Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hak hukuk katliamları, çaresizlik, korku duvarlarını yıktı

10 Ocak 2023 Salı

Bugün 10 Ocak, özgür gazeteciliğin görece tek güvencesi, bizim haklarımızın kutsalı 212 sayılı yasanın yürürlüğe girişinin yıldönümü, “Gazeteciler Bayramı”. Geçmişten birbirinden o kadar farklı, o kadar renkli bayram anılarım var ki.. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası üyelerinin birlikte paylaştıkları renkli bayram kutlamaları anılarının, ortak paydası, dönemin ağırlıklı gündemleri, sorunları üzerinden, özgür gazeteciliğin korunabilmesine yönelik çözüm arayışlarının içerikleriyle dopdolu, ortak çıkış, duruşlarımız.. Sonuç olarak bayram günlerimizi inançlı, kararlı bir o kadar da onurlu kutlayışlarımız ile onurlu direnişlerimizin bileşkesi eylemlerimiz..

2002’deki son direnişlerimiz, son kazanımlarımızdan bugünlere, bayram olarak kutlamama, sorunlarımızı masaya yatırmakla sınırlı kalan çıkışlarımızla günümüze uzanan gelişmelerden bugünlere.. Günümüzde yepyeni bir moral değerler buluşması günlerindeyiz. Moral değerlerimiz yükselişte çünkü ülkemizin her kesiminden seçmenler kitlelerinden gelen büyük bir uyanışla yeniden moral topluyoruz.. Ülkemizde otoriterleşme, tek adam üzerinden yürütülen rejimin işleyişinin çarkları altında, karşıtları bir yana yandaşları da ezen bir yaşam karabasanı gündemde..

Seçmen adaylarının çok büyük çoğunluğu için yaşam koşulları öylesine ağır bir karabasana dönüştü ki.. Yandaşlık dışında kalmanın getirdiği korku duvarları yıkıldı. Ağzı olan konuşur oldu. Hele bir dokunun, bir soru sorun, kameraların önünde bülbül kesiliveriyor, bitmez tükenmek dertlerini sıraladıktan sonra, kendileri için en yakıcı dertleri üzerinden yapılması gerekenleri bir bir sayıveriyorlar. Soruyu yönelten siyasetçi sıkıysa ama diye söze girip bir şeyler üzerinden itiraz etmeye kalkışsın..

Sokaklara çıkıp ortak hak arayışları üzerinden dertlerini döküverenlerin sayılarıyla gün geçmiyor ki birden çok eylemle sokaklardan, ülkenin her köşesinden, her soruna yönelik itiraz, hak arayış sesleri yükseliveriyor. İtiraz edenlere, bugünlere kadar güvenlik şiddeti uygulatarak karşı durmuşken, seçim ortamı, büyük olasılıkla da seçim anketlerinin çarpıcı göstergeleri üzerinden duyulan, büyüyen kaygılarla itiraz edilse de şiddet uygulanması zorlaşıyor. İçişleri Bakanlığı odaklı yüksek perdeden tehditlerin arkasını getirmek kolay olamıyor.

***

Seçmenin can damarları yaşam kaygıları üzerinden besleniyor. Çoluğu, çocuğu, kendisi, ailesinin tüm sorumluluklarında kayıpta seçmenin ayakta tutacak, bu gerçekler karşısında suspus olacak korku, kaygı bulutları dağılıvermiş. Suskun toplum, yıllar üzerinden ezile ezile sesini tutamayacağı patlamalar noktalarına gelivermiş. Toplumsal patlama, hak aramanın kendiliğinden örgütsüz örgütlenmelerinin filizlendiği günlere gelinmiş. Sizi bilemem ama ben 63 yılı bulmuş sokak gazeteciliğimin günlerinin birikimi ile bir benzerinin kokusunu en son Büyük Zonguldak Madenci Direnişi’nde almıştım.

Hiç de şaka değil Özalizm olarak bilinen dönemin liberalizm ideolojisinin kabaca 15-16 Haziran günlerinden, yani 1970’lerden 1990’lara uzanan halkalarında alınmış yollardaki liberal kazanımların çok ama çok önemli kayıpları, maden işçileri için son 10 yılın kayıplarında dörtte üç giderme, ülkenin tüm emeği ile geçinenleri için ise genel ortalama dörtte birlik bir düzelmeyi getirmişti. İşte kayıpların ağırlığında bu toplumsal, sivil hak arama dinamiklerinin patlaması birikimlerinin çok ama çok önemli zorlamalarının basıncı altındayız.

Bu anlamla, insancıl, sağlıklı hak arama birikimi ile sıkışmış patlamaların en doğru, en sağlıklı yolunun sandıktan seçim sonuçları ile çıkmasını gönülden diliyorum. Akılcı çözüm yollarının ise seçmen sağduyusu ile bulunacağına inanmanın ötesinde, akılcı çözümlü çıkışların her birini baş tacı etmeye hazırlanıyoruz.. Son söz siz, biz, seçmenlerin olacak..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları