Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kaosa Çekilme...
Başbakan Erdoğan’ın annesinin ölümü bağlantılı hafta sonu programlarının tümünün ertelendiği haberini duyunca; dış poitikada bizi kaosa çektiğine inandığım kimi gelişmeler için bir soluk alma, üzerinde düşünme, son dakika gelişmeleri bağlantılı yeniden değerlendirmeye şans yarattığı duygusunu aldım... Öncelikle hafta sonu programı kapsamındaki sınır kampları ziyaretinin yaratacağı ek gerilim bağlantılı tabii ki...
\nSayın Başbakan’ın başı sağ olsun... Annesinin kaybı üzerine gelen başsağlığı taziyeleri, ziyaretleri bile kimi ilişkilerde soluk alma, yeniden düşünmeye ortam yaratmış olabilir... Aynı hafta sonunun sıcak yeni gelişmeleri, Amerikan bahar eylemlerinden, AB büyük ekonomik krizinin yeni kazandığı boyutlardan, Mısır’daki çok farklı gündemli iç çatışmalardan, seçimlere doğru ürküten kaostan da alınacak yeni dersler olmalı elbet... Erdoğan iktidarının asıl üzerinde düşünmesi gereken, Türkiye’yi çok daha yakından ilgilendiren iki haber ise İran ve Suriye’den geldi...
\n***
\nİran’ın dini liderinin danışmanının açıklamalarının, Türkiye’ye dönük diplomatik, bir o kadar da ciddi, muhtıra içeriğinde kabul görmesi gerektiği, dış politikacıların yorumları. İran diplomasisinin üslubunun altı çizilerek, bölgede doğal rakip olan iki ülkenin zor olan barışçı dengeler kurabilmelerinde, İran’ın geleneksel, bir geren bir yumuşatan politikalarına dikkat edilmesi gereği anımsatılıyor. Bizim dış poltika yorumcularımızın size de çok kapalı gelmiş olabilecek bu saptamalarının yanında, İran’dan gelen açıklama çok sert ama anlaşılır bir içerikte...
\nBaşbakan Erdoğan’ın ilk Mısır’da dillendirdiği, Arap baharı ülkelerinde demokrasiye geçiş için laikliğin model alınması önerisi ile aslında bizim Cumhuriyet ile kabul edilmiş, halen anayasal düzenimizde geçerli laiklik kastedilmese de; Amerikan modeli pasif laiklik, dini inanç, yaşam biçimlerinin kamu alanlarına da taşınabilmesi, siyasetin dini inanç ve yaşam biçimlerini sınırsız kullanabilmesini öngörse de.. radikal İslami inançlar için çok da kabul edilebilir değil olmalı ki.. Mısır’da radikal İslami örgütlenmelerden gelen ilk tepkilerin üzerine İran’dan da hemen “İslam dünyasına rol model biziz” anlamına açıklamalar gelmişti. Son uyarının siyasi sahibi dini lider olunca, “Türkiye’nin laik model önerisi kabul edilemez” içerikte bir keskinlik kazanınca anlamı değişiyor.
\n***
\nİran’dan gelen hafta sonu uyarılarında laikliğin yanında, NATO füze kalkanı sisteminin Türkiye’ye yerleştirilmesine de aynı sertlikte tepki var. İran’ın ve Rusya’nın doğrudan hedef alındığı iddia ediliyor, “kabul edilemez” vurgulaması yapılıyor. Bir de Türkiye’nin Suriye politikaları kabul edilemez, içişlerine karışma olarak ilan ediliyor...
\nİran’ın bu sert çıkışına hemen aynı zaman dilimi içinde Suriye’den Beşşar Esad’ın ağzından çıkmış sözcüklerle gelen tepkileri eklemek kaçınılmaz. Özetle Türkiye, Suriye’nin içişlerine doğrudan karışmakla suçlanmakla yetinilmiyor, direnişçilere doğrudan maddi-silah yardımı yapmakla suçlanıyor. Türkiye ile Suriye’nin sıfır sorundan yaptırıma giden ilişkilerinde, iki ülkenin mezhepler yapılanmasındaki benzerlikleri anımsatılıyor. Suriye’nin iç sorunlarında mezhep çatışmalarını kullanmaya kalkışanların, kendi ülkelerinde daha ağır sorunlarla yüz yüze kalabilecekleri tehdidi ekleniyor...
\nİki komşu ülkeden kendi konumları, çıkarları ile örtüşen, gelen tepkileri ne kadarı ile yok sayabiliriz? Tabii ki Türkiye’nin kendi çıkarlarına dönük, özgüven içinde, uyarıları dinlemiş olarak, boyun eğmeden kararlar vermesi gerek... Ancak Türkiye’nin kendi uzun dönemli çıkarlarından çok, “Beyaz Saray’ın peşinden gidiyor” imajını güçlendiren gelişmeler de, kaygılanılmayacak bir konum değil.
\n***
\nİslam dünyasına rol model olma, yeni Osmanlıcılık düşleri.. derken, Türkiye’nin kendi sorunlarını hafife alan iktidar icraatları ile ilgili kaygılar giderek büyüyor... Vitrinde başkalarına demokrasi satma söylemi, içerde çok yaşamsal boyutlarda demokrasinin ilkelerini ayaklar altına alma icraatlarına her gün bir yenisi katılıyor. Meclis tatildeyken geleceğimize yönelik yaşamın her alanında Meclis’siz KHK’lerle sayısız çok yasada önemli değişiklikler yapmış olmak, büyük diktatoryal dayatma sadece bir boyut. Yepyeni bir anayasa ile demokratik düzene geçiş vitrininde, iç olumsuz niyetleri ortaya koyan, ayrıntı gibi çok temel icraatlar çok önemli. Erdoğan iktidarının icraatlar üslubu sıfır demokratik...
\nEn önemlisi yeniden çok tırmanmış iki taraflı şiddet, dayatma, diktatoryal üsluplarında, iktidar cephesi ile PKK cephesinden, demokrasinin ilkeleri ile Kürtlere sorulmadan, Kürtler üzerinden sürdürülen paylaşım savaşları... İktidar cephesine bakılırsa, tırmanan şiddet PKK odaklı, kaçınılmaz çok yakın olan barışa dönük pazarlıkta kozlarını arttırma içerikli... PKK cephesine göre ise iktidarın devlet gücünü kullanarak kendilerini teslim alma stratejisi... Sonuçta şiddet, kan üzerinden kazanma hırsı ile yürürlerken, insan haklarını, demokrasiyi, çoğunluk bizi yok sayıyorlar...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!