Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İnce ayarlı linç provokasyonu

23 Nisan 2019 Salı

Metro-Marmaray aktarmalı zaman hesaplamasında, ağaç olmadan, İmamoğlu’nun Maltepe mitingini, yüz yüze yolculuk, giriş çıkışlardan gönüllü katılımcılar odaklı izleme hesaplamalarım tutmadı. Karayollarında özel toplu taşımacılıkta yaşanabilecek geciktirmelerin bilincinde olsam da, raylı sistemlerde yaşatılabilecek geciktirmeleri öngörmemişim...
Marmaray’ın Yenikapı istasyonundaki uzun hattında yığılmış kalabalık gelecek ilk trene binip binemeyeceklerinin telaşında, tren seferlerinin yavaşlatılması, kalkış aralarının açılmış olması yakınmalarına kulak misafiri oluyordum. Geçmişten tanıdık bir dost, sevdiği ve de doktorlar da önerdiği için engelli oğlunu da gururla koluna takmış, mitinge yetiştirme telaşında, Bahçelievler’den 10’da yola çıkmış olmalarına karşın, 12.30 sularındaki bekleyişimizde, gecikme kaygısını dillendiriyordu.. Bense ev yakınlığımın aymazlığında yaptığım kısa bir hesapla 14’ten önce rahatlıkla Maltepe’de olacağımızı söylüyordum..
Gecikmeli binen yolcuların hemen hepsi dayanışmalı, birbirlerini kollamalı, vagonları istif doldurmuş olarak hareket edebildiğimizde, oğlunun korkulu “Baba beni koru” haykırışına, sıkışmış çocuk sesleri de eşlik ediyordu, yine de yolcular trene binebilmiş olmaktan neşeli, birbirlerini selamlıyorlardı. Karşıyaka’da istasyon ile aralarda sıklaşan, süreleri uzayan gecikmelere ilişkin anonslar yapılmıyordu. Gecikme kaygısı ile istif kalabalıkta sıkışmalar birleşince, itiraz, isyan sesleri yükseldikçe, hele de ıslıklı protestolar yükseldikçe birbirlerine sakinlik, sabırlı olma uyarıları da yükseliyordu...

***

Cep telefonlarına ulaşmış, eşzamanlı Ankara Çubuklu şehit cenazesi törenindeki Kılıçdaroğlu’na linç saldırısının gelişmelerini izleyenlerin kaygılı paylaşımlarını, görüntülü gelişmelerini o zaman dilimlerinde öğreniyorduk. Linç isteyen kadının çığlığı, Kılıçdaroğlu’nun ağır saldırılara hedef olduğu, sonunda sığındığı köydeki binanın taşlanması, vagonda sıkışıp kalmış kalabalığın, Sivas Madımak yangın katliamı, İnönü’ye suikast çağrışımları, anıları dillendirildikçe, kaygı ve sabırlı olma çıkışları ikileminde, dayanışma refleksleri de yükseliyordu.
Raylı sistemin iki yakasından görünen yollarda ise beklemekten vazgeçip yürüyüş konvoyları oluşturmuş olan kalabalıkların moralli yürüyüşleri, yaşlarına, konularına göre vagonlardaki yolcuların da kapı açtırarak, raylar, teller üzerinden atlayarak yürüyenlere katılımlarını tahrik ediyordu. Atlayamayacaklar için seçenek bir sonraki istasyonda inmek oluyordu..
Miting saatinde ulaşmak hak götüre, İdealtepe’ye ulaştığımızda bir buçuk saati aşan bir gecikme söz konusuydu. Görevliler hâlâ kasıtlı rötar yapılmadığını, Maltepe geçişinde yolcuların vagonların aralarında geçiş yapmaları yüzünden, beklemek zorunda kaldıklarını iddia ediyorlardı. İndikten sonra özellikle baktım, uzun bir üst geçit köprüsü vardı, raylara inilip miting alanına yürünüyor olması söz konusu bile değildi.

***

Engellemeleri öngörebilenler sabahın çok erken saatlerinden miting meydanını tıkış tıkış doldurduklarından, saatinde konuşmaya başlaması ile tanınmış İmamoğlu hâlâ kürsüye çıkmadığından, yaşlılar, dayanamayanlar ağırlıklı miting alanını terk ediyorlardı. Yine de hasta taşımaya koyulmuş cankurtaran sayıları, miting meydanının girişinde hızla artıyor, içerden sedye ile ancak yapılan taşımalara tanıklık ediyorduk..
Önüne gelen, yeni gelenleri, “Sakın girmeyin, içerisi çok sıkışık” diye uyardıkça, meydan dışına, ses, görüntülü yayın yapılmamasına yönelik eleştirilere, Kartal organizasyonundan görevlilerden “Saraçhane’ye Vilayet’ten, riskli, sığmaz uyarısı gelince, ancak bu kadarını yetiştirebildik” savunması geldi.
İmamoğlu’nun konuşmasını geciktirmek zorunda kalmasının nedeninin ise Kılıçdaroğlu’nun kuşatılmış, taşlanan evden kurtarılmasının beklenmesi ve de gerilimi ortadan kaldırmaya yönelik, önceden çalıştığı konuşma içeriğini, havasını değiştirmek gereğini duyması olduğunu öğrendik. Sevinçli ortak direnişin, her zorluğu aşmanın kutlanması havası elbet kalmamıştı. Ancak miting dağılırken çok renkli, çok farklı kimliklerle gerçekleştirilmiş İstanbul seçimlerini kazanma direngenliğinde, bir yeni zorlu sınavı daha aşmış olmanın bilgeliği, rahatlığı, onuru yüzlere yansımıştı.
Eski Genelkurmay, Milli Savunma Bakanı’nın linç eylemini gerçekleştirmeye kalkışanlara yönelik, sorumluluklarına hiç yakışmayan değerlendirmesi başta, Valilik, İçişleri Bakanı, MHP Genel Başkanı’nın açıklamaları, güçlü jandarma güvenliğindeki sorumsuz açıklara karşı bile, öfkenin, direngenlikle sabıra dönüştürülebilmesini bir kez daha şapka çıkararak izledim. “Bu oyuna da gelmeyelim” uyarıları, kazanmanın anahtarı olmuşsa...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları