumluyor, ağır suç ve günah işlendiği yargısını içine katıyor...\n

\n

Başbakan Erdoğanın bu açıklaması mutlak gerçek, talimat gibi algılanıp hükümet adına yasa, daha doğrusu yeni yasaklar getirecek yasal düzenlemeler çalışması olarak hemen gündeme sokuluyor. Sağlık Bakanı bana göre doktorluk yeminini, tıp bilimini zorlayan bir militanca tarafgirlikle bu işte görev üstleniyor... Besbelli uluslararası insan hakları, kadın hakları, hukuk, tıp bilimi adına gelebilecek tepkiler kadar, her kesimden örgütlü - örgütsüz, iktidarlarına oy vermiş, dinine, inançlarına da çok bağlı kadınlarımızdan eylemli olmasa da içten, çaresizlikten gelecek güçlü tepkileri göz ardı edilememiş. En azından onların ağızlarını açamamaları sağlanmak üzere Diyanetin açıklaması, bal gibi de şeyhülislam fetvası içerikli olarak gündeme sokuluvermiş...\n

\n

Elbette Katoliklikten, diğer Hıristiyan mezheplerinden, birçok dinden, çok daha yasaksız, esnek olduğu bildirilen Kuran buyrukları, şeriat yorumları ile çok çarpıcı farklı sınırlamaların, şeriat düzenlemelerinin, farklı yorumların tartışmasını yapmak bizim haddimiz değil. Yürürlüğe sokulması istenen, kadınlar için çok ağır sonuçları olabilecek bir yasaya güç-destek katmak üzere Diyanetin bu açıklamasının kadınlara din üzerinden, hukukumuza aykırı ağır baskı işlevi olmasa. Laik devlet düzeninde, laikliğe aykırı faaliyet yapamayacak Diyanet İşlerinin, elbette Kuran, farklı mezhep ve şeriat yorumlarına ilişkin inançlardan gelen sorulara, tartışmalara açıklık getirmek görev alanına giri-yor da olabilir. Ancak Diyanetin açıklamasının mutlak, tek yorum, tartışılamaz bir gerçeklik havasında, çok farklı yorumlar yapıldığını duyduğumuz bir konuda açıklama yapmasının sakıncaları bir yana, yapılacak bir yasaya ölçü alınmak üzere kriterler çizme eyleminin kendisi yasal görevlerinin sınırlarını aşmak olmuyor mu?\n

\n

İnananların sorularına yanıt olması içeriğinde, farklı yorumları da kapsayan inananları bilgilendirme görevi çok başka... Bir mezhep, bir yoruma göre bireylerin inançlarının gereği kürtaj yaptırmamalarına yasak mı var ki? Başbakanın, Sağlık Bakanının, Diyanet İşleri Başkanının her hal için kürtaj yasağına uymak isteyen her kadın sınırsız özgür değil mi?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları