Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bayramda Sırıtan Kin ile Kan...

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Bayram sevincimizi vuran, Ergenekon davasının ülkemizde cepheleşmeyi, gerilimi katlayan sonuçları yetmezmiş, üstüne İktidarları cephesinden gelen “hesaplaşma” çıkışları yetmezmiş gibi... Dün sabah elimize nur topu gibi çocuk yerine düşen bomba haberle uyandık... Lübnan’da iki pilotumuz kaçırılmıştı... Ve de şimdiye kadar en azından benim adını duymadığım “İmam Rıza’nın Ziyaretçileri” adlı, siyasal İslamcı bir bölgeye yerleşik terör örgütünden mesaj da geldi... Türkiye’nin Suriye’deki Esad muhalifi, yine silahlı siyasal İslamcı terör örgütleri ile olan ilişkilerinin gücüne dayandırılarak; Türkiye’nin Suriye iç savaşında alınmış kimi esirlerin geri verilmesinde aracı olması karşılığı kaçırılan pilotlarımızın serbest bırakılabileceği duyuruldu...
Haberin gerçekliğini sorgulayacak halimiz yok... Haberden çıkan asıl gerçeklikten ise korkmanın çok ötesinde, bizi bir bataklığa sürükleyenlerle çok acil, yaşamsal hesaplaşmak gerek... İşin şakası olsa zaten Lübnan’daki vatandaşlarımızdan, yaşam güvenceleri için ülkeden çıkmaları istenmezdi... Bayram günlerine gelen ABD’nin birçok İslam dünyası ülkesinden birden, can güvenliklerini korumak üzere vatandaşlarının çekilmesi, elçilikleri için kapatma kararı alınması ile farklı bir konum yok. ABD’nin çok uzun yıllar bölgedeki çıkarlarını koruma adına İslam dünyası içinde siyasal İslamcılar, radikal terör örgütleri ile kurduğu ilişkiler, bölge ülkelerinin iktidarlarına yönelik izlediği politikalarla geldiği, en azından kendi çıkarları adına açıklanabilen bir durumla, Türkiye’nin düştüğü durumu aynı kefeye koyma lüksümüz yok...
ABD’nin emperyal çıkarları, kendini, çıkarlarını koruyabilme gücü.. değerlendirmelerinin çok ötesindeki farklı konumu; Türkiye’nin bölgede, İslam dünyasının içinde, İslam dünyasının giderek daha büyük bir çatışan şeriat yorumları, mezhepler, terör örgütleri kaosunda, iç savaşlarındaki bataklığa, kendisinin de çekilmesi ile ilgili bir durum... Sınır tanımayarak ülkemize de gelen kurşunlarla Ceylanpınar’da vatandaşlarımızın ölümlerine,
çok sayıda yaralanmalara, ilçenin yaşanmaz olmasına yol açan radikal İslamcı Nusracılarla PKK’nin kardeşi PYD’cilerin çatışmaları sonucunda güç dengesini biz sadece sınırlarımızda ağırlığın Suriyeli Kürtlere geçmesi olarak biliyoruz. Oysa bayram günlerinde internette dolaşan bu çatışmalara ilişkin görüntülere bakmamanızı öneririm... Besbelli Nusracılar yenilmenin ve de ilkelliğin sınır tanımaz vahşetinde Suriyeli Kürt köylerini basmışlar... Canlı canlı gençlerin yakıldığı, çocukların iple bağlanmış halde üst katlardan atılarak toptan asılmalarının görüntülerinin bu çağda gerçek değil, kurgu filim senaryoları olmalarını yeğlerdik...

\n

***

\n

Ne yazık ki İslam dünyası içinde bu çağda yaşatılan vahşet, bayram günlerinin İslam, ahlak dininin, Kuran’ın felsefesi ile çatışan kirli siyaset, çıkar savaşlarında, kinle, kanla beslenmesinde işlenen suçlarda sınır, dur durak, izan yok... İslam dünyasından bayrama da özel, sansürlenmiş, geçiştirilen haberlere göre, birçok ülkede birden arapsaçına dönmüş radikal İslami örgütlenmeler, iktidar, kirli çıkar savaşlarında bir tek dün için cami, namaz ve cenaze törenlerindeki sabotajlarda öldürülenler onlarla sayılırken, yaralananlar elbet katlanan sayıları buluyor... Keşmir, Tayland, Pakistan’da bayram günleri kanlı katliamları sadece günlük ayrıntı, terör eylemleri sayılabilirler... Çünkü bütün İslam dünyası ülkelerindeki çok derinleşmiş kirli iktidar çıkar, mezhep savaşları üzerinden bayram adına yayımlanan mesajlar daha kirli, daha ürkütücü bir geleceğin habercileri sayılıyor...
Şa hale bir bakın ki, İslam dünyasını sömürmede, ağırlıklı zenginlik, enerji kaynaklarındaki paylarını alabilmede radikal İslami örgütlenmeleri kullanmış zengin kuzey dünyası, artık kendi çıkarlarına ters tepen silaha dönüşmüş bu mezhepler, şeriat yorumları çatışmalarında daha ılımlı eğilimler arayışlarını desteklerken işin içinden çıkamaz oldular... Yeni düzen projeleri de tutmuyor, İslam dünyasını yüzyıllar gerisinde bir bataklığa çeken, elbette dünyayı da olumsuz etkileyen bir süreç yaşanıyor.
Türkiye’yi bu bataklığın sorunlarının çözümünde öne iten son yılların projeleri de daha uygulamaya sokulamadan birbiri arkasına kontrolden çıkıyor. ABD, AB ülkeleri projelerin başaktörleri olarak uzaktan, askeri güçleri ile bile müdahale etmiş olsalar, sonunda bir biçimde en az zararla çekilmenin yollarını buluyorlar. Ama ılımlı projelerin yönetiminde öne itilen Türkiye’nin başı beladan kurtulmuyor. Cumhuriyetin çok önemli insan hakları, demokrasi, hukuk devleti, laiklik kazanımları İslam dünyasındaki bu kaostan çok ağır, olumsuz etkileniyor. Büyük bir hevesle İslam dünyasında önderliğe oynayan İktidarlarının, son savaşların ganimetlerinin de eklendiği piyasalar düzeni katkılarıyla yaşanan balayı yılları bitti... AKP’nin, emperyal iktidarlar destekli roldeki şansları, yaşamın her alanında, hızla tersine dönüyor... Ayıplarını Türkiye’de cepheleşmeyle, öfkeyle, şiddetle kapatmaya kalkışıyor..
.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları