Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gerçekler Ortaya Çıkmasın Diye...

26 Ocak 2012 Perşembe
\n

\n

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Dink davasında gerçekler ortaya çıkmasın diye yapılanlara ilişkin bir belgenin de saklanan, MİT’çinin ifadesi olduğunu söyledi. HSYK dün kararı veren mahkeme, savcı hakkında soruşturma başlattı...

\n

Hukukçu kimliğinin ötesinde, gelişmelere yönelik uzmanlık deneyimi hafife alınamayacak, CHP Milletvekili İlhan Cihanerin Dink davasının pilot dava, Dinki çözen Mumcuyu da çözer saptamasının çok gerçekçi olduğunun da altını çizdikten sonra, AKP iktidarının iradesinin gerçekten, öncelikle kendi iktidarının sorumluluğundaki faili meçhulleri ortaya çıkarmak mı yoksa çıkarmamak niyetinde mi olduğunu, titizlikle sorgulamak, masaya yatırmak gerek.

\n

Siyasi tarihimiz, iyi niyetli sorgulamak isteyen, sorgulamayı başaramayan siyasi iktidarlar ile, faili meçhullerin sorumluluğuna iradeleri ile ortak olmuş, suç ortaklığı yapmış iktidar örnekleri ile dopdolu. Birinci olasılık siyasi iktidarların insan haklarından yana iyi niyetli ancak siyasi irade koymada güçsüz oldukları halleri; ikinci olasılık ise kirli amaçlara yönelik suç ortaklıklarının varlığı anlamına gelir ki, her iki halde de siyasi iktidar sorumlu olsa da, sorumluluk, suç ortaklığı dozlarında önemli farklılıklar var demektir.

\n

***

\n

Gazeteci olarak tanıklık ettiğim faili meçhuller halkasında, faili meçhul cinayetlerde demokratik rejimlerde görülmeyecek ölçekte çok sayıda, tek tek ya da toplu cinayetlerin işlenmiş olmasına karşın, iktidarların sorumluluklarında güçleri yetmediği için mi, yoksa kirli bir amaçta suç ortaklığı yaptıklarından mı failin bulunması sorumluluğunun gereklerini yerine getirmedikleri sonucuna ulaşmak, delilleri karartılmış derin boyutları bağlantılı gerçekten zor.

\n

Örneğin Ecevitin en güçlü iktidara gelişi sürecinde kontrgerilla ile hesaplaşacağı sözünü vermesinde öne çıkan, bir polis operasyonu cinayetinin öyküsünü vermeliyim. Zeytinburnunda dönemin sol terör örgütlerinden birine yönelik olduğu iddiası ile bir polis operasyonu gerçekleştirilmiş, çıkan silahlı çatışmada hücre evinde üç öğrencinin öldürüldüğü flaş haberi verilmişti. Bir oğlu ölen, bir oğlu da yaralı olarak yakalanmış baba Özkan çaresiz gazeteye gelmişti. Çocuklarının kaldığı bodrum katı dairenin kapı ve camlarında dışarıdan içeri atılmış sayısız kurşun izleri olduğunu, içeriden dışarıya doğru tek bir mermi izi bile bulunmadığını, zaten çocuklarının kaldığı bodrum katının çok derinde olması nedeniyle içeriden dışarıya ateş açılmasının olanaksız bulunduğunu anlatıyordu. Doğruluğuna maddi koşullar bağlantılı tartışmasız aklım yattığı için, yanıma bir noter alarak baba ile birlikte eve gittim ve kurşun izlerine ilişkin saptama yaptırdım. Sonra da uzun soluklu bir habercilik yayınına başladık.

\n

Sonunda ne oldu biliyor musunuz? Maddi olgu yargıda da ret edilemediği için, operasyonu yapan polisler uzun süre yargılandılar, sonunda da serbest bırakıldılar. Çünkü Emniyetten verilen resmi bilgilere göre operasyonu yapan polislerin silahlarında da aynı mermiler kullanıldığı halde, nasıl oluyorsa, bal gibi de okus pokuslaoperasyonu yapan polislerin silahlarının numaralarına göre, mermi yiv saptamaları ile uyuşmuyordu. Aynı türden silahlarla başkalarının aynı operasyonda tek yanlı çocukları öldürüp yaralamaları gibi bir olanaksız maddi yargı sonucu ortaya çıkmış bulunuyordu. Yıllar süren yargı sürecinde Ecevit seçim kazanmış, başbakan olmuş ama Emniyetin apaçık sorumlu olduğu bu okus pokus olayı, oyunu önlenememişti. Açıkçası Ecevit iktidar olmuş ama cinayeti azmettiren, faili meçhul kılan derin devlete egemen olamamıştı.

\n

Dink cinayetinde yandaş medya korosunun, iki tetikçinin üstüne kalan yargı kararına eleştiri getirme zorunluluğunda kalmış olarak söylediklerine bir bakın... Derin devletin suç ortaklığını, faili meçhulde azmettiren rolünü yadsıyacak halleri olmadığından; AKP iktidarı, Cumhurbaşkanı, Başbakan, ilgili bakanlar açıklamaları ile de sabit olduğu üzere mahkeme kararından tatmin olmuş değiller. AKP iktidar sürecine, kadrolaşmasına bakılıp derin devlet elinde değil demek de zor. Ancak tüm kadrolar değişmedi ki... Bir de derin devlet kültürü, kafası kolay kolay değişmiyor... Yani kollama, failleri saklama eğilimi önlenemiyorçerçevesinde, aklama yapıyorlar.

\n

Göstere göstere, önceden uyarılmış sorumlu polis, derin devlet içindeki görevlilerin bir bölümü bilinir, üstüne üstük iktidar iradesi ile görevlerinde terfi ettirilmişlerken... Yersek...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları