Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Aynası İştir Kişinin... (01.11.2011)

01 Kasım 2011 Salı
\n

\n

Orta şiddetteki bir deprem, dünyanın çok daha azgelişmiş, yoksul ülkelerinden çok daha fazla yapıyı yıkınca... Sadece yüksek sayıda insan, hayvan ölümlerine, yaralılara, mal kayıplarına yol açmıyor... Çok başarılı medyatik şovla yaratılmış sanal efsaneler, düşler, büyüklere masallar.. her tür çürümüşlüğün kanıtlarını ortaya koyan enkaz yığınlarının gerçeklerimize tuttuğu aynayla buharlaşıyor..

\n

Bu yazıyı karalamaya çalışırken Milli Eğitim Bakanı ile deprem sonrası ilk geniş kapsamlı söyleşi yayımlanıyordu... İleri demokrasiye geçtiği söylemi ağızlardan düşürülmeyen, ekonomik büyümede dünyaya dudak ısırtan Türkiyenin, 7.2lik bir depremde şimdilik 64 öğretmeninin cesedinin toprak altından çıkarılmış olmasının ayıbı bir yana, büyük çoğunluğunun en küçük bir tazminatı hakediş konumunda olmamasının, yani bal gibi de kaba sözcüklerle kayıt, kural dışı çalıştırılmış olmalarının açıklaması yoktu. Çocuklarımızın eğitiminden sorumlu öğretmenlerin en güvenceli koşullarda çalışıyor olması gerekirken.. birebir ölenlerin özel yaşamöykülerinden öğrendiğimiz kadarıyla çoğu, öğretmen olmaya ehil konumda yıllarca kadro beklemiş, sonunda kurayı kazanmanın sevinciyle görev başına koşturmuşken enkaz altında kalıp ölmüştü...

\n

Sayın bakanın en müjdeli haberi yasal tazminat hakları olmayan öğretmenlerin ailelerine Eğitim Vakfından verilebilecek 10ar bin liralık bağış oldu. Sonrası için yasal yollar aranıp bulunmaya çalışılacaktı... Rejimi demokrasi olan, anayasasında sosyal devlet ilkeleri bulunan başka hangi ülkede, yasal kadrolunun dışında, sözleşmeli, yetmedi saat ücretli, yetmedi geçici sözleşmeli, yetmedi dışardan kimi dersler için saat ücretli öğretmen çalıştırılabilir ki? Erdoğan hükümetince, Özalın yarattığı ucube sözleşmeli çalıştırmaya, saydıklarım da eklendi, sözleşmeli çalıştırılanların sayısı ise ILOya verilmiş sözlerin aksine, hak hukuk dışı olduğu için kaldırılacağına yüz binlerce arttırıldı. İktidarda oy artışı sağlanan son seçimlerde bile, seçim kampanyalarında yüz binlerce sözleşmelinin kadroya alınacağı siyasi müjdesi verilmemiş miydi? Yalan çıkmadı mı? Yıkımdan sonra 800 kişilik öğretmen kadrosunun Van’a verileceğini, açığın kapatılmaya çalışacağını söylemek müjde olabilir mi?

\n

***

\n

Arap baharları yaşanan ülkelere rol model olmaya, yeni Osmanlıcılığa oynamaya aday, ileri demokrasi ilan edilen Türkiye, gelişmişlik düşlerinde attan düşmüşe benziyor... Van depreminin yaralarını sarmada, özel televizyonların katkıları ile halktan toplanan yardımlara öncelik veriyor. Rakamlara ilişkin gerçekleri medya haberlerinden aktararak bir kez daha paylaşmak istiyorum... Sanatçıların içtenlikli destekleri ile yapılan kampanyaların toplamında ortaya çıkan bağışlar, Erdoğan hükümetinin Libya iç savaşında, aşiretler arasındaki çatışmada taraf olarak muhalefete yaptığı doğrudan nakit yardımın altında kalıyor. İleri demokraside, sosyal devlet sorumluluğunun önceliklerinde ortaya çıkacak tablo bu mu?

\n

Depremin haftasını geride bıraktık. Daha önce de sorduğum soruyu yinelemek zorundayım... Siyaseten merkezden yerel yönetime, AKP, BDP siyasi kadrolarının öne çıkan deprem yıkımlarındaki sorumluluklarıyla yüzleşmekten söz eden hâlâ yok. Yıkılmış yapıların tümü için ortaya çıkan, depremin yapılaşma cinayetleri zincirine, içeriğine ilişkin sayısız suç kanıtı üzerinden hâlâ yasal tek bir işlemin haberini duyamadık... Merkez iktidarın doğrudan sorumlulukları, suç ortaklıklarında AKPnin artık kendinden önceki iktidarlara sorumluluk atabilecek konumu hiç yok. Ecevit hükümeti, koalisyon partileri, büyük Marmara depreminin siyasi sorumluluklarıyla hesaplaşamadıkları, ekonomik sonuçlarının, yarattığı krizin altından kalkamadıkları için hükümet olarak yıkılmakla kalmayıp siyasi partiler olarak seçim yıkımıyla ağır bedeller ödediler.

\n

Marmara depremiyle gelmiş deprem vergilerini bugüne kadar siyasi rant alanlarına kaydırmış, ilgili bakanın itiraflarına göre yol yapımından tüm diğer bakanlıklar olağan bütçe harcamalarında kullanmış, bir tek depreme dönük tek bir iş yapmamış üçüncü dönemini yaşayan bir iktidar, ancak şimdi halkın karşısına siyasi rantı sıfır sayılabilecek yeni bir depremde ölüm getirecek binaların yıkımı sözüyle çıkmak zorunda kalıyor... Her köşesi deprem bölgesi, yapılaşmasının en az yüzde ellisi ölüm tuzağı olabilecek kadar depreme dayanıksız yasadışı yapılaşmayla kaplanmış bir ülkeden söz ediyoruz. Dahası bugüne kadar sadece siyasi, parasal rant üzerinden oynamış, iş yapmış bir iktidarın icraatları gerçeğiyle yüz yüzeyiz... Özelleştirmeler, kamu kaynakları yağmalaması, yaratılan dudak uçuklatan ölçekli rant yapılaşmasından özel fonlarla pay alan bir iktidar gücünden, vurgun düzeninden, insan için bedel ödemeye, sosyal devlete dönüşüm.. öyle kolay bir iş mi?

\n

Van depremi yıkımı, enkazı.. medyatik, sanal bir masallar dünyasından çıkma, yere çakılma, çıplak, acı gerçeklerle yüzleşmek gibi...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları