Canlar ÜzerindenKirli Siyaset...

03 Ocak 2012 Salı
\n

\n

Bizim askeri uçağımızdan atılan bombalar ile bizim ülkemizin vatandaşlarının, 35 canın kaybının acısı, utancı yetmiyormuş gibi.. Bir kirli siyaset, çıkar hesapları üzerinden oynanan oyunlarda varılan utanmaz, arlanmaz, densizlik, kalleşlik boyutları var ki... Dinleyenlerin yüzleri kızarsa da, birbirlerinin üzerine suç, çamur atanların yüzleri hiç ama hiç kızarmıyor... Biliyoruz uluslararası boyutları da olan kirli çıkar, siyasi hesaplar, oyunlar çok büyük, hırstan gözler dönmüş, ölümüne savaşılır noktalara gelinmiş, bir taraf kazanırken, öbür taraf mutlak kaybedecek noktaya gelinmiş... Ölümüne savaş kuralları, kuralsızlıkları, acımasızlıkları geçerli...

\n

12-28 yaş gençleri, kaçakçılık yapmak zorunda kaldıkları ya da bir biçimde PKK ile bağlantılı, hizmet vermek zorunda oldukları için öldürülen çocukların ailelerinin acısına bile saygı yok... Zaten cenaze töreni, başsağlığı çadırı görüntülerine baktığınızda, aile büyüklerinin yüzlerinde, çocuklarının acısının yansımasından çok, siyaseten hangi tarafta dururlarsa, ailelerinin, köylülerinin tümünün canlarını kurtarabileceklerini bilememenin şaşkınlığı, kaygısı baskın okunuyor. AKP iktidarı çıkarları, beklentileriyle, BDP, PKK siyasi tezleri arasında sıkışıp kalmış, iki cami arasında beynamaz, iki taraftan gelen baskılara da teslim, ama her iki tarafın gözlemleyebildiği kameralar önünde gerçek safını belli etmeme kaygısında suskun...

\n

Bildiğimiz kadarı ile Kıbrıs çıkarması sırasında da bizim uçaklarımızdan atılan bombalarla bizim savaş gemimiz batırılmıştı. O zamanki ayıplı durumun hesaplaşması bu kadar acımasız, kirli değildi... Çünkü olayın üzerinden aramızda bu boyutlarda ölümüne kirli çıkar hesapları, savaşları gündemde değildi... Olasılıkların sonuçları üzerinden yazılacak senaryolar bu kadar düşmanca çıkarlara, çatışmalara hizmet etmiyordu galiba... Resmi ağızlardan yapılan resmi açıklamaların tek sözcüğünden bile birbirine öylesine zıt senaryolar yazılabiliyor ki... İnsansız uçakların Türkiye ya da Irak toprakları üzerinde günler öncesinden çektikleri görüntülere dayalı, TSKye yapılan uyarılar, ateş et talimatlarının içerik, amaç, sonuçları birbiriyle yüzde yüz çelişkili senaryolar, gerçekler anlamına geliyor çünkü...

\n

***

\n

Senaryoların hepsi yalan, hepsi gerçek olabilir... Hepsinin de ölen canların acısının, sorumluluğunun kaygısının taşınmasından çok uzak, canlar üzerinden sınırsız kirli siyasi hesapların ürünü oldukları ise tek gerçek...

\n

Medyamızın bu kirli siyaset, çıkar savaşlarında nerede durduğu daha büyük garabet. Bölgenin insanlarının, vatandaşlarımızın, iki ölümüne baskı yapan siyasi gücün acımasızlığı karşısında, iki cami arasında beynamaz, çaresiz konumda olmaları ne kadar anlaşılırsa da, medyanın yalpalamaları bir o kadar ekonomik çıkara, varoluşa dayalı tamamen duygusal(!)... Yandaşı, cemaatlere dayananı, ekonomik teslim alınmışı ile medyamızın bu hallerine çok da şaşacak halimiz yok. Olsa olsa ölçüsüzlüğüne, kimi ayrıntılardaki medyatik öngörüsüzlüğe ancak şaşabiliyoruz...

\n

Bizden çok tekelleşmiş, büyük sermaye güdümündeki Batı medyası bu işleri hiç değilse biraz daha kaliteli, profesyonelce yapıyor, bu kadar çok aptalca açıklar vermiyor. Kalitesizliği taklitte yarışan habercilerimizin yıllardır uyarılmaları yok sayarak, sözcük anlamı biraza yakın olan oldukçasözcüğünü ölüm, cenaze haberlerinde bile, kendini yerlere atan acılı anne, eş, çocuk görütüleri eşliğinde oldukça üzgündüdemelerine bendeniz takılmış durumdayım. Asıl kızgınlığım sınırsız otosansür için, kızabilecek hedef kişi bile bulamamanın genelleşmiş haline söyleyebilecek söz bulamıyorum...

\n

35 can üzerinden günler geçip haberler binler, on binlerce kez yinelenirken, akılcı bir gerçeğe ulaşmak, sağduyulu bir sonuca varmak, bilgi kirliliği sayesinde tümden olanaksız hale geliyor. Önyargılar, ön cepheleşmelere göre kutuplaşmaların boyutuna boyut katılıyor... 35 cana mal olan gelişmeler üzerinden sorgulamada akıl yolu arayışları, sağduyu nasıl geçerli kılınabilir? İster beğenin, isterse beğenmeyin, istediğiniz kadar sansürleyin, iki cepheden ölümüne savaş, hesaplaşmada işinize gelmediği için karalayın... Birlikte yaşayabilmenin koşulları, insan hakları, hukuk devleti, demokratik düzen arayışları içinde en sağduyulu sorgulamalar, bu olayın özelinde, siyasetin içinde galiba en olumlusu CHPnin hanesine yazılacak...

\n

Medya yok saysa da en zorlu günlerde, en sıcağı sıcağına olay yerlerine gidip, araştırma komisyonları oluşturdukları, kendi partileri adına doğru siyaset yapmaya çalıştıkları için değil sadece elbet. Sorgulamalarında olabildiğince önyargısız, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti penceresinden bakmaya, sınır çizgiler içinde kalmaya çalıştıkları için...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları