Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kapitalizm Demokrasiye Karşı

04 Ekim 2011 Salı
\n

Kraldan çok kralcı bizim yandaş medya, ne kadar tekelleşirse tekelleşsin, ne kadar yozlaşırsa yozlaşsın Batı medyasına yansıyan gelişmeleri, gerçekleri de teğet geçtiğinden zengin kuzey dünyasındaki önemli gelişmeler, yaşamsal değerde güncel tartışmaların da uzağında kalıyoruz. En bildik Batı medyasından kimi alıntıların özetlendiği haber başlıkları arasında dün Kapitalizm Demokrasiye Karşı vurucu saptaması da vardı...

\n

Özetlenen haberlerin içeriğinden bu çerçevedeki tartışmaların, somut çok çarpıcı gelişmeler bağlantılı, uzun süreçli, yoğun olduğunu da öğreniyoruz... Son büyük gelişme emperyal dünyadan yana çekme çabaları içinde kimileri reddedilip yok sayılsa da kimileri alkışlanan Arap Baharlarından birazcık kara mizah yapma amaçlı olarak alıntılanan Amerikan Baharı eylemlerinin içeriği. Yaşanan gelişmeler bize çok teğet yansıtılsa da, sonuç olarak ABDde bile, insanı yok sayan piyasalar düzeni, krizlerin sonuçlarına karşı toplumsal tepki eylemlerinin giderek örgütlü güce dönüştüğü, sokaklara taştığının habercisi...

\n

Son sokak eylemlerinde çok sert polisiye eylemlerin gündeme gelmesi ile, bir günde gözaltına alınanların sayısının 700ü bulmuş olması buzdağının görünen yüzü. Finans dünyasının kalbine yürüyen göstericiler, aslında Arap Baharları ile birlikte ülkelerinde başlayan düzen karşıtı eylemlerin medya tarafından karartıldığını, ancak büyüyen gösteriler, eylem gücü, tutuklamalar bağlantılı haber yapılmak zorunda kalndığının da altını çiziyorlar. Krizlerin başından bu yana kitlelerin işsizliğine, yoksullaşmasına karşı tekel firmaların çıkarlarının korunmasının ötesinde önlem alınmamasını daha güçlü, örgütlü, etkin eylemlerle duyurmaya çalışıyorlar. Yaşanan kesintisiz krizler, siyaset ve tekel sermayesinin, piyasalar düzeninin aldıkları önlemler, önceliklerinden çıkan sonucun, kapitalizmin demokrasiden vazgeçmesi içerikli olduğu vurgulaması ise tekel sermaye medyasının kullanmak, tartışmak noktasına geldiği bir kavram...

\n

***

\n

Amerikanın en yandaş müttefiki İngiltere’de çok daha şiddetli, örgütlü protestolar, eylemler uzun döneme yayılmış olarak son günlerde yeniden ivme kazanırken, Avrupa ülkelerinin tümünde iç gündemleri bağlantılı çok etkin eylemlere, örgütlü direnişlere, sermaye ve iktidarların kulak tıkaması giderek boyut kazanıyor, toplumsal kutuplaşmalar, çatışmalarda da işin rengini değiştiriyor... İnsan hakları, demokrasi, hukuk devleti ilkelerinden, olmazlarından sapmalar, uzun süre demokrasi, sosyal devlet ilkeleri ile barışık görünen, gösterilen kapitalist düzenin, öteki yüzünü, demokrasiye karşı savaş ilanı sayılabilecek bir içerik kazanmasının uygulamalarını gündeme sokuyor...

\n

ABDnin 11 Eylülü, AB ülkelerinin ağırlıklı İslami terör örgütleri tehdit algılamaları ile çok hızla gündeme giren insan hakları, demokrasi karşıtı yasal düzenlemeler, polisiye önlemler yeterince ağır insan hakları ihlaleri, uyarımcılığı, demokratik düzenden ödün verilmesini getirmişti... Son büyük krizin aylar, yıllar süren gelişmesinde, işçilerin kazanılmış sendikal hakları, sosyal devlet güvencelerinin hem toplu pazarlık düzeni içinde, hem de yasalarla geri alınmasını, en çok da ötekiler ayrımcılığında farklı ırklar ve dinlerden kitlelerin düzen dışına atılmasını, çok hızlı yoksulaşma, yoksunlaşma ile bağlantılı gettolaşmayı keskin çatışmalar yaratacak boyutlara getirdi...

\n

Emperyal odaklar, bilimsel teknolojik devrim çağında yüzyıllar öncesinin kölelik, sömürgecilik düzenleri ile insanlığın karşısına çıkamadıklarından, silahlı güçten etkin medya gücü ile ülkeler içindeki milyonları, dünya çapında milyarları, klasik demokrasiler içinde gelişmiş evrensel insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeninden yararlanamayacak biçimde örgütlenmelerden koparmanın peşine düştüler. Çok daha acımasız yoksul güney dünyası halklarının sömürülmesinde araçlar, kavram kargaşasında insanları bilinç yanılsaması ile çıkarlarından yana siyasal, sınıfsal örgütlenmelerden koparmak olunca da, tüm kavramların önüne yeni sözcüğü eklenerek içlerinin boşaltılması, hakların kullanılamaz kılınması en geçerli araç oldu...

\n

Türkiyenin siyasi iktidarının pasif laiklik, ılımlı İslam, yeni demokrasi... kavramları ile, İslam dünyasına rol model yapılarak, Cumhuriyetin Atatürk devrimleri, kazanımları ile, gerçek laiklik, demokratik düzen, sosyal devlet, sendikal haklar, insan haklarında... alınmış yolun kırılması çabalarına dikkat... Yeni dünya sömürü düzeni çarklarında; yoksul güney dünyasının çok daha insafsız sömürülebilmesi, uyutulmuş, afyonlanmış, ırklar-dinler mezhepler-aşiretler-cemaatler üzerinden iç savaşlarda kırdırılmalarını gerektiriyor... Yeni Osmanlıcılık üzerinden emperyal güç odağı, stratejik ortak olma heveslilerine duyurulur...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları