Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gündemden Kaçmak
İster beklentisizlik, ister kaygı, korku, umursamazlık, boşvermişlikten kaynaklansın, sizler için ekran düğmesini kapatmak ya da kanal değiştirme ile, gazete sayfasını çevirerek ya da tamamını bir kenara atarak sürekli bir anlam taşımasa da o an için yapılabilir bir eylem... Biz, iş ahlakımız, sorumluluğumuz varsa hep tam tersini yapmak zorundayız. Önemli gelişmelerin yaşandığı günlerde uyurken bile televizyonu haber kanallarında açık tutmak, yükselen seslere alışık kritik anlarda uyanmaya, olup biteni, ayrıntıları anlamaya çalışmak takıntı, hastalık değil, meslek gereği... Neyse ki olup biteni olabildiğince ayrıntılı, gerçeğe yakın öğrenme sorumluluğumuz, gündem üzerinden her zaman yazı yazmak anlamına hiç gelmiyor...
\nYine de söyleyecek sözün olması tutkusu ile gazetecilik yapmak öylesine etkin bir güdüdür ki, sizlerin gündemden bıkkınlığınızı, algılama sorununu çok sık görmezlikten bile gelebiliriz...
\n***
\nCumhuriyet çalışanı olarak CHP’nin 34. Olağan Kurultayı’ndaki gelişmelere ilgisiz kalmam elbette söz konusu olamaz. Cumhuriyet’in tüm çalışanları, yazarları için geçerli bir durumda, gazetedeki yer sorununu, gözlemde çok işe yarayan, kurultayların genellikle içerden değil dışardan, uzaktan çok daha sağlıklı izlenebilirliğini gözettiğim ne kadar gerçekse, günübirlik görüntüler tuzağındaki hastalıklıdan öte, kasıtlı medyatik yaklaşımlardan kaçınmamı eklemek isterim. Laf aramızda Türkiye’de en çok Erdoğan iktidarlarında sivil otoriterleşen, diktatörleşen iktidar icraatlarının bütününde susturulmuş, teslim alınmış medyada, gazetecilerin gazetecilik yapma tutkularının ancak CHP kurultaylarında kabarmasının olumsuz yansımalarına oldum olası tepkiliyim...
\nYine çok yüzeysel, çok vitrinden “Eski başkanlar geldiler mi, gelince ne yaptılar? Kılıçdaroğlu’nun liderliği güçleniyor mu?”, “CHP’nin hangi kanatları, Kemalistler, değişimciler, liberaller, sosyalist eğilimliler ne ölçülerde ağırlıkta yönetimde görev alacaklar” sorularına kaçınılmaz yanıt arayışları öne çıktı, çıkıyor... Vitrinde görülmeyen koşulların getirdiği kaçınılmaz sonuçlara ilişkin asıl sorgulanması gereken gidişat atlanıyor... Oysa süreç olarak CHP’nin çok kritik bir dönemeç noktasında, çok ağır bir mahalle baskısı altında bu kurultayı yaptığını öncelikle görmemiz gerekiyor. AKP iktidarında çok cepheleşmiş, sorunları yeni boyutlar kazanmış ülkemizde toplumun en azından yüzde ellisi, “Erdoğan iktidarlarının gidişine dur diyecek güçlü bir CHP’nin varlığını görmek istiyor”. İşte bu güçlü mahalle baskısının adı konmamış olsa da, CHP çatısı altındaki bu beklentiler için tek sihirli anahtar, liderleri en uzak, küçük birimdeki örgüt merkezine, yöneticisi, üyesi, seçmeni ile gündüz gece çalışacak bir partinin yeniden yaratılmasının önünün açılması... Mucize beklemiyoruz ama bu baskıyı hissetmiş siyasetçilerin davranış örneklerini görür gibi oluyoruz... Bugün, örgütlerinin kapılarını da açmış, daha ilkeli, daha sorumlu bir CHP ile yüz yüze olmak, sanırım toplumsal dinamiklerimizin sağlıklı refleksi de üretilmiş bir sonuç, dönemeç noktası olacak...
\n***
\nSuriye’de dün yaşanan, kimilerine göre Esad karşıtlarının büyük atağı, kimilerine göre içinden kırılması kanlı sabotaj, intihar eylemi, uzun zamandır yüreğimiz ağzımızda izlediğimiz gelişmeleri çok farklı bir dönemeç noktasına getirdi. Sonuçları üzerinde de birbirinin zıddı olasılıklar sayılırken yadsınamayan ortak boyutlar, Türkiye’yi, rolünü, bundan sonra izleyeceği politikalarda, giderek daha kritik, yanlışları affedilmez bir noktaya da taşıyor... Çünkü Suriye’de mezhepler arası çatışma tırmanmış, keskinleşmiş olarak daha görünür boyutlarda; kimilerine göre uzun dönemli Suriye’yi iç savaş ve bölünmelere sürüklemekle kalmayacak, bölge ülkelerini de içine çekecek... Esad iktidarı için sona gidişin hamlesi gibi görülse de Rusya’nın bölge ülkelerinin dengelerinin ağırlığı ile Suriye rejiminin kolay kolay değişmeyeceği de güçlü öngörüler arasında. Özetle Türkiye’nin bugüne kadar ortaya çıkmış, sonuç alınamayan öne çıkışları ile yürüyemeyeceğinin altını çizenler çoğalıyor...
\nAKP’nin torbadan çıkardığı yasa ile özgür kalacakları müjdelenip, cezaevlerinde umut verilip sonra da içerde kalmaya mahkûm edilenler, hemen gündemden de düşürülenlerin halleri kimlerin umurunda? Giderek daha anlaşılır biçimde kimi seri katil tetikçiyi en çok dışarıya çıkarmaya yarayan paketten sonra sivil darbe hukukunun sahnelendiği mahkemelerde havalar daha bir değişmiş... “Özel” kimliğini, özel görev olarak da özümsemiş yargı erki, besbelli bu torba yasadan sonra daha bir pervasızlar...
\nGenel sonuçlar çıkarmak için önümüzde çok uzun bir yargılama süreci yaşanmadıysa da, siyasi erkin torba yasası ile açıkladığı amaçların tam tersi ilk sonuçlar düşündürücü olmalı değil mi? Kişisel kanım, özel yargı erki, torba yasayı, “Sizi özel görevlerinizi sonuna kadar yerine getirmede özgür bıraktık” gibi okumuşlar... Davaların hukuka uygunluk içinde sürdürülmesi aranmadan bitirilmesi eğilimi katlanmış. Silivri’ye sil baştan dikkat gerek!..
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
- ABD seçimleri dünyayı nasıl etkileyecek?
En Çok Okunan Haberler
- Kayyumdan ilk fotoğraf
- AKP'li Şamil Tayyar'dan yandaş medyaya tepki
- Polis engelledi, Özel yurttaşlara çağrı yaptı
- Ahmet Özer'in gözaltına alındığı görüntüler ortaya çıktı
- Esenyurt Belediyesi'ne kayyum!
- Özgür Özel Esenyurt'ta konuşacak
- Akşener’den kayınbiraderi hakkında suç duyurusu
- Mansur Yavaş'tan ilk 'Ahmet Özer' tepkisi
- Yurttaşlar Özel'in Demirtaş ziyaretini nasıl karşıladı?
- 'Ben şimdi 'I love you' desem...'