Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İktidarları 'Cumhur'a Karşı
Önceki gece saat 01.00 sıralarında uykudan uyandıran eczacı dostum, özür üstüne özür dileyerek, öfkesinin üstüne geçmiş incinmişliğini sadece paylaşmak istemişti.. İstanbul çıkışında trajik komik gerekçeli trafik belgeleri eksiklikleri ile, polis gücüyle yollarından çevrilen otobüslerden birinden indirilmişler, Ankara’ya gidememişlerdi.. Dün sabahın derlenebilen haberleri içinde Türkiye’nin ne kadar çok ilinden, ne kadar çok yolcu dolu otobüsün Ankara’ya gidişinin engellendiğinin toplu bilgisi yoktu. Çok sayıda keyfi, gülünç trafik suçları üretilerek yola çıkışları engellenen araçlardan indirilen yolcularla, Cumhuriyet Bayramı kutlaması için, demokrasi ile ilişkilendirilemeyecek, keyfi, orantısız polis gücünün kullanılması sonucu Ankara’da kalabalığın oluşmamasına çalışıldığı ortadaydı..
\nYetmedi; l. Meclis’in bulunduğu Ulus’taki toplanmayı önlemeye yönelik, Ankara’nın tüm ana ulaşım yolları çok daha orantısız polis gücü, barikatları ile kapatılmıştı.. Kılıçdaroğlu’nun bilgilendirmesi ile ellerinde sadece ve sadece bayrakları olan insanlar polisin tekmelerine hedef oluyor, bayraklarını açmaları Ulus’ta buluşmaları engellenmeye çalışılıyordu.. Bayramlarda izin alınmayacağı, halkın istediği gibi kutlama yapacağı hakkı yoka sayılmış, toplanmaya çalışanlara basınçlı su, biber gazı kullanılmasında bir sakınca görülmemişti..
\nUlus’ta Heykel’in önünde toplanmış sıradan Ankaralı kadınlar arasında dururken, ortada polis bile görünmüyor, bir sürtüşme olmamışken beklenmedik biçimde, durup dururken püskürtülen biber gazından payını alan CHP miletvekili Gülsün Bilgehan, kimi polislerin bile evlerinden çıkmış kadınlara layık görülen bu şiddetten utandıklarının altını çiziyordu.. CHP olarak katılımları ile Ulus’ta 1. Meclis’in önünde polis barikatlarıyla birbirlerine kavuşamayan on binleri buluşturmuş olmakla görevlerini yerine getirdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu’nun söylemi ile, “Devletin polisi, copu, biber gazı, tankları vardı. Bayramını kutlamak isteyen on binler ise ellerinde sadece ve sadece bayraklarıyla, marşlar söyleyerek polisten gelen en sert tahriklere kapılmadan sloganlarla yanıt verdiler...”
\n***
\nCanlı yayın yapan televizyon kanallarının kameraları da basınçlı su, biber gazı püskürtmelerinde hedef alındığı için, polisin orantısız güç kullanma sahneleri canlı yayın kameralarından pek de yansıtılamadı. Uzaktan uzun süreli basınçlı su, gaz püskürtülmesini gördük ancak. Yine de CHP’nin lider ve milletvekili kadroları ile devreye girmesiyle, Ulus’ta buluşamayan iki ayrı barikat arkasında kalan on binlerin dağılmamaları, direnmeleri sonucunda, düzenleyenlerin öngördükleri Cumhuriyeti kutlama programı gerçekleştirilemese de önce dağılmama, sonra buluşma, farklı güzergâhlardan Anıtkabir’e istenen yürüyüşler gerçekleşmiş oldu...
\nHalkın, iktidarlarının Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamalarına önce yönetmelikler, sonra polisiye kararlarla getirdiği yasaklara tepkisi alternatif kutlamalara katılımlar, resmi törenlere katılımları katladı. İstanbul’da Kadıköy fener alayında on binlerin toplanmasına vapur seferlerinin iptali engel oluşturamadı... Bayramın anlamı ile çatışan yasaklar, orantısız polis gücü, şiddet kullanımları da bu yılın kutlamalarına damgasını vurdu.. İktidara geliş günlerinden bu yana AKP’nin Cumhuriyet-Atatürk devrimleri-laiklik karşıtı icraatlarına destek veren kimi sitelerde bile dünün gelişmeleri, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına getirilen yasaklara ilişkin, “AKP kendi tabu ve yasaklarını üretmede sınır tanımıyor”değerlendirmesi vardı.
\nHalka, yerleşik dilimizdeki sözcük yerine “cumhur” demekle halkın yanında olunmuyor. Cumhuriyete anlamı, kazanımları, değerleriyle sahip çıkma anlamına ise hiç gelmiyor.. Geleneksel Cumhuriyet değerlerinde buluşmuş olanların, iktidarlarına yönelik kaygılarını “paranoya” olarak değerlendirenler bugüne kadar iktidarlarının “Değiştik, AB üyeliğinden yanayız, darbelerle hesaplaşıyoruz, ileri demokrasiyi kuracağız..” tezlerine sığınıyorlardı.. İktidarlarının icraatlarındaki militan kadrolaşmaları, demokrasinin olmazsa olmazları güçler ayrılığı, hukuk devleti ilkelerinden sapmaları, icraatlarına damgasını vuran sivil ama diktatoryal eğilimleri hafife almada yarışıyorlardı..
\n“Yetmez ama evet”çilerin gafletleri, iç desteklerinden çok, zengin kuzey dünyasına, emperyal çıkarlara hizmetlerin karşılığı gelen dış siyasal destekler.. İnsan hakları, hukuk devleti düzeni, laiklik, demokrasiden sapmalarına göz yumulması.. İktidarda sandıktan gelen destekle büyüme gözü kara gidişi de perçinlemiş olmalı ki.. İktidarlarının iktidarda yeni bir boyuta geçiş süreci yaşanıyor.. İktidarları kendilerine boyun eğemeyen, teba olmayı reddeden “cumhur”a karşı doğrudan savaş ilan edebiliyorlar...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!