Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dokunan Yansa da...

10 Mart 2012 Cumartesi
\n

\n

Yine bir son dakika, çalakalem yazılmış bir yazı ile karşınıza çıkıyorum. Saatlerce bir ajans ya da televizyon haber kanalında verirler diye umutla bekledim... Yine çok gaddar bir otosansür, doğrudan gazetecilerin özgürlük haklarına yönelik olarak işledi. Dokunup yanan olmamak için, eminim çalışan haberci arkadaşlarım içleri sızlaya sızlaya, kendilerinden utanarak, en çok kendilerinin haklarını ilgilendiren bir haberi yoka saymak zorunda kaldılar...

\n

Gazetecilerin kapanmamış, toplu pazarlık hakkını kullanabilen tek sendikası TGSnin Genel Başkanı Ercan İpekçi dün Anadolu Ajansındaki sendikasızlaştırma baskılarına dikkat çekmek üzere açlık grevi eylemi başlattı. Aslında o da bir AA çalışanı. Eylemini başlatmak üzere çalıştığı AAnın önüne geldiğinde kapısına barikat kuran polisle karşılaştı, eylemini gerçekleştirmek istediği bahçeye girmesine izin verilmedi. Kendisine destek vermek üzere gelebilen büyük medyadan, kendi işyerinden gazeteciler yerine, sınırlı sayıda dayanışma yapabilen gazetecinin yanında, DİSKe bağlı işçiler Gazi Mustafa Kemal Bulvarını trafiğe kapatınca kısa süreli bir arbede yaşandı. CHP milletvekilleri polis ile işçilerin arasına girdi...

\n

Özgür basının susturulamayacağı, iktidarın yandaş sendika yaratma projelerine karşı durulacağını dile getiren sloganlar arasında eylemini başlatan TGS Genel Başkanı İpekçi, AAda TGS üyelerinin istifaya zorlanmamalarını istedi. Sürgün, işten atma tehditleri her türden baskıya, kaşeli çalıştırmalara son verilmesi, yeni işe alınanların özgür iradeleriyle sendikaya üye olabilmeleri, taşeron çalıştırmadan vazgeçilmesi gibi çok masum isteklerini, açlık grevinin de gerekçelerini açıkladı... Bu kadar sıradan, bize ait bir haberin koskoca özgür (!) medyamızda bu kadar ağır bir otosansür konusu olmasını mı anlayamadınız? Koskoca medya ailesi, ünlü ünlü gazeteciler, haberciler dokunan yanar duygusuna nasıl olup da kapılmış olabilirler?..

\n

***

\n

Anlamak için önce Başbakan Erdoğanın, ilgili ilgisiz bakanlarının tutuklu gazeteciler üzerinden son birkaç günün açıklamalarını anımsamalısınız... Sonra Ercan İpekçinin TGS Genel Başkanı şapkası yanında, Avrupa Gazeteciler Sendikaları Federasyonu FIJnin yönetim kurulu üyesi olduğunu öğrenmelisiniz. Bir de dünya konfederasyonu yanında doğrudan üyelik ilişkisi içinde Avrupa federasyonunun son birkaç yıldır Türkiyedeki basın özgürlüğü, tutuklu gazeteciler, otosansür medyamızın ne kadar sorunu varsa hepsiyle çok yakından ilişkili, duyarlı olduklarını bilmelisiniz.

\n

Türkiye basına yönelik baskılar, yargısız infaz içerikli gazeteci tutuklanmaları, otosansür, iktidar baskısı kokan işten atılmalar zincirinde, basın özgürlüğünde en geri, kötü konumda olan ülkeler listelerinde sondan başa oynuyor. Kaçınılmaz bütün evrensel basın örgütleri, üyelik ilişkisi içinde FIJ de durmadan uyarı raporları hazırlıyor. Dahası FIJ Türkiyedeki ağır basın özgürlüğü ihlalleri, gazetecilere baskılara karşı durmaya yönelik son yılların organ toplantılarını bile hep Türkiyede yapıyor. Diğer basın örgütleri ile birlikte duruşmaları izliyor, cezaevlerinde gazetecileri ziyaret ediyor, rapor üzerine rapor hazırlıyor... AKP iktidarını uyaran bir dizi eylem yapıyor.

\n

Erdoğan hükümetleri besbelli bu uyarılardan, çıkışlardan, basın özgürlüğü, gazetecilerin hakları savaşımından çok rahatsız oluyor. İlgili bakanlar, Başbakan Erdoğanın son günlerde çok sertleşen açıklamalarında sürekli gazetecilikten, tutuklu gazeteci olmadığı ya da parmakla sayılacak kadar az olduğu, diğerlerinin terör örgütü üyeliği, suç eylemleri bağlantılı yargılanıp tutuklu kaldıkları tezleri işleniyor. Hatta Başbakanın son tehditkâr konuşmasında, ismi anılmadan TGS Genel Başkanının şahsının da ağır pay aldığını biz apaçık anladık...

\n

Varlık nedenleri, görevleri, Erdoğan iktidarlarının iki dudağının arasındaki AA yönetimi, bu öfke karşısında nasıl dik durabilirdi ki?.. Çalışanlar, sendika üyeleri bir bir işlerinin tehdidi altında istifaya zorlanırken, TGS Genel Başkanı kendini ortaya atarak açlık grevi başlatma dışında etkin bir eylem yolu, çare bulamamış olacak... Tabii TGS Türk-İşe bağlı bir sendika olduğu için, Ercan İpekçi aynı zamanda Türk-İş Başkanlar Kurulu üyesi. Gelin görün ki onlar bile korkmuşlar, açlık grevini başlatma saatinde dayanışmaya gelen pek olamamış...

\n

Dokunan yanıyor, apaçık. O nedenle dayanışmaya gelenlerin en çok attıkları, aynı zamanda ülkemizde sendikal haklar, basın özgürlüğü, hukuk devleti düzeninde geldiğimiz noktanın aynası, iç burkan sloganı Dokunan yansa da oluyor...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları