Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hukuk Guguk Yapılmışsa...

12 Nisan 2014 Cumartesi

İktidarlarının Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı’nın hukukçu kimliği bir yana, İktidarlarının tartışılamaz, tek karar verici liderinin istekleri, buyrukları doğrultusunda hukuksal görüntülü sonuçlar üretme görevi her şeyin üstünde ya... İktidarlarının icraatları nedeniyle anayasayı ihlal suçlarından kapatılması davası en önemlisi, on yılı aşan icraatları karşısında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlardan çok hoşnut bir tablo vardı... Zaten çoğunluk üyesini kendilerinin atadıkları mahkemenin, oybirliği ile Twitter yasağını kaldıran kararı, şok etkisiyle Başbakan Erdoğan’ı çok kızdırdı. “Milli değil” ilanının üzerine, Adalet Bakanı, Arınç başta parti sözcülerinden çok ağır eleştiriler geldi. Yetmedi Anayasa Mahkemesi Başkanı başta olmak üzere kararı veren yargıç üyeleri paralel devletin temsilcileri olmakla suçlandılar... Başkan’ın, Erdoğan karşısına Cemaatin adayı olarak çıkarılacağı, muhalefet partilerince de destekleneceği senaryoları yazıldı...
Sıradan vatandaşı kararlarına ilişkin etkilemek üzere de, ABD’nin çokuluslu şirketinin ülkemizde vergi kaçakçılığı yapmasından başlayan, sosyal medya aracılığı ile mağdur edilmiş vatandaşlarımızın haklarının aranmamasında işledikleri suçlar, uyulmayan yargı kararları örnekleri dizildi... Son atak bireysel başvuru hakkının nasıl gasp edildiğinin gösterilmesi adına, Burhan Kuzu’nun kişisel mağduriyetini gerekçe yaparak bu kez yeniden kapatma adına yaptığı başvuru, “Cuk oturdu, şimdi ne karar verecekler?” polemiği ile allanıp pullandırıldı...
Hukukun alfabesini bilmeyenlerimiz için bile, bir kişinin mağduriyeti gerekçe yapılarak milyonların yararlandığı bir hizmetin yasaklanmasının hakhukuk ihlali, ağır bir özgürlük yasağı olduğunu görmek, akıl etmek zor olmasa gerek... Yine de kafa karıştırıcı bir karşı atak gibi yandaş, ana akım medyası haberlerinde eş konumlarda gösterilmesi, yorumlanmasının getirdiği bir algılama, yanılsama, hele de biat etmeye niyet etmişler için gerekçelendirmeye yarayabilir...

***

İyi de AYM’de açılan davaları karara bağlamak konumunda olan yargıçlar İktidarlarının yandaşları olsalar dahi hukukun bağlayıcı kurallarını ne yapacaklar? Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı, kamu otoritesinin işlediği suçlar karşısında ancak gündeme giriyor... Örnek olayda Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı kısa adı TİB olan bir daire, milyonlarca kullanıcının sosyal medya aracılığı ile özgür iletişim haklarını ellerinden alan bir genel yasak uyguladığı için, yasağın oybirliği ile kaldırılması kararı verilmek zorunda kalınıyor. Hukukçu, AKP’nin Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Kuzu’nun kişisel mağduriyetinde, haklarının ihlaline bakacak davanın suçlusu söz konusu şirket olduğuna göre, şirketin işlediği suça karşı açılacak davada, bireysel hakkın ihlali halinde başvurulabilecek yetkili yargı mercii, daha önce de açtıkları gibi ancak olağan mahkemelerden biri olabiliyor...
Hukukun guguk yapıldığı İktidarları icraatlarının çok önemli iki kararı ile ilgili dün Anayasa Mahkemesi’nden gelen iptal kararları daha çarpıcı; Biat kültüründe Meclis’in, milletvekilleri iradesinin kukla yapılmasının yüz kızartıcı hukuk ihlalerine örnekler... Özetle HSYK’nin oluşumunda yine İktidarlarının özgür iradesiyle gerçekleştirilmiş yapılanmada, Cemaatin oluşturduğu paralel devlet kadrolarını tasviye gerekçeli seçim öncesi torbadan çıkarılan hukuksuz yasada İktidarlarına, Bakanlığa verilen ek yetkiler, ilgili maddeler hükümlerinden ayıklanmışlar... Söz konusu yasa hükümlerinin iptaline karşı dava açan CHP, Meclis’teki karşı çıkışlarında da çok açık hukuksuzluk nedeniyle bu maddelerin iptal olacağını kamuoyuna ilan etmiş, Erdoğan hükümetinin hesabının bu arada geçen zaman içinde HSYK ve üst yargı ile rahatsız olduğu etkin yargı kadrolaşmalarını tasfiye etmek olduğunu duyurmuştu...
Aynen öyle oldu, HSYK ile üst yargının çoğunluk kadroları temizleniverdi. Kendi seçmenlerine Cemaatin paralel devlet oluşumunu temizledikleri propagandası ile kabul ettirmiş olsalar da, ortada çok ağır bir hak-hukuk ihlali tablosu var. Çiçeği burnunda yeni HSYK Başkanı başta, İktidarları kadroları hak-hukuka aykırılığı ortak koro halinde savunsalar da Anayasa Mahkemesi’nin hak-hukuk çerçevesinde verebileceği bir başka karar söz konusu olamayacaktı. Mahkemenin geriye dönük haksız-hukuksuz görevden almaları düzeltme yetkisi yok. Ancak haksızlık ve hukuksuzluğun mağduru yargıçlar bireysel başvuru hakları ile geriye dönük bu haksız görevden alma-atama kararlarına karşı dava açarak, baştan sona yaratılmış İktidarlarının yeni kadrolaşmasını bir bölümü ile değiştirebilecekler...
Tabii yasasız yetki ile sosyal medyayı yasaklayan kararları veren Hükümetin oluşturduğu Bakanlığa bağlı TİB’in yetkisizliğini sergileyen, özerk, yasal oluşumunu zorunlu kılan, Anayasa Mahkemesi’nin anlamlı, önemli yeni 2. kararı da unutulmamalı... Son kararlarıyla İktidarlarının hedef tahtasına Anayasa Mahkemesi’nin oturtulduğu kuşkusuz... Enseyi karartmayın, sonuçta sandıkta suçun, hak, hukuksuzluğun aklanmasının geçerliliği yok...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları