Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Balçıkla Sıvanmıyor

23 Ekim 2012 Salı
\n

\n

İktidarda büyüme başarısı, en çok iktidar gücünü, caydırıcı çok etkin kullanışı ile demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerini, demokratik muhalefet çarklarının işleyişini, insan hakları, hukuk devleti düzenine aykırı şekilde gasp eden iktidarlarının dev koro eşliğinde ileri demokrat oyunu, efsanesi tüketildi. Düzenden paylarını alanlar, yandaşlıkla yoktan var olmuşlar, balçıkla sıvanamayan güneşin güçlü ışığı karşısında öfkeli, oyunu bozmada katkıda bulunanlara ya da cephede görev almayanlara giderek daha saldırgan, kindar çıkışlar yapmaktalar. İktidarlarının iktidarda sınırsız güç kazanmanın da şımarıklığında, zaten özlerinde olmayan demokrasi ilkelerine uymada zorlanmalarının yanında, işlerin tıkırında gitmemeye başlaması ile beslenen öfkelerinin gazabına uğrayanların vay hallerine. Tehdit, hakaret en hafifi; ellerinin kollarının uzanabildiği alanlarda cezalandırmalar giderek keyfi, kuralsız, katlanılmaz boyutlar kazanıyor.

\n

Çıkarlarının savunulmasında ittifak yapılmış, üstelik istikrarlı iktidar kimliği ile işlerine yarayan AKP yönetimine, yakın tarihin en büyük desteğini vermiş ABD, AB siyasi odakları bile ortaya çıkan tablodan hoşnutsuzluklarını ufaktan ufaktan dile getirir oldular. Daha doğrusu bize, evrensel insan hakları, hukuk devleti, demokrasi eksenindeki ilkeler, ilkeleri savunmak konumunda olan kurumlar aracılığı ile yapılan sunumlarda, medyatik vitrinde bu genel değerlendirme, görüntü değişikliği var. Her iki cepheden iktidarlarının nerede ise her icraatına verilen destekler, daha anlamlısı AKPnin 12 Eylülü, özel yargı düzeniyle, Silivri simge darbecilerle hesaplaşma vitrininde, bizden, içeriden gelen haksız-hukuksuz itirazlarına kulak tıkayarak, nerede ise koşulsuz destekler dönemi çok yakın.

\n

***

\n

ABD-AB siyaset cephesinde, en azından genel ilkelerin işleyişi, değerlerinde, uzaktan çok şey değişmediyse de yakından, özelde neler oldu da üst üste uyarıcı, aykırı, eleştiri ağırlıklı sesler, raporlar çıkmaya başladı? En olumlu bakışla, uygulamayı, sonuçlarını yeni yeni görmeye başladılar sonucuna varmak isteriz. Kuşkusuz iktidarlarının biçilen rollerde, büyüyen iktidar gücünün sarhoşluğunda, kendi başına işler yapması, hele de dış politika çıkışlarında emperyal güç odaklarından beklenen esneklikte yeni koşullara uyum sağlayamamasının da payı büyük olabilir.

\n

Ancak bu değişen çarpıcı tabloda, Türkiyede iktidarlarının giderek daha pervasız çoğunluk gücünü, evrensel insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasi, Türkiye Cumhuriyeti ilkeleri, laiklik, geçerli hukuk düzenine aldırmaksızın, keyfi, sivil diktatöryal eğilimleri katlanmış olarak kullanmak istemesinin asıl payı kaçınılmaz, tartışılmaz. Güdümlü medyanın da ağırlığında, kamuoyu duyarsızlığında görülmeyen bir başka gerçek ABD-AB siyasal çıkar eksenleri ile yerleşik demokratik kurumlar işleyişi arasında hep var olan çelişkiler. Demem o ki, iktidarlarının icraatlarının hak-hukuk, demokratik düzen işleyişine aykırı boyutları sözünü ettiğim bu sistemin temel denetim kurumlarının karar ve raporlarında hep vardı. Siyasi erklerin güçlü desteğinde, siyasal metinlere yansımıyordu.

\n

Şimdi hem Türkiyede keyfilik, ihlaller katlandı, acıklı sonuçları ile saklanamaz oldu. Hem de düzgün çalışan uzmanlık kurumlarının, giderek içerik, olumsuz uygulamalarla güçlenen raporları birbirlerine eklemlenmiş olarak siyasi raporlara da yansır boyutlar kazandı. Yine de kendi adıma çok oynak, hele de Türkiyeden çok şey beklenen Ortadoğu kirli büyük çıkarlar oyunlarının ekseninde, siyaset üslubunun günübirlik yüzde yüz eksen değiştirebileceğini unutmayalım derim.

\n

İktidarlarının demokrasi karnesine, en çok Batı uygarlığı, insan hakları, evrensel hukuk, demokrasi ekseninde göreceli bağımsız çalışabilen kurumlardan çıkan raporlarla, değerlendirmelerle ancak evrensel bakılmaya çalışılmalıdır diyelim. İşte tam da bu nedenlerle Türkiyede basın özgürlüğü, gazetecilerin özgürlüklerine, daha doğrusu halkın doğru bilgilenme hakkına bakışta dün kamuoyumuzun gündemine düşen Gazetecileri Koruma Komitesi CPJnin raporu önemli. Başbakan Erdoğanın hükümeti basına karşı yakın tarihin en büyük saldırısını yürütüyor saptaması çok çarpıcı, AB üyeliği, ABD ilişkilerinde olumsuz etki yaptığı sonucuna varılması düşündürücü. Yandaş medyacılar korosunun, biz eleştirirken, densiz suçlamalarıyla çıkardıkları kuru gürültü bile bu çıplak gerçeğin saklanması, toplumun sindirilmesinde artık işe yaramaz oldu.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları