Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Habersiz Haber Yayını
Okur olarak genellikle sıkılıp kanal değiştirme ya da haber yayınlarını kapatma alışkanlığını edindiğinizi biliyorum. Bizim işimiz olunca kapatma lüksümüz olamıyor, kendimizce görece en anlamlı haberlerin verildiğini düşündüğümüz kanallar arasında dolanıp duruyoruz. Sözde ustalıklı arayışlarımızda bile, nerede ise aynı cümlelerle, aynı görüntülerle döndürülüp döndürülüp verilen aynı haberlerin bıkkınlığında, boşa giden zamana, kendimize mi, mesleğimizin yerlerde sürünmesine mi daha çok kahredeceğimize karar veremiyoruz...
İşlenmiş, içerikli, bol haber, ister yazılı basın, isterse görsel, sesli medyada olsun çok pahalı. Medyamız kaliteyi artırmak yerine, birlikte diplere indirgemekte sanki yarışta. Ancak sorunumuz holding medyasının kazançlı, ayakta kalabilme baskısı altında habercilikten kaçması ile sınırlı bir sonuç değil. Bizdeki olumsuz gidişi katlayan İktidarlarının ileri demokrasi anlayışı içinde, giderek gücünün sarhoşluğunda, diktatoryal eğilimleri kabarmış olarak, yandaş, teslim alınmış medyadan aldığı destekle yetinemeyişi...
“Ucuza şişirme haberle doldurma eğilimine güdümlü haberler üstüne, algılamayı tek yanlı güdüleme uğruna tartışmacılarına bile el konulmuş oturumlar eklenince işin çivisi çıktı, olup biteni sorgulama birikimi, yetisi sınırlı kitleler gerçeklerden kopuyor...” sonucuna varmak, İktidarlarının günümüz sıkışıklıklarına yanıt veremiyor olmalı. Toplumsal, rejimin, Cumhuriyetin, laikliğin tehdit altında olduğu kaygı patlamasına, Ortadoğu bataklığına, ırklar-mezhepler çatışmalarına çekilme kaygıları büyüdükçe, İktidarlarının medya yakınmaları, medyayı daha daha susturma baskıları tetikleniyor...
Dün İktidarlarının bir sözcüsünün medya yorumcularını eleştirirken, “CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Swoboda ile karşı karşıya kalışının medya yorumcularımızca yeterince eleştirilmediği eleştirisini..” duyunca kulaklarıma inanamadım. Yandaşlar duydunuz mu? Kılıçdaroğlu’nu iktidarlarını mutlu edecek dozlarda yerden yere vuramamışsınız, çaptan düşmüşsünüz. Sakın ola ki gözden de temelli düşmeyesiniz...
Dün sabahın haberlerini haber kokusu alamadan saatlerce boşu boşuna izledikten sonra, kafamda bir sonuç değerlendirmesi yaparken, şaşkınlıkla dış haberlerin yok düzeyine indirgendiğinin de ayırımına vardım. Zaten yandaşlar Başbakan’ın ABD görüşmelerini değerlendirirlerken, ABD medyasının doğrudan Obama’ya yönelttikleri sorulardan ABD’nin kendi iç politikalarına yönelik gelişmelere ne kadar Fransız kaldıklarını itiraf ediyorlardı. ABD İktidarları ile Türkiye İktidarlarının ittifakları üzerinden haber yorum ürettikleri süreçte dahi ABD’nin güncel gündemi, ekonomik-sosyal-siyasal gelişmelerinden habersiz olduklarının şaşkınlıkla ayırımına varmışlardı...
Benim için dış politika gazeteciliğinin hâlâ simge ismi Ergun Balcı ışıklar içinde yatsın, dış politika uzmanlığında cehaletin bu çapta olabileceğine akıl sır erdiremez, dış haber gazeteciliği, yorumculuğunda stajyerliğe bile layık göremezdi. Güncel gündem üzerinden yorum yapan kimi uzman gazetecinin fetvalarını duyduğumda o kadar çok utanç duyuyorum ki... THY grevi, haberleri üzerinden dün uzlaşma formülü başlığı atılan haber, dünyada hiçbir demokratik rejimde örneği görülemeyecek, suç içerikli, akla gelemeyecek bir grev kırıcı, hukuk dışı çağrının ta kendisi idi örneğin. THY Genel Müdürü yasal grevin uygulanmakta olduğu bir süreçte, iş tehdidi ile tek bir işçinin bile greve katılamıyor olmasını, işyerine bağlılık, THY ile özdeşleşme olarak ilan ederken, medyamız aynı koroya katılmakla kalmıyor, sözleşme imzalanmadan tek yanlı rüşvet anlamında zam uygulaması için “sözleşme zammı” başlığını kullanmakta bir sakınca görmüyordu...
Obama-Erdoğan görüşme gündemi üzerinden uzman gazeteci yorumları ile bir kez daha gördük ki.. sadece saklanan gündemin ağırlıklarına değil, Suriye, Irak, Ortadoğu gelişmelerine de bayağı Fransız kalınmış... Dün 20 kişi ölünce “Bağdat kan gölü” başlığı ile tabii ki zorunlu haber yapıldı, ancak “Şii-Sünni çatışması” eklentisi ile sınırlı kaldı. Obama’nın Irak gelişmelerinden neden bu kadar kaygılı olduğunu elbette anlayamadık. Alışılmışın dışında iki ülkenin istihbarat örgütleri başkanlarının katılımı ile yapılan toplantıda Başbakan Erdoğan’dan hangi verilere dayalı olarak Suriye-Irak-Filistin başta pek çok Ortadoğu yaşamsal politikalarında önemli kararlar değişikliklerinin istendiğinin, nasıl ikna edildiğinin de elbette ayrımına ulaşamadık. El yordamı ile Obama zirvesi öncesi-sonrası milat İktidarlarının dış politikasında kökten değişiklikleri biliyoruz da, getirileri götürüleri üzerinden sonuca varmak yine önyargılarımıza, mezhebimize, meşrebimize kalıyor...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!