Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Katliamlara Fetva İktidardan...

11 Kasım 2014 Salı

Ben diyeyim yüz, siz deyin birkaç yüz.. Eski Başbakan, şimdiki Cumhurbaşkanı, konuya göre ilgili bakanlar yıllarla İktidarlarının icraatlarının önünde engel oluşturan yargı kararlarından yakındılar.. Bizim olmasa da biat eden seçmenlerinin, yandaş medyanın desteğinde beyinlerini yıkadılar. Sanki ortada yaptıkları işlerin önüne set çekmeye kalkışan yargıçlar, geçerli bir hukuk devleti düzeni vardı.. Bu ülkede doğru işleyen bir hukuk devleti düzeninde hep eksiklik yaşansa da, İktidarlarının yakınmalarına konu edilen hak hukuk ihlalleri değil, tam tersine kamu yararı, insan hakları, hukuk devleti düzeni adına olmazsa olmaz yargı bağımsızlığının ta kendisiydi.. İktidarları, devleti ele geçirdikçe, yasama-yürütme-yargı bağımsızlığı, demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerini çiğnemede pervasızlıklarını, İktidarlarının hakkı, icraat gücü olarak kullanma alışkanlığında sınır tanımaz boyutlara taşıdılar..
Sandıkta seçim kazanmaya indirgenmiş, sivil diktatoryal eğilimlerde, yapılanlar yanlarına kâr kaldıkça, işin rengi, boyutları değişti.. İktidarlarının şimdi çıkar çatışmasında yol ayrımı yaşadıkları Cemaatle uyum içinde, çıkarları adına Batı dünyasından, bizim “yetmez ama evetçilerimizden” aldıkları destekle, 12 Eylül referandumları ile yargıyı ele geçirmede kazandıkları güçle.. icraatlar adına yapılanlar yanlarına kâr kaldıkça sınır tanımaz oldular.. Yaşamın her alanında istediklerini yapabilme adına, kendileri için engel gördükleri kişi, kurum örgütlenmeleri ezme, haksız-hukuksuz güç kullanmada, geri dönüşü olmayan hak-hukuk ihlallerinde, çıkar-güç ittifaklarını oluşturdular..
İpin ucunun kaçtığı günleri, saklanamaz toplumsal bedellerini, acı sonuçlarını yaşıyoruz.. Üst üste gelen, yaşam hakkı, insan hakları, hak-hukuk, hukuk devleti düzeni, doğa, zeytinlik katliamlarının acısı, şaşkınlığı içinde, İktidarlarına tam destek verseler de haberciliğin olmazsa olmazı saklanamaz olayların akışı içinde, kimi sorgulamlar gündemimizden kaçırılamıyor.. “Ekonomi büyüyor” uçuşunda İktidarları alkışlanıp durulurken, insani gelişmişlikte dünyanın en kötü koşullarına çekilmemiz hiç ama hiç sorgulanmadı..

***

Kamu elinde en azından kamu denetiminin çok ciddi işlemesi zorunlu madencilikte dünyanın en acımasız madenci cinayetleri ile yüz yüze gelince ancak utanıp, düşünmeye, üzülmeye koyulduk.. Şimdi her madenci katiamının arkasından ölüleri çıkarabilme, yıkımın enkazını kaldırabilme adına devlet bedel üstüne bedel ödüyor.. İşçi sömürüsü, emeği, sendikal hakların, dahası maden yataklarının katledilmesi, yağmalanması sayesinde ortaya çıkmış vurgun kârlar yeni yeni fark ediliyor.. Vurgun ihalelerin, kazançların karşılığı İktidarları ile oluşmuş paylaşım, çıkar cephesinde, seçmene kömür dağıtma ağı, harçlıkla siyasal destek mitinglerine katılım, bir kirli paylaşım düzeni kurulmuşken işin içinden nasıl çıkılacak? İnsanca üretim koşulları, olmasa olmaz ücretler, yasal güvenceler öngörülse, açlığın can güvenliği, insanca yaşamın üstüne baskın çıktığı sokaklara düşecek on binlerle maden işçisine başka yaşam alanı nasıl yaratılacak?
İktidarları ülkemizin en uzun ömürle sandıktan çıkmış gücüne nasıl ulaştılar? Kuşkusuz biat kültüründe inanç, değerler sömürüsü belirleyici olsa da, kurulmuş saadet zincirinin vurgundan en yukarıda pay alanlardan başlanarak biat edenlere, en alttakilere uzanmış halkanın korunması kaygısı, korkusu var.. Siz, Soma Yırca köyünde bir gecede katledilen 6 bin zeytin ağacından sorumlu Kolin şirketi patronajının, bir gün sonra çıkan yargı kararında yer alan sayısız suçu birden işleme cesaretini nasıl, kimlerden aldığını düşünüyorsunuz? Kuşkusuz bire bir İktidarlarının Atatürk Orman Çiftliği yok edilerek, yargı kararları yoka sayılarak, dudak uçurtan harcamalarla yaratılan lüks, görgüsüz gösterişli beton saray son özendirici uç örnek. Yakın günlerde ormanların yok edilmesi ile yaban hayvanlarının aç kalıp kentlerde görülmelerini, nerede ise tüm doğa katliamlarında, İktidarlarının yağma projeleri uğruna yoka sayılmış yargı kararlarının alışkanlığını eklemeliyiz.. 301 işçiye mezar olan Soma’nın patronunu yeni ihalelerde pay aldığını yeni duymadık mı?
Darbelerle hesaplaşma adına TSK’de İktidarlarının gönlündeki operasyonların yapılmasına yarayan özel yargılamalarda yaşanan insan hakları, hak-hukuk ihlallerini nerelere oturtacağız? İlk operasyonlarda toptancı, hak-hukuka aykırı operasyonlar gündeme geldiğinde başta hukukçular, insan hakları savunucularının “İnsan hakları, hukuk devleti düzeni, bağımsız yargı.. ilkelerinin korunması” uyarılarına kulak tıkayan İktidarları, çıkarlarına, rejimle oynama projelerine uygun düşen hukuk katilamlarına seyirci kalmanın ötesinde destek vermediler, özel yargılamanın savcılığını üstlenmediler mi? Şimdi yolsuzluk gündemli İktidar hesaplaşmasında benzer hukuksuzluklara göz yumarak mı, suçu Cemaat yargısına atıp aklanacaklar?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları