Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Parlamentoda Çözüm?
CHP’lilerin yemin etmesinin önünü açan ortak metin, çözüm adresinin Meclis olduğunun altını çiziyor... Mutabakat metninde çok dengeli sözcüklerle, yargının bağımsızlığına müdahalenin akıldan bile geçirilemeyeceğinin vurgulaması yapılırken, bir yandan da özel yargının, seçilmiş milletvekillerinin tutukluluklarının devamına karar verirken, aslında hak ve hukuk dışı, en azından yasaların amaçlarının dışında yetki kullandığı halka ilan edilmiş olunuyor... Sonuçta özel yargı, hak-hukuk dışılığı bir biçimde tüm siyasi taraflarca da ilan edilmemiş olsa da kabul edilmiş, halkın oyunu, iradesini geçersiz saymanın ötesinde, ceza niteliğindeki yasa-hukukun, hakkın amaçlarının dışında ceza içerikli tutukluluklarda diretirse, siyaset Meclis’te, yasalardaki açıkların, yeni sorunlar yaratılmadan giderilmesi için çözüm üretecek...
\nAKP-CHP ortak metninde, seçim kampanyalarında da yer ve söz verilmiş anayasa değişiklikleri vurgulamasına öncelik verilse de, seçilmiş milletvekillerinin Meclis’e gelebilme formüllerinde uzun solukla anayasal değişikliklerden önce, kimi yasal değişiklikler gündeme gelebilecek. AKP-CHP pazarlıkları, uzlaşmasının perde arkası üzerine hemen polemikler öne çıkarılsa da, gerçek önceliklerin, uzlaşmanın içeriği herkesin mezhebine göre farklı yorumlanıp, farklı anlaşılacak. Değişmeyen bir gerçek, Başbakan Erdoğan’ın sorunlarda gerilimi tırmandırarak, hiç ödün vermediği kamuoyu vitrin görüntüsünü koruyarak çok farklı noktalarda uzlaşmaların yolundan hiç şaşmadığı...
\nSeçim sürecinde şiddetle reddedilen Apo ile pazarlık, şimdi BDP’lileri Meclis’e gelmeye çağıran bir anlaşma olarak karşımızda. CHP’ye “Tıpış tıpış gelecekler” çıkışı, ortada görünen bir anlaşma yokmuş izlenimi ile birlikte geçerli gibi. Oysa onay alınmış, AKP’nin tarafı olduğu mutabakat metni, özel yargının hak-hukuk, yasaların amacı dışı, halkın oyunu yok sayan tutukluluğun devamı kararlarını eleştirmekle kalmıyor, yargı çözüm üretmezse Meclis’te ortak çözüm aranmasını öngörüyor...
\n***
\nDoğrusu bu saatten sonra, siyaseten kimin kazandığı kimin kaybettiği hiç de önemli değil; dünyada benzeri görülmemiş gelişmelerle yaşananların bize öğrettikleri, bilinçaltımıza kazıdıkları önemli... Nereden bakarsak bakalım, AKP’nin iktidarda yükselen oy oranına karşın, seçim sisteminin azizliği, antidemokratik sistemde direnilerek kendi bindiği dalın kesilmesi örneği gibi, son seçimlerde verilmiş oy oranları ile en sağlıklı orantılı Meclis’te dağılım fiilen gerçekleşmiş bulunuyor. Çoğunluk AKP yandaşı medyatik yorumcular başta, yaşanan sıcak tartışmalarda birbirinin zıddı tezler savunulurken iki önemli gerçeğin o kadar çok altı çizildi ki, bilinçlerimize kazındı...
\nHenüz seçilenlerin temsil edilemedikleri, yeni Meclis’in siyasal partilere, toplumdaki güç dengelerine göre dağılımı hiç akla gelemeyecek ölçeklerde, ancak gerçek demokratik düzende kavuşulacak bir temsil gücünü gerçekleştirdi. Hani birileri halkımızın sağduyusu ile dengeleri kurduğunu söyler dururlar ya... Halkımızın tek tek oyları ile asla o güçte bir hesaplama, irade gösterme gücünün olabileceğine inanmak zorsa da, herkesin altını çizdiği gibi ilk sivil anayasanın hazırlanışı, demokratik uzlaşı için de çok dengeli bir parlamento ağırlığı doğmuş oldu.
\nHer yeni seçime, “demokrasi” diye diye, giderek çok daha ağır kullanılan baskıcı liderlik iradesi, antidemokratik yapılanmada gidilen Türkiye’de, özellikle çoğunluk, iktidar iradesi Meclis’te milletvekilinin, gerçek milletin vekili olma özelliğini sıfırlamış, lidere biat etmek zorunda olan, ona göre parmak kaldıracak birey konumuna getirmişse de... İktidar gücünün kullanımının, yasama, yürütme, yargı bağımsızlığı aleyhine hız kazanan tırmanışında, son seçimlerde başkanlık sistemine gidiş, gücünü pekiştirme eğilimleri doğrultusunda da miletvekilleri listesinin oluşumu söz konusu iken.. yeni Meclis çalışmalarına geçilemeden ortaya çıkan büyük kriz bağlantılı Meclis’in önemi, iradesi öylesine öne çıktı, anlam kazandı ki... Onay makamları olarak işletilmiş Cumhurbaşkanlığı, Meclis başkanlığı kurumları dahil, Meclis komisyonları otomatik, kendiliğinden yeniden işlevler kazanmış oldular.
\nBilindiği üzere medya demokrasisi düzeni içinde gerçekler değil, nasıl algılandıkları önemli... Başbakan Erdoğan’ın “ustalık” döneminde Başbakan’ın söylemi ile, gelinen sonuç noktalar arasındaki çelişkiler öylesine boyutlu tırmanıyor ki... Libya’ya NATO gücünü göndermeme konusundaki meydan okumanın ardından, İncirlik’in NATO kumanda üssü olduğu, TSK’nin silahlı Libya kuşatmasına gönderildiği iradenin çok ötesinde, Dışişleri Bakanımız muhalefet bölgesinde, kitlelere seslenen tek örneği yaratmış oluyor. Suriye’de çıkılan yolda iktidarın çizdiği tablo gün gün biçim, taraf değiştiriyor, giderek daha boyutu mezhep çatışmalarına bulaşıklık örnekleri bir tek Suriye’de yaşanmıyor. İslam dünyasında rol model oluşturulma projeleri ile birlikte bir o yana bir bu yana, mezhepler, aşiretler, cemaatler çatışmalarının içine çekilmemizin örnekleri artıyor...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!