Amerika’nın, freni patlamış, insanlığı ezen yağmacılık tutkusu...

21 Ekim 2023 Cumartesi

Amerika’nın, yoksul ülkeler halklarını ezerek, süper güç olma tutkusu, travması olarak bilinen, ünlü İkiz Kulelerini hedef alan bomba uçaklarla, İslam dünyasını hedef almaya yönelik olarak, yeniden en kirli boyutlarda güçlenmişti. Dünya kamuoyunun gündeminden düşmüş görünüyor olsa da Amerika’daki insanlığı ezme tutkusunu hangi ölçeklerde yeniden kamçıladığından çok da bilgi sahibi değiliz. Daha da önemlisi uzaktan değerlendirmelerde, yaşanan gerçeklerin ne kadarı doğru olduğu üzerinden bilgilenmelerimiz yetersiz.

Amerika’daki günümüz gerçekleri içinde, Hitler vahşeti sonrası çok da bedelini ödememiş tek süper güç olarak, siyaseten politika değişikliği olmasa da tek emperyal süper gücün zayıfladığı, çok kutuplu dünyaya doğru kayışların güçlendiği olgusu ile karşı karşıya olduğumuzun gerçekleri de sağlıklı tartışılamıyor..

Nasıl olabiliyor da Amerikan iç siyasetinin, demokratik dengelere doğru kayış yapıyor olması beklenen bir dönemde, üstüne üstlük Amerika’nın iki partili iktidarlar paylaşımında görece daha demokrat bir çizgide olan parti iktidarda iken İsrail’in en kanlı operasyonlarından sorumlu olan bugünkü siyasi erkinin, bugüne kadar yaşanmış savaşlara göre en kanlısına tam destek veriliyor?

Amerika’nın 6. Filo’sunun desteğinde Amerika’nın başkanı ile katliam kararının sorumlusu İsrail’in başkanının kucaklaşmalarının görüntüsü eşliğinde.. Amerika’nın desteğinde, İsrail’in sadece Hamas’a dönük değil, Filistinlilerin tümünün yaşam haklarına dönük olarak, hastanelere, kadın, çocuklar ağırlıklı, en kısa süre içinde en kanlısı, vahşi saldırıların görüntüleriyle belgelenmiş operasyonlar yaşanıyor. Bir adım ilerisi gerçek operasyonun henüz başlamadığı tehditlerinin arkası kesilmiyor..

***

Uzman görüşleri, haber akışlarının yoğunluğunda kimi zamanlar kafamız daha da bir karışıyor. Bilgi kirliliği üzerinden gerçeklerin çarpıtılmasının düzeltilmesi çabaları da yetersiz kalabiliyor. En ürkütücüsü, kendi geleceği, çıkarlarının tersi tepkiler için güdülenmiş; “Aptallaştırılmış, kendini mutlu Amerikalı” ya da “Dindar-kindar” Yahudi, Müslüman, ötekilerin.. kitlelerin içine düşüvermek, çağın yaşanan en ağır dramı. Bilim, teknoloji kaynaklarının giderek en kirli, en güçlü kaynakların elinde kötüye kullanılmaları, sonuçlarıyla kitleleri daha da koyu bir karanlığın içine çekebiliyor. Çoğunluğun insan haklarına aykırı en ürkütücü gelişmelerle yüzleşiliyor..

İnsanlık tarihi, insanlık dramları, acıları üzerinden karanlığın en koyusunun yaşandığı süreçlerin içinden, yaşamın, doğanın ağır basması ile ışığın, Aydınlanmanın doğduğu süreçlere geçişin örnekleriyle de dopdolu. Hiç hafife almayalım, ilk kez İsrail’in içinden, Amerika’dan artık cılız değil yüksek sesli çıkışlar, insan hakları üzerinden örgütlenmelerin güçlenmelerini ortaya koyan çıkışlar var. Ortadoğu üzerinden, Amerika-İsrail ırkçılarının egemenliğinde ağır çatışmaların biz bile üç kuşak içinde sayısız örneklerini yaşadık. Hiç bu kadar kanlısını yaşamadığımız gibi, hiç bu kadar güçlenen karşı sesleri de duyamamıştık. Taksim’de İsrail Barış Örgütü başkanı profesör ile Filistin Kurtuluş Örgütü Ankara temsilcilerinin el ele çıkışlarında da “Barış için yapılanlar çok az, çok geç” uyarılarını duymuştuk. Yetmemişti..

Ancak kendi ülkelerinde de Amerika-İsrail’in içinden, insan hakları örgütlerinin, raporlu, kanıtlı, güçlü çıkışlarına, karşı seslerin çok daha anlamlı, örgütlü yükselişlerine yeni tanık oluyoruz. Ödenen bedeller öylesine ağırlaştı ki yaşamak, nefes almak için aydınlığa doğru yükseliş, güçbirliği artık kaçınılmaz tek çıkış yolu olacak.. İki dünya savaşının çok ağır bedellerinin yaşanmasının ardından nefes alınan yılların gelmesi gibi.. Osmanlı’nın yıkımı üzerinden en olamaz sanılan koşullarda, Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı destanıyla emperyal dünyanın karşısına çıkılabilmesi gibi..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları