Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Halkımız BaşbakanYalan Söylüyor'
Dünya işçi sınıfının gerçekleştirdiği en büyük direnişin sahipleri, Zongudak maden işçileri, kış ortasında yürüyerek Ankara’ya yola çıkmadan önce, “Halkımız Başbakan yalan söylüyor, çarptık böldük hesap tutmuyor” sloganı ile kamuoyunun karşısına çıkmışlardı. Dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut’un son pazarlıkta “verdim” dediği sözleşme haklarından Cumhurbaşkanı Özal’ın talimatı ile geri dönmesini böylece slogana dönüştürmüşlerdi.
\nBaşbakan Erdoğan, Güney Kore’ye uçuşunda ağırlıklı yandaş medyanın yazarlarına yaptığı açıklamada, yasal hazırlığı kişisel dayatma izlenimi veren “4 çarpı 3” eğitim sistemi ile üniversiteye giriş sınavlarının ortadan kalkacağı, özel dershanelerden kurtulunacağı müjdesini vermiş. İlk duyduğumda hemen aklıma, eğitim haberciliğine bulaşıklığı olan bir gazeteci olarak acılı gülümsememe yol açan Çiller’in benzer sınavların kaldırılacağı sözü, müjdesi geldi. Aynı tonda olmasa da Ecevit’in de bu türden bir dilek açıklamasını anımsıyorum. Aradan geçen yıllarda yükseköğrenim ile ortaöğrenim kapasiteleri arasındaki uçurumun geometrik dizelerle büyümesi bağlantılı, sınavdan kurtulmayı unutun, açıkta kalanlar sayısının aynı ölçeklerle büyümesi, açıkta kalanların binlerden on binlere, sonra da yüz binlere çıkması gerçeğini yaşadık.
\nBaşbakan Erdoğan açıklamasını yaptı ya, dün hemen AKP yetkin sözcüleri içini doldurma gereği ile yeni açıklamalar yaptılar. Siyaseten, tutkulu biçimde dayattıkları yasa değişikliği olursa, sistem dünyadaki eğitim bilimi gelişmelerine, gerçeğine aykırı olarak 4. sınıftan sonra çocukları, geleceklerinin karartılması kesin, elbette ailelerinin iradeleri ile meslek okullarına yöneltecek ya.. AKP’lilerin tezlerine göre, çocuk yaşta, temel zorunlu eğitimin donanımı almadan mesleğe yöneltilecekler ya.. Sonuçta bu çocuklar sözde zorunlu eğitimin 2-3. dört yıllık kademelerini bitirmeden ya eğitimi terk ya da bitirmiş olarak meslek okulu çıkışlı kimlikleri ile, nasılsa üniversite kapılarında yığılmayacaklar.. Yükseköğrenim kapılarında birikim olmayınca da bugünün sınav zorunluluğu ortadan kalkacak.. Kuyruklu yalan..
\n***
\nBaşbakanımız başta, AKP kadroları militanca resmi statüde meslek okulu olarak gözüken imam hatiplerin önünü açmak için bu yola baş koymadılar mı? CHP’yi suçlarlarken, 28 Şubat’ın rövanşı teziyle kamuoyunun karşısına çıkarlarken, imam hatiplerin önünün kesilmesinden yakınmıyorlar mıydı? Dahası Başbakan Erdoğan imam hatip mezunu olarak üniversite sınavlarına girmeden, lise sınavlarına girmek zorunda kalmasını işkence, “mezalim” olarak açıklamadı mı? Oysa dünyanın her yerinde, en zengin ülkelerinde de mesleğe yönlendirilmiş ortaöğrenim kurumlarından, kendi alanlarının üst öğrenimi dışında, doğrudan üniversitelere geçiş lüksü yok. Başbakan’ın mezalim olarak değerlendirdiği üzere, üniversitelere hazırlayan ortaöğretim kurumlarının fark dersleri sınavını kazandıktan sonra ancak üniversitelere giriliyor.
\nHele de din adamı olmak üzere gidilmiş bir ortaöğretim kurumu çıkışlı kitlesel üniversiteye girişin önünü açılması gibi bir örnek söz konusu bile değil. Siz önce papaz olmak üzere eğitim almış olanların kitlesel, eğitim sistemi kuralı olarak üniversitelere gittiklerini, papaz kökenli siyasetçi, doktor, yargıç yetiştiren bir eğitim modeli duydunuz mu? Duyamazsınız çünkü kimsenin aklına gelmez. Yani dünyanın her yerinde dindar çocuk yetiştirmek isteyenler, zorunlu eğitimin ana ders programları içinde olmamak üzere, ek programlar içinde, özel katkılarla yapılan seçmeli din dersleri eğitimi ile bunu sağlayabilirler.
\nİmam hatipler sonuç olarak meslek okulu kimlikleri ile halkımızın imam gereksinimini karşılamak üzere düzenlenirlerse, vergilerimizin anamızın ak sütü gibi kullanıldığı sonucu çıkar. Aksi düzenlemeler yasal görülse de, yasaya karşı hile yöntemi geçerli olur. Üstüne üstlük imam hatiplerin önünü açma uğruna meslek okulları, ilk 4 yıl sonrasında, dünyadaki eğitim ilkeleri, pedagojisi bilimsel gerçeği ile tersine uygulamaya sokulacaksa... 5 yaş girişi ile birlikte 9 yaşındaki çocuklar, meslek seçmeye mahkûm ediliyorlarsa... Çok büyük ağırlıkla yoksul çocukların yaşamlarının, geleceklerinin karartılması, yükseköğrenim görme şanslarının ellerinden alınması sonucunu getirir.
\n9-10 yaş grubu çocuklar meslek okullarını seçtikleri için üniversiteler kapılarında yığılmayacaklarsa, 12 yıllık eğitimlerini tamamlayabilirlerse, adam gibi bir mesleki eğitim almış mı olacaklar? Bilim, dünyadaki teknolojik gelişmeler, zorunlu eğitimin temel dersleri eğitimi alınmadan mesleğe yöneltmeyi, çocuk yaşta seçememenin ötesinde, meslek edinememe anlamında da cinayet kabul ediyor. Seçme için ise, idealini zorunlu eğitimin sonrasına bırakıyor. Meslek okulu dediğinizde üniversiteye sokmak istediğiniz imam hatipli olunca, üniversite kapısındaki yığılma katlanıyor. Birileri galiba bizleri toptan aptal yerine koymak istiyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!