Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bayram Benim Neyime?

29 Temmuz 2014 Salı

Sorgulama tekil olmaktan çıkmış, Doğrudan cümle kurarak söylemeyenlerin de yüz dilerinde aynı haykırış var... Toptancı duygularımız “Bayram bizim neyimize” sorgulamasına odaklanmış... Aykırı olmaktan hep korktuğumuz, sorgulamacılığın bedel ödeme anlamına geldiği kaygılarımız yüzünden uyumlu olmaya çabaladığımız, bayramın ilk günü hatırına bir kez daha Polyanacılık oyununa katıldığımz için bayram geleneklerinin gereğini olabildiğince sınırlı yerine getirmeye çalışıyoruz...
Televizyon kanallarının “Nerede o eski gençliğimizin güzel bayram günleri, gelenekleri” sorgulaması bayıyor... Bayram yemekleri, tatlı tarifleri hiç bu kadar bıktırıcı dozlar, sürelerle yayın akışlarını kapsamamıştı... Besbelli, İslam dünyasında kanlı-ölümlü çatışmalar, yaşamı karabasan yapan işkenceler ortamı ile ülkemize de yansıyan yaşamın her alanına dönük olumsuz sonuçları üzerine, iktidar cephesinde, İslamcı siyaset içinde yaşanan hesaplaşmaların da geriliminde... Güncel yaşanan olumsuzlukların karabasanında, şen şakrak bayram eğlenceleri ağırlıklı yayınlar da batacak...
Bayram havasını tümden yitirmeme uğruna, elden geldiğince kısa tutulan, iç karartan görüntülerin çok azı ile yansıtıldığı günlük haberler, İslam dünyası için bu yüzyılda yaşanabileceği akla getirilemeyecek boyutlarda kapkaranlık gelişmeler, kanlı çatışmalar, iç savaşlar, karabasan, olumsuz gelişmelerin, bayram sonrası yeni boyutlar kazanacağının özet sunumları gibi... Gazze’de uzatılamayan ateşkes sonrası bayramın ilk günü yaşanan çatışmaların kanlı dökümü gün boyu verilmedi. Akşam ana haberlerinde kanlı görüntüler vermekten kaçınılsa da sonuçları yok sayılamayacak... IŞİD’in son Suriye-Irak operasyonları, iç çatışmalarında öldürdükleri insanların kafatasları ile dolaştıkları fotoğraf görüntülerinin haberleri ajanslara düşmüştü. Kuşkusuz inancın, şeriatın değil, caniliğin, deliliğin, dehşet saçma işlevli fotoğrafların sansürü, insanlık, hele de çocukların ruh sağlığı için kaçınılmaz bir zorunluluk...

***

Ancak iktidarlarımızın, Erdoğan’ın IŞİD’ın insanlık suçlarını kamuoyundan uzak tutma çabaları, medyamıza yansıması, sansürü aynen geçerli. Bayramda evlerinde olacakları umudu yıkılan rehinelerimizin yaşam kaygısı ile tek başına açıklanabilmekten öte nedenlerinin olmamasını dileriz. BM kaynaklı dünün taze haberleri içinde İŞID’in BM savaş suçluları listesine alınması hazırlıklarının yapıldığı bilgisi vardı. İnsanlık adına geldiğimiz olumsuz noktanın karamizahında “İnsan Hakları ihlalerinde Dünya Kupası Listesi” diye bir kavram çıkmış... İsrail-Hamas, İŞIDSuriye devlet taraflarının işledikleri savaş suçları, insan hakları ihlalleri eylemlerinin dökümlerinin yanında, son günlerde Libya’da aşiretlerin çatışmalarında işlenen suçlar listeleri de çok kabarmış...
Dünyalıların yüzde 18.2’sini kapsayan İslam dünyası, 1.2 milyar civarındaki Müslümanlar dünyası, yakın tarihin iç savaşlarının odağında. Mezhepler adına şeriat üzerinden yapılan çok farklı yorumlarla tarihin en kanlı siyasal, iç çatışmalarını, en acımasız insan hakları ihlalleri ile birlikte yaşıyor... Emperyal çıkarlar adına, enerji kaynaklarının üzerindeki İslam dünyasının birbirlerine düşürülmelerinin gerçekleri bir yana, Müslümanın Müslümanı gözünü kırpmadan yok etmeye çalıştığı, öldürdüğü, işkence yaptığı, ibadet yerlerine saldırdığı örnekler giderek kitlesel, mezhepsel, siyasal yorumlarla katlanıyor. Doğaldır ki yok edici, kanlı, çatışmacı kültürle yola çıkan radikal siyasal akımların güçlenmesi, İslam dünyası içinde farklı yorumlar, mezheplerden Müslümanlarla başka dinlerden insanların barış içinde birlikte yaşam olanaklarını sarsıyor...
Günlük gelişmelerin haberleri içinde farklı mezheplerden Müslümanların ibadet yerleri, camilerinin bonbalanmaları ile kliselere saldırıların örnekleri artıyor... Çatışmalarda gelinen nokta, çatışmanın tarafı olmayan, aklının ucundan geçirmeyen insanların da günlük yaşamlarını, kimlik ve inançlarını tehdit ediyor...
Hiçbir bayram ziyaretini atlamayan yengemin kadim dostu Ermeni komşusunu ilk kez bu kadar kaygılı dinliyorum... İsrail’in Filistinlilere yaptıklarını, insanlık dışı vahşet örneklerini nerede ise tek tek sayıp lanetliyor... İŞID’in klise, cami bombalama eylemlerinden, Hıristiyanları Müslüman olmaya zorlayan, Müslüman kadınların sünnet ettirilmelerini isteyen kararlarının, besbelli yüreğine oturan korkusu, kaygılı yükselen, tizleşen ses tonuna yansıyor... Bayram günleri ile çakıştırılan Erdoğan iktidarlarının paralel devlet operasyonlarının da üslubundan, birebir uygulamaya yansımalarından aynı ölçülerde ürkmüş. Çok düşmanca, insanlık dışı yaklaşımlar olarak gördüklerinin örneklerini veriyor...
Eklemeliyim... Yengemin sevgili komşusu sağlık sorunları ile boğuşuyor, sıcakta sokağa çıkması yasaklanmışken kızını zorlamış, kolunda zorla kiliseye gitmiş. İnsanlık, barış için mumlarını yakıp uzun uzun dua etmek istemiş. Evden de dua edebileceğini anımsatıyor. Ancak ibadet yerlerinin temizliği, kutsallığı, bütün dinlere, inananlara, inanmayanlara kapılarının açık oluşunu yaşamak istemiş...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları