Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bizimle Kafa Buluyorlar
Zorunlu uzun aralıklarla ziyaret niyetine önceki gün yine Balbay-Özkan arkadaşlarımızın yargılandıkları 2. Ergenekon davasının arasında bir yerde salona girdim. İzleyemediğim daha önceki oturumlarda sorgusu tamamlanan Orgeneral Hurşit Tolon için savcı yeniden tutuklama isteminde bulunmuştu. Önce avukatı, sonra kendisi yeniden tutuklama isteminin haksız olduğunu, hukuksuzluğunu boşuna anlatmaya çalıştı. Tolon daha önce zaten 7 ay tutuklu kalmıştı. Sonra yargılamanın bir aşamasında mahkeme, avukatlarının ve kendisinin tahliye taleplerini haklı bulmuş, tahliyesine karar vermişti. GATA’da uzun süre tedavi gördüğü doğruydu. Ancak sağlık nedeniyle tahliye edilmemişti ki yeniden tutuklama gerekçelendirmesinde savcılıkça GATA’dan alınmış tedaviler sonrası yeni “sağlıklıdır” raporu kullanılarak yeniden tutuklanması istensin...
\nZaten mahkeme de yeniden tutuklama kararını gerekçelendirirken 4 yıldır devam eden delil toplamayı, yeni deliler elde edilmekte olduğunu ileri sürerek “delileri karatma şüphesi” ile karar metnine geçirmiş oldu. Tolon’un emekli, yaşlı eşiyle birlikte evinde sade yaşamında, tutuksuz duruşmalara katılarak hangi delilleri nasıl karartabileceği sorgulaması es geçildi. Duruşmaları sürekli izleyen, davada deneyimli gazeteci arkadaşların yeniden tutuklamayı yorumlamaları ise daha da ilginçti: “Tolon çapraz sorgulamasında istenen sorguyu vermemişti. Sözü edilen kimi delillerin de gerçek değil, sahte olduklarını söyleyerek onlara ilişkin sorulan sorulara yanıt vermeyi reddetmişti...”
\nBaşbakan Erdoğan başta, iktidarın yetkin sözcüleri giderek daha sık tutuksuz yargılamanın esas olduğunu vurgulayan, uzun tutukluluktan yakınır görünen açıklamalar yaparlarken 7 aylık tutukluluktan sonra tahliye, 3 yıl tutuksuz yargılamanın üzerine gelen yeni tutuklama tablosunun “Birileri bizimle kafa buluyor”dan öte bir anlamı olabilir mi? Yoksa AKP’nin 12 Eylülü sonrası, tırmanan yargı yoluyla baskı, sindirme, teslim alma operasyonlarında patlama yaşanacağı Ankara dedikoduları, kulisleri doğru mu?
\n***
\nSorum biraz anlamsız kaçtı sanırım... Son haftanın hem paralel yeni davaları, tutuklamaları hem de yeni tırmandırılan alanları, kapsamları, iddianame, suçlama içerikleri ile adalet zembereğinin boşaldığının belgelerini oluşturmaları bir yana... Bizimle kafa bulan iktidar, cemaat, yandaş açıklamalarındaki doz, üslup, yepyeni bir hava estiriyor... Zaten Türkiye’de olup bitenleri kendi mezheplerinden çok daha pratik yerli yerine oturtmayı seven Batı medyası çok net; “Siyasal İslam iktidarının laik Cumhuriyet yandaşları ile keskin hesaplaşması... Gelebilecek her türden muhalefeti teslim alması, susturması..” olarak değerlendiriyor.
\nAKP döneminde görev yapmış Genelkurmay Başkanı’nın terör örgütünün başı suçlamasıyla özel yargı eliyle tutuklanması, yeni iddianameler, tutuklamalar, CHP Genel Başkanı’na fezleke yazılması.. üzerinden dünün son yorumlarında da iktidar yandaşı ile cemaat medyasının yeni operasyonları fanatikçe savunan sözcülerinde sayısal azalma olsa da kendi cephelerinden “temizlik hazzının, ruhunun” yansıtılması ağır basıyor. Yine dünün insan hakları, hukuk ihlallerine ilişkin uluslararası raporlara da yansıyan yeni çok ağır hak hukuk ihlalleri, suçları, boyutlarının örnekleri karşısında, demokrasimizin geleceğine yönelik kaygılar da katlanıyor...
\nDavaları izleyen avukatlardan giderek daha sık duyduğum, “Sıkıyönetim, askeri darbe mahkemeleri bile daha adil, ilkeliydi” sözlerini yaşanan anın doğal tepkisi kabul edelim... 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün siyasi davalarını yakından izlemiş olarak iddia ediyorum, gerçekten tek tek sayılan yeni deliller olmadan, sürmekte olan davalarda sonsuz delil toplanması durumlarını, “delil karatma” gerekçeli tutukluluk kararlarını hiç duymamıştım...
\nDoğaldır ki Hurşit Tolon’un yeniden tutuklanması kararının, duruşma salonundaki algılanması, bitmez tükenmez, sonu öngörülemez bir kin ve cezalandırma tutkusunun sonucu olarak değerlendirildiğinden, diğer tutuklu sanıklar, aile yakınları üzerindeki etkisi bomba tesirliydi. Silivri çoktan toplama kampı olmuştu... Aylar, yıllar süren yargılamaların, sorgulamaların, savunmaların, hukuk yargılamasının bir anlamının olmadığı duygusu giderek ağır basıyor olmalı ki... Sadece avukatlar, sorguları yapılan sanıklar değil, duruşmaları sevdiklerini görmek, yanlarında olmak üzere izleyenler de savcının ağzından çıkan ilk cümleden sonra olacakları, taleplere yönelik mahkeme heyetinin vereceği kararları kolayca öngörebiliyor, nerede ise cümle cümle, soğuk şaka niyetine önceden sıralayabiliyorlar...
\nSilivri örneği toplama kampları sayesinde ülkede yaratılan ortamda iktidar gücünden hoşnut, bizimle kafa bulanlar, sürekli, takılı plak gibi “yargıya saygılı olalım, yargı sonucunu bekleyelim, yargı kararı olmadan suç, suçlu olmaz” cümlelerini, pişkin pişkin kullanıyorlar...
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!