Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Olmuyor, PiyasalarSakinleştirilemiyor...

23 Ağustos 2011 Salı
\n

Dün bir televizyon kanalında günlük piyasalar haberine yukardaki cümlelerle girildi.. Gazetemizin dünkü 8. sayfasında dış basından derlemeler her zamanki gibi düşündürücü, ders verici.. Londra varoşlarından, yılların katlanan yoksullaşmasında; gençlerin kendilerini rap ve hip hopla dile getirmeleri.. Çok fazla anlam yüklendiği için haberlerde düş kırıklığı olarakaçıklanan, Berlin-Paris liderler görüşmesinden çıkan sonucun; sürekli kriz yönetimiolarak özetlenmesi.. ABD ekonomisinin anlatımında çizilen batan gemikarikatüründe, ne yapılacağı sorulan kaptan Obamanın ancak gemi battıktan sonra, suyun altından gelen bekleyin bir planım daha varseslenişi...

\n

Ekonomistler, NTVnin dünyada yaşanmış büyük ekonomik krizlerin masaya yatırıldığı tartışmasında, tarihi gerçekleri birbirlerine eklemleyerek, tüm dünya büyük ekonomik krizlerinin arkasından kendi koşullarına özgü büyük savaşların geldiğini ayrıntıları ile açıkladılar. İçinde yaşanılan büyük, zamana yayılmış krizin de kaçınılmaz dünya paylaşım dengeleri, ekonomi ilişkilerini kökten değiştireceğinin, geriye dönüşün söz konusu olamayacağının altını çizerek, bu değişim dalgalarının zamana yayılması, yumuşak etkiler yaratması dileklerini eklediler. Şom ağızlılık yapmama adına, tarihte yaşanmış büyük savaşların benzeri olasılıklardan söz etmek istemediler..

\n

Kapitalizmin büyük krizleri sürecinde gelir dağılımında bozulmaların kaçınılmaz bir sonuç olduğunun, patlayan işsizlik, yoksullaşma, yoksunlaşma ile en alttan, dipten büyük dalgaların ortaya çıktığı gerçeğinin altını çizerlerken, klasik bilim içinde yerini almış Marxın öngördüğü işçi sınıfı örgütlülüğü koşullarının görülmemesi hallerinde, örneklerini sık sık gördüğümüz yönünü bulamamış toplumsal patlamaların kaçınılmaz olduğunu örnekleri ile verdiler. Tersine bir refleks de, eski düzene özlemin bir yansıması, sistemin korunması özlemi olarak sağdan, ırkçı, dinci olarak tanımlanabilecek özlemlerle ortaya çıkan hareketler. Nazilerin ırkçılığının bütün dünyayı kasıp kavurması, Hitler olayı, dünya savaşı çarpıcı örnek olarak tarihteki yerini almış konumda. Günümüzde Lonrda, derken Hamburg işsizler-yoksul, yoksunlar patllamaları, Norveçteki ötekileri hedef almış ırkçı katliam günümüz gelişmelerinde iki uclu enerji, tepki birikimlerinin kaygı duyulması, dersler çıkarılması gereken örnekleri değiller mi?

\n

***

\n

Zengin Kuzey dünyasının boyutları, süresi henüz öngörülemeyen içinde olduğumuz küreselleşmiş kapitalizm, piyasalar düzeninin, tek kutuplu dünyanın büyük krizinin sonuçları üzerine şimdiden yaşadıklarımız böyle.. Yoksul Güney dünyasındaki yansımaları, çok önceden, çok daha acımasız boyutlarıyla, yoksul Güney dünyasındaki milyarlarla dünyalının yaşamlarının bir parçası haline gelmişti bile.. Tek kutuplu dünya düzeninde küreselleşen bir tek dini imanı olmayan paranın kuralları, sanal piyasalar düzeni olunca bölgeler, ülkeler arasındaki uçurumlar öylesine katlandı ki.. İnsan eksenli, küreselleşebilen, güçlenen tek bir örgüt, emekten yana ideolojik duruş da olmayınca.. İnsanların, toplumların kendilerine savunmada öne çıkan reflekleri doğaldır ki en ilkel koşullarda, ırklar, dinler, mezhepler, aşiretler, aileler, bireyin kendini kurtarması kavramları.. ayrışmasında geriye dönük, en ilkel biçimlerde yaşandı. Teorisyenlerin diliyle en altta kalmamak, en yoksul olmamak adına yerel, ilkel parçalanmalar, savaşlar.. dünyanın her yerinde, piyasalar düzenini besleyen, kaynakları daha az elde, daha acımasız toplayan, kan emici bir ideolojik yapılaşma olarak sonuçlarını verdi..

\n

Geçmiş yüzyıllarda kaldığını sandığımız klasik sömürgecilik düzeninin sonuçlarından daha da insanlık dışı olaylar yaşandı, yaşanıyor.. Televizyonlardaki açlıktan ölen çocuklarının görüntüleri ile bakamadığımız Somali örneği yoksul Güney dünyasında yaşanan sonuçların sadeci bir boyutu. Arap baharları patlamaları umut ponpalanan, ancak sonuçları sorgulanan başkaldırı örnekleri.. Dün yorumsuz düz haber yapmaya çalışan bir arkadaşımızın gidişi noktalanma sürecinde Kaddafinin Libyası’ndaki gelişmeleri anlatırken, Gaddar, diktatördü ancak petrol gelirinden halkına pay verdiği için uzun süre ayakta kaldı. Gelecek yönetimlerin Libya petrol gelirlerini nasıl bir öncelikle dağıtacağı henüz belli değil..sözleri üzerinde gerçekten düşünmeli..

\n

Parçalanarak özgürleştirilen Yugoslavya da, Avrupanın içinde 9 devletçiğin halklarının çok daha yoksul, yoksun, çaresiz olmaları, küreselleşme sonrası parçalanmış, özgürleştirilmiş tüm ülkelerde yaşananların tipik örneği.. Dökülen taze kanla, yaratılmış geleceğe dönük düşmanlık tohumlarının sonuçları cabası.. Kimler ortaya çıkıp da, demokrasi götürülen Irak, Afganistan işgalleri, teröre odak yapılan başta Pakistan yoksul dünyanın pek çok ülkesinde yaşanan insanlık dramlarını, milyonlarla insan canı kaybının üzerine akıl almaz yeni yoksullaşma, yoksunlaşmaları olumlu gelişmeler olarak savunabilirler ki.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları