Gündemden Kaçmak

19 Temmuz 2012 Perşembe
\n

İster beklentisizlik, ister kaygı, korku, umursamazlık, boşvermişlikten kaynaklansın, sizler için ekran düğmesini kapatmak ya da kanal değiştirme ile, gazete sayfasını çevirerek ya da tamamını bir kenara atarak sürekli bir anlam taşımasa da o an için yapılabilir bir eylem... Biz, iş ahlakımız, sorumluluğumuz varsa hep tam tersini yapmak zorundayız. Önemli gelişmelerin yaşandığı günlerde uyurken bile televizyonu haber kanallarında açık tutmak, yükselen seslere alışık kritik anlarda uyanmaya, olup biteni, ayrıntıları anlamaya çalışmak takıntı, hastalık değil, meslek gereği... Neyse ki olup biteni olabildiğince ayrıntılı, gerçeğe yakın öğrenme sorumluluğumuz, gündem üzerinden her zaman yazı yazmak anlamına hiç gelmiyor...

\n

Yine de söyleyecek sözün olması tutkusu ile gazetecilik yapmak öylesine etkin bir güdüdür ki, sizlerin gündemden bıkkınlığınızı, algılama sorununu çok sık görmezlikten bile gelebiliriz...

\n

***

\n

Cumhuriyet çalışanı olarak CHPnin 34. Olağan Kurultayındaki gelişmelere ilgisiz kalmam elbette söz konusu olamaz. Cumhuriyetin tüm çalışanları, yazarları için geçerli bir durumda, gazetedeki yer sorununu, gözlemde çok işe yarayan, kurultayların genellikle içerden değil dışardan, uzaktan çok daha sağlıklı izlenebilirliğini gözettiğim ne kadar gerçekse, günübirlik görüntüler tuzağındaki hastalıklıdan öte, kasıtlı medyatik yaklaşımlardan kaçınmamı eklemek isterim. Laf aramızda Türkiyede en çok Erdoğan iktidarlarında sivil otoriterleşen, diktatörleşen iktidar icraatlarının bütününde susturulmuş, teslim alınmış medyada, gazetecilerin gazetecilik yapma tutkularının ancak CHP kurultaylarında kabarmasının olumsuz yansımalarına oldum olası tepkiliyim...

\n

Yine çok yüzeysel, çok vitrindenEski başkanlar geldiler mi, gelince ne yaptılar? Kılıçdaroğlunun liderliği güçleniyor mu?”, “CHPnin hangi kanatları, Kemalistler, değişimciler, liberaller, sosyalist eğilimliler ne ölçülerde ağırlıkta yönetimde görev alacaklarsorularına kaçınılmaz yanıt arayışları öne çıktı, çıkıyor... Vitrinde görülmeyen koşulların getirdiği kaçınılmaz sonuçlara ilişkin asıl sorgulanması gereken gidişat atlanıyor... Oysa süreç olarak CHPnin çok kritik bir dönemeç noktasında, çok ağır bir mahalle baskısı altında bu kurultayı yaptığını öncelikle görmemiz gerekiyor. AKP iktidarında çok cepheleşmiş, sorunları yeni boyutlar kazanmış ülkemizde toplumun en azından yüzde ellisi, Erdoğan iktidarlarının gidişine dur diyecek güçlü bir CHPnin varlığını görmek istiyor”. İşte bu güçlü mahalle baskısının adı konmamış olsa da, CHP çatısı altındaki bu beklentiler için tek sihirli anahtar, liderleri en uzak, küçük birimdeki örgüt merkezine, yöneticisi, üyesi, seçmeni ile gündüz gece çalışacak bir partinin yeniden yaratılmasının önünün açılması... Mucize beklemiyoruz ama bu baskıyı hissetmiş siyasetçilerin davranış örneklerini görür gibi oluyoruz... Bugün, örgütlerinin kapılarını da açmış, daha ilkeli, daha sorumlu bir CHP ile yüz yüze olmak, sanırım toplumsal dinamiklerimizin sağlıklı refleksi de üretilmiş bir sonuç, dönemeç noktası olacak...

\n

***

\n

Suriyede dün yaşanan, kimilerine göre Esad karşıtlarının büyük atağı, kimilerine göre içinden kırılması kanlı sabotaj, intihar eylemi, uzun zamandır yüreğimiz ağzımızda izlediğimiz gelişmeleri çok farklı bir dönemeç noktasına getirdi. Sonuçları üzerinde de birbirinin zıddı olasılıklar sayılırken yadsınamayan ortak boyutlar, Türkiyeyi, rolünü, bundan sonra izleyeceği politikalarda, giderek daha kritik, yanlışları affedilmez bir noktaya da taşıyor... Çünkü Suriyede mezhepler arası çatışma tırmanmış, keskinleşmiş olarak daha görünür boyutlarda; kimilerine göre uzun dönemli Suriyeyi iç savaş ve bölünmelere sürüklemekle kalmayacak, bölge ülkelerini de içine çekecek... Esad iktidarı için sona gidişin hamlesi gibi görülse de Rusyanın bölge ülkelerinin dengelerinin ağırlığı ile Suriye rejiminin kolay kolay değişmeyeceği de güçlü öngörüler arasında. Özetle Türkiyenin bugüne kadar ortaya çıkmış, sonuç alınamayan öne çıkışları ile yürüyemeyeceğinin altını çizenler çoğalıyor...

\n

AKPnin torbadan çıkardığı yasa ile özgür kalacakları müjdelenip, cezaevlerinde umut verilip sonra da içerde kalmaya mahkûm edilenler, hemen gündemden de düşürülenlerin halleri kimlerin umurunda? Giderek daha anlaşılır biçimde kimi seri katil tetikçiyi en çok dışarıya çıkarmaya yarayan paketten sonra sivil darbe hukukunun sahnelendiği mahkemelerde havalar daha bir değişmiş... Özelkimliğini, özel görev olarak da özümsemiş yargı erki, besbelli bu torba yasadan sonra daha bir pervasızlar...

\n

Genel sonuçlar çıkarmak için önümüzde çok uzun bir yargılama süreci yaşanmadıysa da, siyasi erkin torba yasası ile açıkladığı amaçların tam tersi ilk sonuçlar düşündürücü olmalı değil mi? Kişisel kanım, özel yargı erki, torba yasayı, Sizi özel görevlerinizi sonuna kadar yerine getirmede özgür bıraktıkgibi okumuşlar... Davaların hukuka uygunluk içinde sürdürülmesi aranmadan bitirilmesi eğilimi katlanmış. Silivriye sil baştan dikkat gerek!..

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları