Amerikan İslamı

15 Eylül 2011 Perşembe
\n

\n

Dünya düzeninin işleyiş çarklarında, dünya nimetlerinden alınacak pastada kullanılacak kaynakların değişimi, yüzyılların sömüren-sömürülen ilişkilerini de doğrudan etkilemektedir. Kilit kaynak enerjide madenlerin pabucunun dama atılması, petrol yataklarının önem kazanması, üstünde yaşayanların Müslüman olması ilişkili, Müslümanlara yönelik duyarlılıkları katlanmıştır. İslam dünyası halklarının zengin kaynaklarla ters orantılı yoksul, yoksun, geri kalmış bir yaşama mahkûm olmaları tabii ki raslantı değil. İslam dünyasının birbirinden kopuk şeriat yorumlarıyla, birbirlerine düşman diktatörlükler eliyle yönetilmeleri de öyle. Dahası zengin kuzeyin güç odağı ABDye yakınlıkla ölçülen iktidarlar, islamcı siyasal akımlar eliyle yönetilmeleri de... Siyaset sosyolojisinin doğası gereği Amerikan İslamına karşıt İslami akımların İslam dünyasında hem iktidarlar, hem de siyasi akımlar olarak ortaya çıkmaları, aralarında en altta kalmamak üzere çatışmalarıyla, aşiret, mezhep, cemaat, ırk ekseninde iç savaşlar kaosunun katlanması da kaçınılmazdı..

\n

İslam dünyasını hem ülkeler, hem de halklar olarak kullanmada kafa patlatma, arayışlar tarihi elbette çok eskilere dayanıyor. Osmanlının parçalanışında bu hesapların nasıl ustaca yapıldığının belgeleriyle bu köşeyi doldurmak anlamsız. Kabaca iki kutuplu dünya, soğuk savaş sürecinde İslam dünyasını diktatörlükler, halklarını radikal İslami akımlar, örgütler eliyle kullanmak çok işlevseldi denebilir. Afganistanı Rusya egemenliğinden koparmada Talibanı yaratan güç odağı, Ortadoğunun çok sevdiği, çok kolay kullandığı diktatörlerinin yanında, radikal İslami akımlar, güçler olarak El Kaideyi, Haması gizli örgütlerinin katkısıyla nasıl yarattığı artık gizlemez olmuştur..

\n

Hiç unutmam Clintonun iki ülkenin liderlerinin ellerini tutmasıyla ilan edilen İsrail-Filistin Barış Antlaşması sürecinde, İstanbulda yapılan Taksim toplantılarına konuşmacı olarak katılan İsrail Barış Örgütünün Başkanı ile Filistin Türkiye temsilcisi, birlikte bölgede barış için yapılanların çok az ve çok geç olduğunun altını çizmekle yetinmemişlerdi. Hamasın Filistin Kurtuluş Örgütünün gücü, direnişini kırmak üzere, İsrail-Amerikan gizli örgütlerinin kafa kafaya vermeleriyle kurulduğunu anlatmışlardı. Şimdi bölge barıştan çok daha uzakta, Hamas kuşatmasında Gazzede insanlık dramları yaşanıyor, İsrail çok daha insanlıkdışı politikalarda gözü kara gidiyor. Almerikan İslamı cephesinden fışkıran radikal İslami akımlar, yeni terör örgütü kimlikleriyle bugün ABDnin, ABnin baş düşmanları..

\n

***

\n

Piyasalar düzeninin ayakta tutulmasının günümüz sürecinde, yaratılmış canavarlar konumuna geçen radikal İslami akımların yerine, daha doğrusu karşısına ılımlı İslam projeleriyle çıkılması gündemde. Amerikan İslamı, Yeşil Kuşak içinde güç toplamanın aracı artık ılımlı İslam projelerinden geçiyor. Tabii uygun cemaatlerin yaratılıp güçlendirilmesi, aşiretler, ırklar, mezepler ile buna göre ittifaklar kurulması, elbette iktidarlar yaratılması gerekiyor. Bu arada Amerikan İslamı tanımı ile ters düşmüyor olsalar da pek çok siyasi iktidar, lider, diktatör, şeyhle yolların ayrılması zorunluluğu da gündeme geliyor. İktidar gücünü ellerinde tutanların, toplumlar ne kadar afyonlanmış olsalar da anormal zenginleşmeleri, iktidar güçlerini kötüye kullanmaları, korkunç boyutlar kazanan yolsuzluk, vurgun düzenlerinin açığa çıkması, kitlelerin çok zengin kaynaklara, büyük para akışına karşın aşırı yoksullaşma, yoksunlaşmaları zaman içinde kaçınılmaz sorunlar üretiyor.

\n

Yine hiç unutamam; piyasa uzmanları, yeni dünya sömürü düzeni çarklarının kirlilik üzerinden işlemesi, piyasalar düzeninin insanlıkdışı yarattığı sorunlar karşısında siyai iktidarlarla, sermayeyi sürekli uyarıyorlar. Daha bir 20 yıl öncesinde büyük tekellerin yatırım yaparken rüşvete ayırmak zorunda kaldıkları payların, işçilik ücretlerinin 7-8 katına çıktığını saklamıyorlardı. Çok uluslu büyük marka petrol şirketi yeni yatırımı üzerinden AGİT, Dünya Bankası raporlarında, seminerlerinde örnekler verirlerken, var olan iktidarla anlaşma yapmanın yetmediğinin altını çiziyorlardı. İster dikkatör, ister sandık demokrasisinin kukla yönetimi olsun, iktidarın kolayca devrilmesi sonrası ortada kalmamak için, sosyal projeleri gündeme getiriyorlardı. Şimdilerde dört elle sarılınan ılımlı İslam projesi, din üzerinden, Müslümanlara yönelik en sıkı sıkı sarılınan model olmalı..

\n

Afganistan-Irak işgallerinde çuvallama, İran-Pakistan paranoyalarından sonra, laik Türkiye Cumhuriyetini, Erdoğan iktidarını, uysa da uymasa da, can simidi; ılımlı İslam projesi, Arap baharları kalkışmalarının ardından rol model olarak pazarlama bundan. Cumhuriyet, aydınlanma, devrimler kazanımları, Atatürkün barış ilkesiyle çatışmalı bu gidişin, Türkiyeyi İslam dünyası içindeki kanlı, en altta kalmama iç savaşlarının kaosuna çekme riskiyle yüreğimiz ağzımızda...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları