Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Her Şeyi O Biliyor...

05 Kasım 2011 Cumartesi
\n

\n

12 Mart, yönetime yandaş gazete içi darbe ile, patronumuz konumundaki başyazarımız Nadir Nadi dahil, başta İlhan Selçuk, tutuklu yazarlarımız, çok sayıda Cumhuriyet çalışanının işini kaybetmesi ile sonuçlanmıştı... İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Teknik Güçadı ile bir dergi çıkarmaya başlamış, dayanışma içerikli bir iş sahibi olmuştum.. O tarihte genel sekreterlik yapan mühendis Ersin Arıoğlu, oda adına bir büyük araştırmanın peşinde koşturuyordu.. Sabah karanlığında bir ekiple inşaatların başına gidiyorlar, o gün inşaatta kullanılan yaş betonlardan örnekler alıyorlardı... Durum vahimdi...

\n

Donmuş beton örneklerinin laboratuvar sonuçları, en sıradan bir depremde, hatta depremsiz bile İstanbulda yerle bir olacak yapılaşmada betonarmenin dayanıksızlığını, binaların yıkıma mahkûm olacakları gerçeğini çok çarpıcı biçimde ortaya koyuyordu. Bir yılın ardından gazeteye dönüşümüzden sonra Cumhuriyet sayfalarına da taşıdığımız bu büyük araştırmanın sonuçları sayesinde, meslek örgütlerinin verdikleri uzun soluklu büyük savaşım sonucunda günümüz için en olumlu, ışıklı adım olan dışardan dayanıklı, standart beton üretilmesi, inşaatlara servis edilmesi yasal düzeni getirildi...

\n

CHP milletvekili Ersin Arıoğlunun, iş ortağı Köksal Anadol ile birlikte yaptığı, depreme yönelik, sonradan Cumhuriyet sayfalarına da taşıdığımız bir diğer önemli çalışma, BMnin bir projesi üzerineydi. Anadolunun değişik merkezlerinde yaşanmış değişik orta şiddetteki depremler sonrası köy evleri yıkımları üzerinden yapılmış, yine çok geniş kapsamlı bir araştırma hakkındaydı. Sayısız köy evi yıkımlarından ortaya çıkan bilimsel mühendislik sonuçlarına göre, geleneksel ahşap-kâgir binalarımız dimdik ayakta kalıyor, kerpiç evler ağır insan, hayvan canı, mal kaybına yol açmış olarak tuzla buz oluyorlardı. İşte BMnin finanse ettiği proje de bu gerçeğe dayalı çözüm ürtemek amacına yönelikti.. Gelişmekte olan benzer ülkeler için de yapıldığı üzere, yoksul köylünün kendi olanakları, çevresindeki malzemelerle en ucuza, kendisinin yapabileceği binalar projelerini bulmayı, önermeyi amaçlıyordu.

\n

***

\n

Özetle DPT, ilgili kamu kurumlarımız öncülüğünde, köylerimizde yaşayanlara yardımcı olmak üzere, basit, anlaşılır çizimler ve malzemelerle yapılabilecek binaların örneklerini içeriyordu. Eminim söz konusu çalışmalar hâlâ kimi kamu kurumlarının tozlu raflarında duruyordur. Van depremi gerçeğinde canlı televizyon yayınlarından da gördüğümüz üzere, aradan 30 küsur yıl geçtikten sonra, köy yapılarının tamamına yakını kerpiç olduğundan yine yerle bir olmuşlardı. İnsan, hayvan, çok sayıda canlı kaybımız, yaralı sayısı üzerine, ağır mal kaybı, sağ kalan herkesin açıkta kaldığı bir sonuçla yüz yüzeyiz..

\n

Unutmadan; uzman ikilinin, günümüz iktidar yöneticilerinin de omuzlarını kabartacak bir çalışmalarını daha anımsatmalıyım... Bugünün mühendislik tekniği, hesaplamaları ile Osmanlının büyük mimarı Sinanın eserlerinin sayısız depremi ayakta atlatmış olmalarının sırrının, dünyanın bilinen ilk büyük deprem mühendisliği harikalarından oluşları ile ilişkili bilimsel sonuçlarını ortaya çıkarmışlar, uluslararası kongrelere kabul ettirmişlerdi.. Benim bu tanıklıklarımın çok ötesinde Türkiyede bilimsel boyutta sayısız işlevi olan sayısız çalışmanın olduğunu, sorunu bunlara sırtımızı dönmekle yaşadığımızı biliyoruz...

\n

Uzatmadan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu böylesi alanında değerli bir uzman milletvekillerinin olmasından yararlanmış, CHP adına Erdoğan hükümetlerine iktidarlarının başında, dayanışma işbirliği içerikli sundukları bilimsel, depreme karşı önlemler raporunun olduğundan sözü açıyor.. Başbakan Erdoğan her zamanki gibi öfkeli, polemikçi; hemen yanıtı yapıştırıyor: Sen ne anlarsın? Biz en iyisini biliriz. Aklına kalmadıkanlamına gelen, hakaret içeren sözler sarf ediyor..

\n

***

\n

Bilime sırtını dönmüş, inananlara masallar... ile afyonlanmaya alışmış toplumsal örgütlenmede, 1999 Sakarya depremi, siyasal cinayet boyutlu suçları üzerinden bile bir sorgulama, kuşku öne çıkamıyor... Ecevit koalisyon hükümeti, partilerinin bu büyük deprem vurgununun arkasından gelen ekonomik vurguna acı reçete üretmenin bedeli olarak tarihe gömüldükleri bile görmezlikten geliniyor. Biraz Irak Savaşı’na onay verme, biraz da krizin bedelini ödeyen siyasi iktidarın krizden çıkmış mirasının üzerine oturarak gelen uzun soluklu AKP iktidarının neleri yapıp yapmadığını sorgulama, toplumsal akıl süzgecinden geçirilemiyor..

\n

Merkez, ilçe çoğunluk AKPli belediyeler elinde, mutlak iktidar gücüyle, dişin kavuğuna sığacak anlamlı alınmış bir önlem, yapılmış bir iş nerede? Depremden ağır hasarlı hayalet binaları bile, ölümüne tehdit olarak yıkma zahmetine katlanmamışlar. Deprem vergileri otoban yollar için, bütçe açıklarının her bir kaleminde kullanılmış bitirilmiş.. Erdoğan hükümetleri Meclis açıldıktan sonra bile, kendi milletvekillerini de adam yerine koymaya gerek duymayarak, son dakikasına kadar KHK yetkilerini kullanıyor.. Her şeyi en iyi o biliyor...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları