Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Saray’ın, seçim için yaptıklarının reddi ittifak arayışları..

08 Kasım 2022 Salı

Seçmeni için sorun olmaktan çıkmış, CHP’den de yasal güvence alınmışken, gerçeğinde hak ve özgürlüklerin anayasa değişikliği konusu yapılamıyacakları hukuksal gerçekliği de ortada iken, Cumhur’un HDP’den oy istemesi nasıl bir alicengiz oyunu? Kimselerin inanası olamasa da HDP’nin çok ağır baskılar, suçlamaların üzerine Cumhur cephesinden gelen seçim yatırımı çağrısını reddetmesi siyaseten de kuşkusuz aptallık olabilir.

Cumhur cephesinin seçimlere dönük seçmenlerini etkilemek üzere üst üste gelen suçlamaları, yetmez, hukuku kullanarak gündeme getirdiği operasyonlarının stratejik olarak olsa bile seçimler sürecine kadar ertelenmek zorunda kalınması anlamını taşıyor. HDP’ye seçimlere dönük nefes aldırıyor. Nasılsa Millet cephesinden tehdit değil, işbirliği çabaları gündemdeydi. Üstüne üstlük bu çabaların etkisiz kalmasına dönük, Cumhur cephesinin ağır suçlamaları partiler içindeki dengeleri sarsıyor, açık, güçlü sayılabilecek işbirlikleri için engel oluşturuyordu.

Erdoğan liderliğinin, geçmiş seçimlerde çok sık gündeme getirilmiş Kürt açılımı üzerinden seçim kazanmış olma hesaplarının bu kez de çok işe yarayabileceği öngörüsü, çok geç kalınnmış, inandırıcı olabilmede şanssız, büyük yanılgı olabilir. Çok yakın günlerin söylemleri ile cephe sözcülerinin en ağır topları için geçerli söylemlerden günübirlik dönüşlere seçmenleri ne kadar alışık olurlarsa olsunlar, seçimlere dönük yaşamsal beklentileri çok başka.

Tek cümle ile seçimler sayesinde yaşanabilir kimi haklarının düzeltilmesi umutları yeşertilmişken, gündem değiştirecek, gerçek yaşamları üzerinden hiçbir kazanım getirmeyecek içi boş sözlere, geçmişten canları çok yanık. Unuttukları, sorun olmaktan çıkmış türban için anayasal oylamaya gidilmesi sözüyle ayların yitirilmesi, aldatılmak, seçim hilesi oyunu gibi gelebilir.

***

Tefeciler, vurguncular, soyguncular, haksız, hukuksuz ülkemiz insanlarının topunun birden ürettiklerinden dudak uçuklatan paylar alırlarken, seçmen nüfusunun AKP, Cumhur cephesinin tüm partilerine oy verenleri de içinde olmak üzere, yüzde doksanları aşan bir çoğunluğun, kayrılıyor olsalar bile geçinemez konumlara düşmüşlerken, Erdoğan liderliğinde seçim vaatlerinin ağırlığının “dünyanın en büyük” projeleri olarak pazarlanmaları, sayılan “ilk”lerin çokluğu artık algıda seçicilik değil, bıkkınlık, inanç kaybına dünüşüveriyor. Çok çıplak sonuçları ile yaşamlarının kapsama alanlarının dışında kalıveriyor.

Dillerinden düşmeyen “En büyük, en parlak” projeler, yatırım sözlerinin, ister yapılmış, isterse yapılacak olanlarının seçmen çoğunluğu için ulaşılabilirliği yok. Ne süper havalimanları, köprüler, geçitlerinden geçebilme, evleri alabilme, kiralayabilme düşlerini tüketmiş seçmen çoğunluk, sonuçta tüm bu bir numara, en büyük, projelerin sadece ve sadece imzalanmış sözleşmeleri yüzünden ceplerinden çıkan vergilerin acılı bedellerini ödemek zorunda kalıyorlar.

Çok daha ağır boyutları ile dibe çekilmenin, işsizliğin, yoksulluğun, yoksunluğun bedellerini ödemek zorunda kalıyorlar. Seçimler üzerinden sunuş projeleri ile seçmenin işine yarayabilecek gibi görülen, alabilmeye yönelik kuyruklara yazılanlar, bir yandan çekilişlerde şanslı olmayı umarlarken, gerçeğinde en fazlası ile kalıcı olamayacakları, ödeyemeyecekleri haklarını sonrasında devrederek ucundan pay kapmayı ancak düşleyebiliyorlar. Kimler sözü verilen toplu konutların yapılması, arabaların üretilmesinden pay alma düşleri olabilir ki?

Kentlerin her köşesinde boş kalmış gökdelenli, boş konutlara alıcı çıkamazken? Olsa olsa şimdilik sözü verilmiş ucuz konutlarda sıra kapıp, ilk ödemeleri yapıp sonrasında rantı ile devrederek küçücük paylar alabilmenin düşünün ötesinde..

Yaşanan yaşam gerçekleri üzerinden her haberin, içleri karartan boyutları, karabasanlarımız; can kayıpları, yokluk, yoksulluk, yoksunlukta geriden dünya birinciliği yaşanıyorken..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları