Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İnadına
\n
\nİşçiye, sendikal haklarına, sola saygılı, biraz da geçmişin toplumsal yaşamında sorumlulukla yer almış olanlardansanız, yolunuz bir yerlerde sevgili Uğur Cankoçak’la çakışmıştır. Vitrine hiç oynamamış, kolayı hiç seçmemiş, tırnaklarıyla kuyu kazmaktan hiç yorulmamışlardan... Kaçışların en ağır boyutlarda yaşandığı konumlarda, dik, en doğru yerlerde duruşu ile azınlıkta kalanlardan yani... \n
\nRadikal İslami terör örgütlerinin üstlendiği, İstanbul’da yabancı elçilikler, azınlık ibadet yerlerinde üst üste bombalar patlamış, çok kanın aktığı günlerde, barıştan yana protesto etkinlikleri gündemde. Sindirilmişlik, korku egemen çok sayıda katılımcı örgüte karşın gülünç sayılarda, bir avuç barışsever Taksim Meydanı’nın bir köşeciğinde. Birçok katı polisin içinden bir genç, bastonlu, sağlığı bozuk, zorlukla çömelmiş olarak yere oturmuş eyleme katılan sevgili Uğur Cankoçak’a çıkışıyor: “Dede bu halinle ne işin var? Evinde yatsana...” Uğur susar mı? Cevabını patlatıverdi: “Adam olsan, senin gibi gençler, kendilerinin, çocuklarının geleceğini düşünüp benim yerime geçseniz, bana sıra kalır mı?..”\n
\nSendikal hareketin güçlü sesinin kesildiği, emek haklarının medya gündeminden hızla düşürüldüğü yıllara Uğur’un tepkisi “İnadına” adını taşıyan, sendikal hak savaşımından vazgeçmemeyi aşılamaya yönelik, bir-iki arkadaşının desteğinde çıkardığı bir ilk internet sitesi açmak olmuştu... Uğur gibi nerede ise tek başına kalmadan, bugün gençlerimiz önde ülke çapında her yerde çok büyük kalabalıklarla, milyonlarla katılımlarla 19 Mayıs’ın, Atatürk devrimleri, Cumhuriyet kazanımlarının unutturulması oyunlarına, tuzaklarına karşı, “İnadına meydanlardayız..” diyebilecek miyiz? \n
\nHalktan kopuk, havası alınmış, anlamları unutturulmuş, ayırımsız ülke vatandaşlarını kucaklamaktan çok, ötekileştirici anlamlar da yüklenmiş resmi törenlere yönelik kimi eleştiriler ne kadar doğru, haklı ise de... Bu eleştirilerden yola çıkılarak, iktidar desteğinde sadece 19 Mayıs’ın değil, Cumhuriyet tarihi, devrimleri, laikliğe ait korunması gereken ne kadar değer varsa.. hepsinin unutturulmasına yönelik adımlara, tuzaklara karşı “inadına duruş” gerek. Milli bayramların, ortak değerlerde, üst kimlikte birleştirici işlevlerinin anlaşılması, bilinçlere kazılmasına katkı yapacak, içi, işlevi doldurulmuş etkinliklerle kutlanmalarının engellenmesi projelerine, toplumsal bilinçle, refleksle tepki çok anlamlı, önemli...\n
\n***\n
\nHerkesten çok azınlıkta kalınmış olması hallerinde “İnadına duruş” beklemek söz konusu olamaz. Gerçi haklar için inadına durabilenler sayesinde, hızla çoğalmanın başarıldığı hak savaşımı örneklerinin, insanlık tarihinde önemli sayfaları, yerleri var. Ama çoğunluğun, kendilerinden önceki kuşakların ağır bedeller ödeyerek elde ettikleri, korumaları, sahip çıkmalarına teslim ettikleri hak kazanımlarını, kısa dönemli çıkarlar ya da baskıya, korkuya teslim olmuş olarak kendi elleri ile vermeleri de bir o kadar aptalca bir durum...\n
\nEksiği gediği ile çağdaş uygarlığa doğru yol alabilmiş, aydınlanmanın, bilimin, örgütlü birikimin pencerelerini açabilmiş... İnsan hakları, demokrasiyi bilinçli, örgütlü kurumları, hukuk devleti düzeni ile tam işletebilmese bile, tanımış, bir biçimde yaşamış bir halkın bireyleri, çoğunluk olarak bu kazanımlarımız, birikimlerimizden vazgeçecek miyiz?\n
\nYakın tarihimizde, yakın çevremizde yaşananlar, kör kör parmağını gözüne sokarcasına yalın, çıplak... İslam dünyasında gerçek anlamları ile cumhuriyeti, laikliği, insan haklarını, demokrasi kriterlerini seçmiş, çağdaş uygarlık, bilimsel gerçeklikleri, kurumları ile özgürlükleri yakalamaya, yaşamaya çalışmış tek ülkeyiz... Günümüzde sadece piyasalar düzeninin kuralları, çıkarları adına küreselleşebilmiş, insan haklarına ilişkin olmazları yoka saymış bir kirli çıkarlar düzeninin işleyişi, geçiş sürecinde tam bir altüst oluş yaşanırken... Sistemin giderek insana aykırı tek ellerde toplanması dayatmasında, çok zor elde edilmiş birikimimiz, haklarımızdan vazgeçecek miyiz?\n
\nÇok açık ve çıplak zengin kuzeyde giderek daha az ülkede, piyasalar düzeninin krizlerinden çıkması adına, yoksul güney dünyasında ırklar ve dinler üzerinden çatıştırılan, parçalanan yoksulların, milyarların aşağı çekilmesi projesine, “kader” diyerek teslim olacak mıyız?\n
\nÇevremiz, özgürleşme diye yola çıkılmışken, ayrımcılıkla, iç savaşlarla çok kan dökülmüş, parçalanmış ülkelerle sarılı. Ortadoğu bataklığına çekilmemek için Kurtuluş Savaşımızın, Cumhuriyetin, Atatürk devrimlerinin değerlerinde ortak duruşa her zamankinden çok gereksinimimiz var...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!