Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Medyaya Tehditteİpin Ucu Kaçmışsa...
Yandaşı, teslim alınmışı, medya patronajı, çalışanlarının çok büyük çoğunluğunun emirlerinde olması yetmiyor. Her gün medyaya yönelik eleştiri, tehdit dozunda, öfkenin kontrol edilemeyişi ile bağlantılı üslup-dil kirliliği, aşağılama doz artışı bağlantılı, medya üzerinde estirilen terörün sonuçları haberlere, yorumlara, otosansür dozunun katlanması olarak yansıyor... Yaşanan travmatik olaylar, iktidarlarının bu olaylardaki sorumluluğu arttıkça, gerçeklerin, kamuoyunun bilgilenmesi, algılama kapsama alanının dışına çıkarılması için polemik, bilgi kirliliği ile çarpıtmada, suçlamada ipin ucu kaçıyor...
\nPazar günü canlı yayında Başbakan Erdoğan’ı dinledinizse, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun İstanbul-İzmir metro maliyet karşılaştırmasında altını çizdiği üçte bir oranında büyük maliyet farkı hesabının, eşitler karşılaştırması olmadığı, bir miktar haksızlık yapıldığı gibi kesin bir savunma izlenimi edinmiş olabilirsiniz. Dün Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyeler proje ve hizmet toplantısında, Başbakan Erdoğan’ın bu açıklamasına yanıt vererek duruma bir kez daha yeni boyutlarla açıklık getirdi. AKP’nin gerçekleştirdiği, Başbakan Erdoğan’ın açılışını yaptığı Kadıköy-Kartal metro hattının kilometre maliyetinin 141 milyon lira olduğunun altını bir kez daha çizdi. İzmir Belediyesi’nin tamamen kendi olanakları ile yaptığı aynı tip metro maliyetinin ise 56 milyon lira olduğunu anımsatarak, yaklaşık üçte bir oranındaki büyük farkın hesabını ısrarla soracaklarını anımsattı...
\nKılıçdaroğlu, metro-metrobüs inşaatları, maliyetleri arasındaki farklardan, en çok da CHP’li belediyeler ile AKP’li belediyelerin İstanbul-Ankara metro-metrobüs projelerinden karşılaştırmalı çok fazla örnek verdikten sonra da, kamu kaynaklarının hortumlanmasına ilişkin soru sormanın siyasal sorumluluk ve görevleri olduğunu savundu; “Hortumlamadan nemalananlar, hortumlamanın hesabını soramazlar, yolsuzluktan yararlananlar, yolsuzluğu eleştiremezler..” dedi.
\n***
\nKılıçdaroğlu, yerel yönetimleri güçlendirme siyaseti ile yola çıkmış iktidarın, uygulamaları, çıkardığı son yasa ile 500 milyar dolar gibi büyük bir ihale paketini ihale yasası dışına çıkarma hakkının olamaması gerektiğini savundu. Kimin yurtsever, kimin olmadığını, ihalelerin neden yasa dışına çıkarıldığını sormaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti. İstanbul Belediyesi’nin 19.5 milyarlık bütçesinin, İçişleri Bakanlığı’nın 2.6 milyarlık bütçesinin 8 katı olması olgusu karşısında, harcamalarda kamu yararı sorgulamasının katlanması gerektiği üzerinde durdu...
\nDünün haberleri olduğu için örnekleme ile sizlerle paylaştığım yerel yönetimlere ilişkin genel toplumsal algılamaya bakarsak, ortaya nasıl bir tabo çıkar dersiniz? Başta İzmir, CHP’li belediyeler sık sık yolsuzlukla suçlanıp, teftişten geçirilmenin ötesinde ağır suçlamalarla yargılanıp, medya gündeminin odağında, kamuoyu önünde bol bol karalanmadılar mı? Yine medya algılaması, güdülemesinde, kamu maliyeti sorgulanmadan çok iş yapan AKP’li belediyeler genel imajı yok mu?
\nHalkımız büyük paralar saçılarak yapılmış işlerin ardından açılan çukurları, fışkıran suları, delinen asfaltları gözleriyle görse de “Yiyorlar ama iş de yapıyorlar..” çoğunluk yargısına sahip değil mi? En azından iktidarın kendi belediyelerini parasal destekle kayırdığı gerçeğinden hareketle, hizmet alma adına oy kaydırmacası yapmıyor mu?.. Yerel seçimlerin öne alınarak özellikle Suriye, dış politika, PKK terörü eksenli tırmanan olumsuz gidiş, hele de ekonomiye yansımalarının; iktidarda yıpranma, çok yaşamsal sorunlarda çok büyük çelişkilere sürüklenmenin açmazında, daha fazla oy kaybetmeden moral kazanma atağı Erdoğan iktidarının topralanmasına yarayabilir mi?
\nOlumsuzluklar öylesine birbirine eklemlenip öylesine boyutlandı ki... İktidar yargunluğu, kimi irade dışı şanssızlıklarla en yandaş seçmene bile açıklanabilmesi olanaksız hale geldi. İşin aslı demokrasinin olmazsa olmazları, hukuk devleti ilkelerinin tümden ayaklar altına alınmasının yanı sıra, Cumhuriyet değerleri, laiklik, rejimin en temel değerlerinin reddedilmesi, zaten değiştirilmesinin amaç edinilmiş olmasının sonuçları eklemleniyor... Üstüne güçler ayrılığı, kamu kurumları özerkliği, bağımsızlığı hak götüre, milletin vekili olamamış milletvekili oyları ile çıkarılan merkezi sivil diktatörlük eğilimlerini, keyfiliği besleyen yasalar, kamu yararı, anayasal hukuk devleti düzeni adına denetimini yapamayan yargı kadrolaşmasını, tüm kamu alanlarındaki kurumların biat içerikli kararlarını, uygulamalarını katın...
\nTam da sihirli aynanın karşısında “Benden büyüğü yok” diyebilen kraliçenin edasında, havalara girilmişken... İşinin uzmanı olamayan yandaş kadroların yanlışları, gaflarıyla, yaşamın her alanında büyük kırılmaların sonuçları canlarımızı yakıyor, yaşamımız karabasana çevriliyor. PKK bağlantılı çocuklarımızın, sorumsuzluklar ürünü “kaza”(!) ölümlerinde patlamalar, İslam dünyasının mezhepler çatışmasına çekilişimiz... Medya sansürlenirse iktidarları kurtulacak mı?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması