Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Balçıkla Sıvanmıyor
İktidarda büyüme başarısı, en çok iktidar gücünü, caydırıcı çok etkin kullanışı ile demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerini, demokratik muhalefet çarklarının işleyişini, insan hakları, hukuk devleti düzenine aykırı şekilde gasp eden iktidarlarının dev koro eşliğinde “ileri demokrat” oyunu, efsanesi tüketildi. Düzenden paylarını alanlar, yandaşlıkla yoktan var olmuşlar, balçıkla sıvanamayan güneşin güçlü ışığı karşısında öfkeli, oyunu bozmada katkıda bulunanlara ya da cephede görev almayanlara giderek daha saldırgan, kindar çıkışlar yapmaktalar. İktidarlarının iktidarda sınırsız güç kazanmanın da şımarıklığında, zaten özlerinde olmayan demokrasi ilkelerine uymada zorlanmalarının yanında, işlerin tıkırında gitmemeye başlaması ile beslenen öfkelerinin gazabına uğrayanların vay hallerine. Tehdit, hakaret en hafifi; ellerinin kollarının uzanabildiği alanlarda cezalandırmalar giderek keyfi, kuralsız, katlanılmaz boyutlar kazanıyor.
\nÇıkarlarının savunulmasında ittifak yapılmış, üstelik istikrarlı iktidar kimliği ile işlerine yarayan AKP yönetimine, yakın tarihin en büyük desteğini vermiş ABD, AB siyasi odakları bile ortaya çıkan tablodan hoşnutsuzluklarını ufaktan ufaktan dile getirir oldular. Daha doğrusu bize, evrensel insan hakları, hukuk devleti, demokrasi eksenindeki ilkeler, ilkeleri savunmak konumunda olan kurumlar aracılığı ile yapılan sunumlarda, medyatik vitrinde bu genel değerlendirme, görüntü değişikliği var. Her iki cepheden iktidarlarının nerede ise her icraatına verilen destekler, daha anlamlısı AKP’nin 12 Eylül’ü, özel yargı düzeniyle, Silivri simge “darbecilerle hesaplaşma” vitrininde, bizden, içeriden gelen “haksız-hukuksuz” itirazlarına kulak tıkayarak, nerede ise koşulsuz destekler dönemi çok yakın.
\n***
\nABD-AB siyaset cephesinde, en azından genel ilkelerin işleyişi, değerlerinde, uzaktan çok şey değişmediyse de yakından, özelde neler oldu da üst üste uyarıcı, aykırı, eleştiri ağırlıklı sesler, raporlar çıkmaya başladı? En olumlu bakışla, uygulamayı, sonuçlarını yeni yeni görmeye başladılar sonucuna varmak isteriz. Kuşkusuz iktidarlarının biçilen rollerde, büyüyen iktidar gücünün sarhoşluğunda, kendi başına işler yapması, hele de dış politika çıkışlarında emperyal güç odaklarından beklenen esneklikte yeni koşullara uyum sağlayamamasının da payı büyük olabilir.
\nAncak bu değişen çarpıcı tabloda, Türkiye’de iktidarlarının giderek daha pervasız çoğunluk gücünü, evrensel insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasi, Türkiye Cumhuriyeti ilkeleri, laiklik, geçerli hukuk düzenine aldırmaksızın, keyfi, sivil diktatöryal eğilimleri katlanmış olarak kullanmak istemesinin asıl payı kaçınılmaz, tartışılmaz. Güdümlü medyanın da ağırlığında, kamuoyu duyarsızlığında görülmeyen bir başka gerçek ABD-AB siyasal çıkar eksenleri ile yerleşik demokratik kurumlar işleyişi arasında hep var olan çelişkiler. Demem o ki, iktidarlarının icraatlarının hak-hukuk, demokratik düzen işleyişine aykırı boyutları sözünü ettiğim bu sistemin temel denetim kurumlarının karar ve raporlarında hep vardı. Siyasi erklerin güçlü desteğinde, siyasal metinlere yansımıyordu.
\nŞimdi hem Türkiye’de keyfilik, ihlaller katlandı, acıklı sonuçları ile saklanamaz oldu. Hem de düzgün çalışan uzmanlık kurumlarının, giderek içerik, olumsuz uygulamalarla güçlenen raporları birbirlerine eklemlenmiş olarak siyasi raporlara da yansır boyutlar kazandı. Yine de kendi adıma çok oynak, hele de Türkiye’den çok şey beklenen Ortadoğu kirli büyük çıkarlar oyunlarının ekseninde, siyaset üslubunun günübirlik yüzde yüz eksen değiştirebileceğini unutmayalım derim.
\nİktidarlarının demokrasi karnesine, en çok Batı uygarlığı, insan hakları, evrensel hukuk, demokrasi ekseninde göreceli bağımsız çalışabilen kurumlardan çıkan raporlarla, değerlendirmelerle ancak evrensel bakılmaya çalışılmalıdır diyelim. İşte tam da bu nedenlerle Türkiye’de basın özgürlüğü, gazetecilerin özgürlüklerine, daha doğrusu halkın doğru bilgilenme hakkına bakışta dün kamuoyumuzun gündemine düşen Gazetecileri Koruma Komitesi CPJ’nin raporu önemli. “Başbakan Erdoğan’ın hükümeti basına karşı yakın tarihin en büyük saldırısını yürütüyor” saptaması çok çarpıcı, AB üyeliği, ABD ilişkilerinde olumsuz etki yaptığı sonucuna varılması düşündürücü. Yandaş medyacılar korosunun, biz eleştirirken, densiz suçlamalarıyla çıkardıkları kuru gürültü bile bu çıplak gerçeğin saklanması, toplumun sindirilmesinde artık işe yaramaz oldu.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
- ABD seçimleri dünyayı nasıl etkileyecek?
En Çok Okunan Haberler
- Kayyumdan ilk fotoğraf
- AKP'li Şamil Tayyar'dan yandaş medyaya tepki
- Polis engelledi, Özel yurttaşlara çağrı yaptı
- Ahmet Özer'in gözaltına alındığı görüntüler ortaya çıktı
- Özgür Özel Esenyurt'ta konuşacak
- Akşener’den kayınbiraderi hakkında suç duyurusu
- Mansur Yavaş'tan ilk 'Ahmet Özer' tepkisi
- Yurttaşlar Özel'in Demirtaş ziyaretini nasıl karşıladı?
- 'Ben şimdi 'I love you' desem...'
- Vaizden Atatürk ve Cumhuriyete hakaret